71 yıllık tapu davasında karar! Mağdur da avukat da öldü
Manisa'nın Alaşehir ilçesinde 71 sene önce açılarak Türkiye'nin en uzun süren davalarından biri olan tapu davası sonuca ulaştı. Davayı açan mağdur ve avukatın öldüğü, 30'u aşkın hakimin değiştiği dava Türkiye'nin en uzun süren davalarından biri oldu.
Manisa'da 1953'te açılan tapu davası 71 sene sonra sonuçlandı.
1953 yılında 1998 yılında vefat eden Hüseyin Uzan tarafından açılan dava, yaklaşık 300 dönüm araziyi kapsıyor.
30 HAKİM DEĞİŞTİ
Hüseyin Uzan gibi toplamda 99 davacı ve 221 davalının bulunduğu dava, yıllar boyunca yaklaşık 30 hakimin değişmesine neden oldu.
Alaşehir'in Killik, Çakırcaali ve Ilgınköy mahallelerindeki parsellerle ilgili davada, Salihli Kadastro Mahkemesi 27 Kasım 2024 tarihinde kararını verdi.
Mahkeme, Hüseyin Uzan'ın dava konusu olan 22 dönüm araziyi Hüseyin Uzan'ın mirasçıları adına tescil etti.
"ARAZİMİZ EMANET GİBİ DURUYORDU"
Davanın tarafları, yıllar boyunca arazilerinde tasarruf yapamadıklarını ve belirsizliğin kendilerini zor durumda bıraktığını ifade etti.
Konuyla ilgili konuşan davacı aile üyeleri, "71 yıl boyunca kredi kullanamadık, teminat veremedik. Arazimizi istediğimiz gibi kullanamıyor, ileriye dönük yatırım yapamıyorduk. Şimdi nihayet rahat bir nefes aldık. Babamız, annemiz öldü. Bu dava 1953 yılında açılmış, avukatımız öldü. Dava bize kaldı, çok şükür aldık" dedi.
İLK DAVAYI AÇAN AVUKAT ÖLDÜ
1953 yılında davayı açan avukat Mustafa Yıldırım, 55 yıl boyunca bu davayı takip etti. Ancak 9 Eylül 2021'de hayatını kaybetti.
Yıldırım'ın yanında yetişen ve davayı devralan avukat Rasim Buğra Çetin, meslektaşının "Bu davayı bitirmeye benim ömrüm yetmedi, umarım senin ömrün yeter" diyerek espri yaptığını hatırlatarak şunları söyledi:
"Bu dava, 1953 yılında Alaşehir Çakırcaali Mahallesi'nde kadastro çalışmaları sırasında yapılan bir hatadan dolayı açılmış. Kadastro tespitine itiraz eden Hüseyin Uzan, dedesinin hakkını korumak için dava başlatmış. Ancak davanın bu kadar uzun sürmesinin sebebi, arazi büyüklüğü, taraf sayısının fazlalığı ve dava açan kişilerin vefatıyla çok sayıda mirasçının devreye girmesi. Bana bu davayı devrederken 'bitirmeye benim ömrüm yetmedi, umarım senin ömrün yeter' demişti. Davayı sonuçlandırmak bize nasip oldu."