Ne Örgütmüş Arkadaş

Dilan ve Engin Polat çiftinin tutuklanmasıyla başlayan ardından Bahar ve Nihal Candan kardeşlere uzanan kara para aklama operasyonu hızını kesmeden devam ediyor. Sosyal medyada yetkili yetkisiz herkes herkesi asıyor kesiyor.

X (eski adı Twitter) platformunda açılan sesli odalara girseniz adeta orta oyunu oynanıyor. Mankenler, gazeteciler, avukatlar, fenomenler ve meraklı X tayfası adeta yargı dağıtıyor. Meğerse ne çok insan ne çok belde bilgi sahibiymiş. Meğerse bu tayfa içi çoktan çözmüşte bir savcının düğmeye basmasını bekliyormuş.

Soruşturmayı yürüten savcının yerinde olsam bu sohbet odalarında bol keseden atıp tutanları davet eder bu kadar çok bilgiye nasıl sahip olduklarını sorar ve eğer bu işlerden çok önceden haberdarlarsa suçluyu korumaktan işlem yaparım.

Bugün Engin ve Dilan Polat, avaneleriyle birlikte demir parmaklıklar ardındalar. Asıl tiyatro, mahkeme başladıktan sonra sahnelenecek. Bu nedenle çekirdeklerinizi çabuk tüketmeyin seyretmeye doyamayacağınız gösteri başladığında bakın kimler kimlerin ümüğüne çökecek.

Daha şimdiden çiftin avukatı ve aynı zamanda mali müşavirleri etkin pişmanlık yasasından yaralanmak için itirafçı oldu.

Zaten işin başından buyana Dilan Polat “benim hiçbir şeyden haberin yok, ben reklam yüzüyüm, para işine Engin bakıyor” diyerek kafadan kocasını satmadı mı?

İlerleyen zamanlarda ortaya itirafçılar, imzasız mektuplar vs. çıkacak. Sonrası çarşamba pazarı...

“Al bu kirazdan kalmaz birazdan” misali akşam pazarı kurulacak.

Bu meselede yanan sadece Engin ve Dilan Polat mı oldu? Tabi ki hayır.

Sektörde marka olmuş, şubeleşmiş, kozmetik ürünleri çıkartan bütün ünlü güzellik merkezi sahipleri yakın takipte.

Onlara eşlik eden influencer tayfası ateş hattında. Onlarla iş tutan kimya fabrikaları maliye incelemesinde.

Influencer tayfasının sosyal medyada kullandıkları “yesmar yesmar” isimli şarkı bile çalıntı çıktı. Meğerse şarkının orijinali İranlı bir sanatçıya aitmiş. Yani bunların neresinden tutsan elde kalıyor. Hayatlarındaki her şey yalan dolan. Belli ki bu “Yakan Rüzgar"ını uzunca bir süre daha seyredeceğiz

Bu arada olan namusuyla çalışan güzellik merkezlerine oldu. Kulağıma gelenlere göre müşterilerinde azalma olmuş. Şu sıralar mahalle arasındaki tırnakçı Samime, kuaför Hatice, ağdacı Fehime iş yapmaya başladı.

Halk masum esnafı yeniden keşfetti. Bu samimiyet bu sade aşk ne kadar sürer bilinmez ama fenomenler ve güzellik merkezi sahipleri arasındaki ağır kasırga kolay kolay bitmez.

Gelelim sosyal medyada bu düzenbazlar üzerinden dönen varyeteye. Engin ve Dilan’la başlayan rüzgârın ekmeğini yemek isteyenler her gece üşenmeden sohbet odalarında toplanıp memleketi temizleme operasyonu yapıyorlar.

Gazeteciler Dilan ve Engin’i ben patlattım diyor.

Mankenler ben patlattım diyor.

Fenomenler ben patlattım diyor.

Yani bu ülkenin polisi, savcısı, hâkimi, maliyesi boşa çalışmış. (X) tayfası bütün işi çözmüş Dilan ve Engin’i paketleyip adaletin kucağına bırakıvermiş.

Şimdiden haber veriyorum bakın sonradan haberim yoktu bana kimse bir şey söylemedi demeyin. Bugüne kadar duyduklarınızı, gördüklerinizi, bildiklerinizi unutun. MASAK raporu hazır, savcı mütalaasını tamamladı. Yılbaşından hemen sonra mahkeme günü verilir ve asıl şov o zaman başlar. Mahkemede ilk gün ayılanlar bayılanlar gündeme damga vurur.

Yakışıklı adam mahkeme çıkışı yine baygın gözlerle gök yüzüne bakar.

Dilan kız mübaşirin ve mahkeme heyetinin başından euro – dolar saçar mı bilmiyorum ama mahkeme salonu gergin olacağından içten bir ”enerciiii” narası atar.

Ben çekirdeğimi, patlamış mısırımı ve gazozumu yedekledim. 2024'te büyük entrikanın yeni sezonunu izlemek için hazırım.