Miraç Kandili'nde yapılacak ibadetler nelerdir? Miraç Gecesi nasıl değerlendirilmeli?
Miraç Kandili nasıl değerlendirilmeli? Bu gece Miraç Kandili idrak edilecek. Peygamberimizin kutlu yolculuğunun gerçekleştiği Miraç Gecesini değerlendirmek isteyen vatandaşlar, Miraç Kandilinde yapılacak ibadetleri araştırıyor. Peki, Miraç Kandilinde hangi ibadetler, nasıl yapılır?
Miraç Gecesi, bu gece dualar, ibadetlerle idrak edilecek. Bu geceyi ibadetle, dualarla geçirmek isteyenler, Miraç Kandilinde yapılacak ibadetler nedir araştırıyor. Peygamberimizin hadisleri ile Miraç Gecesi hangi ibadetler yapılır, okunacak duaları zikirler, tesbihler nedir haberimizde derledik. İşte Miraç Kandilinde yapılması gereken ibadetler...
MİRAÇ KANDİLİNDE YAPILACAK İBADETLER NELERDİR?
1- GÜNDÜZÜNDE ORUÇ TUTMAK
Recep ayının 27. gecesine denk gelen Miraç Kandili’nin gündüzünde Allah dostları oruç tutulmasını tavsiye ediyorlar.
Hz. Peygamber (S.A.V) Efendimiz buyuruyor:
“Recep ayında bir gün ve gece vardır ki Receb”in 27. gecesidir. Kim o gün oruç tutar ve geceyi ibadetle geçirirse yüz sene oruç tutmuş ve yüz sene ibadet yapmış gibi olur”
2- KAZA NAMAZI VE NAFİLE NAMAZ KILMAK
Miraç Gecesindeki en mühim hususlardan biri, beş vakit namazın farz kılınmasıdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.
3- KUR’ÂN-I KERÎM OKUMAK
Mîraç gecesinde Peygamber Efendimize hediye edilenlerden biri de Bakara Sûresi’nin son iki ayetidir. (bk. Müslim, Îman, 279) Allah dostları bu gece çokça Kur’ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
Kütüb-ü Sitte’de Abdullah b. Mes’ûd’dan rivayet olunan bir hadis-i şerifte söyle buyrulmuştur:
“Her kim geceleyin Bakara Sûresi’nden bu iki âyeti okursa ona yeter.”
Ebû Zerr -radıyallâhu anh-:
“−Yâ Rasûlallâh! Bana nasihatte bulun!” dediğinde Âlemlerin Efendisi:
“−Kur’ân okumaya ve Allâh’ı zikretmeye bak, çünkü Kur’ân yeryüzünde senin için bir nûr, gökyüzünde de bir azıktır.” buyurmuştur. (İbn-i Hibbân, II, 78)
4- TEVBE İSTİĞFAR ETMEK
Allah Teâla şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279)
Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: Efendimiz: “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
Müslim’de rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:
“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e (Mîrâc’da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi…” (Müslim, Îman, 279)
5- DUÂ ETMEK
Bu mübârek geceler, rabbimize duâ ve niyazda bulunma zamanlarıdır.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“(Ey Rasûlüm!) De ki: Sizin duâ ve niyâzlarınız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin?..” (el-Furkân, 77)
Yine rabbimizin verdiği nimetlere hamd ve şükür halinde bulunmayı unutmamalıdır. Nitekim hadis-i şerifte duânın kabul olmasının iki şartından birinin hamd diğerinin de salavat olduğu bildirilmiştir.
Bir defasında Rasûl-i Ekrem Efendimiz, sahâbîlerden birinin Allâh’a hamd ve Rasûlü’ne salevât getirerek duâya başladığını gördüğünde, onu takdîr ederek:
“–Ey namaz kılan zât! Duâ et, (duâna hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duân kabûl olunur.” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 64/3476)
6- SALAVAT GETİRMEK
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının gideririleceği bildirilmiştir.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
Übey bin Kâb -radıyallâhu anh- diyor ki:
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
«– Yâ Rasûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
Ben yine:
«– Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allah bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)
7- SADAKA VERMEK
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belâlardan muhafaza edeceği, buna ilâveten sadaka sahibini Muhabbetullâh’a nâil eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesna geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.
Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)