Beşiktaş yenilgisi sonrası Galatasaray'a flaş Muslera çağrısı! "Herkes gider Muslera kalır demiştim ama..."
Süper Lig'in 32. haftasında Galatasaray deplasmanda Beşiktaş'a 3-1 kaybetti ve şampiyonluk yolunda ağır yara aldı. Sarı-kırmızılı takımın mağlup olduğu müsabakada Muslera yine yaptığı hatayla ağır eleştiriler aldı. Spor yazarları zorlu 90 dakikayı değerlendirirken, Muslera ile ilgili çarpıcı ifadeler kullandı.
Süper Lig'de derbi haftasında Beşiktaş evinde Icardi'nin attığı golle 1-0 geriye düştüğü zorlu maçtan Saiss, Amir ve Aboubakar'ın golleriyle 3-1'lik galibiyetle ayrıldı. Fenerbahçe derbisinden sonra bu derbiyi de geriden gelerek kazanan Kartal, ligde zirveyi karıştırdı. Maç fazlasıyla puanını 65'e çıkaran Beşiktaş, en yakın rakibi Fenerbahçe ile puan farkını yeniden 2'ye indirirken, Galatasaray'ın da 5 puan gerisinde yer aldı.
Maçın ardından SABAH Spor yazarları, Fatih Doğan, Ömer Üründül, Bülent Timurlenk, Levent Tüzemen ve Ali Gültiken, tartışmalı ve gergin anların yaşandığı karşılaşma için çok çarpıcı ifadeler kaleme aldı.
FATİH DOĞAN: KARTAL PLANI BOZDU
Galatasaray, Dolmabahçe'deki büyük derbiyi galibiyetle kapatsa manşetlere adını "Galatasaray Şampi…" diye yazdırırdı. Beşiktaş planları bozdu, sayfaları bozdu, ligi karıştırarak yeni bir heyecan dalgası oluşturdu. İstanbulspor beraberliğiyle şampiyonluk yolunda karamsar bir ruh haline bürünen Fenerbahçe'ye umut oldu. G.Saray hâlâ favori ancak hiçbir şey eskisi kadar kolay olmayacak. Daha çok stres ve daha farklı gerilim yaşayacakları kesin.
Beşiktaş'ın hedefi 80 puan toplayıp rakiplerinin puan kaybetmesini beklemek. Bunda da haklılık var. Düne kadar hayal diyenler Şenol Güneş'le hayallerin gerçeğe biraz daha yaklaştığını idrak edebilir. "Şenol Güneş erken gelse Beşiktaş şampiyondu" diyenleri duyuyorum ve hatırlatayım, sezon başında "Büyük takım ve büyük hedefler için Valerien İsmael'le olmaz" diyenlerin başındayım.
Umudun olduğu yerde başarı ihtimali vardır, olmadığı yerde zaten yoktur. Bunun mimarı da Güneş'tir. Sahanın içine dönersek Gedson sahanın yıldızıydı. Redmond, Rosier, Saiss, Cenk, Aboubakar dahil bütün takım zafere giden yolda katkı sağladı. G.Saray'ın ilk 25 dakikadaki oyunu domine etmesi ve Rashica-İcardi patentli erken golüne rağmen ayakta kalması galibiyet kadar değerli. 1-0 yenilgiden 3-1'e dönmek Güneş takımlarının tanıdık özelliği. Saiss'in golü, ilk yarıda vasat oynayan Amir'in ve Aboubakar'ın golleri bir şey gösteriyor. Güçlü ve sorumluluğun paylaşıldığı takım, oyunu her zaman kazanır. Şenol Güneş'in Beşiktaş'ı ligi karıştırdı ancak tribünlerden 'Şampiyon Beşiktaş ve Şenol Güneş' tezahüratları birlikte yükseldi.
BÜLENT TİMURLENK: ŞENOL GÜNEŞ'TEN FUTBOL DERSİ
Okan Buruk daha ilk 5 dakikada tuzağa düştüğünü anlamalıydı. Şenol Güneş hatların arasını kısa tutmuş, ön alan baskısını minimum yapıp bekleyen taraf olmayı tercih etmişti, Başakşehir ve Fenerbahçe deplasmanlarında 10 golü bu oyunla atmamıştı Galatasaray. Orta saha dengesini Beşiktaş kalesinde golü gördükten sonra lehine çevirdi. Amir, Salih ve Gedson üçlüsü rakip orta sahaya üstünlük kurduğunda Galatasaray iki kanadında Adekugbe haricinde ayakta durmaya çalışıyor, Torreira iki kişilik çarpışıyordu.
Aralarında 35 cm olan Torreira ile Colley'yi duran toplarda eşleştirmek nedir, bunu Okan Buruk bilir. Beşiktaş beraberlik golü sonrası çimleri ezen ve derbiyi esaslı oynayan aktör konumuna geçti. Tek hücum tek golle gittiği soyunma odasından Okan Buruk yine Mertens, Sergio ikilisiyle dönünce işin rengi belli oldu. Aboubakar'ın iki kafası, Cenk'in plasesi derken bir Muslera klasiği ve uyuyan Sergio'nun kaptırdığı top ile gelen ikinci gol.
"OKAN BURUK SINIFTA KALDI"
Şenol Güneş, Kadıköy'den sonra dün gece de hocalık dersi verdi rakibine. Okan Buruk da 2-1 sonrası Dubois'ten medet umduğundan (!) jokeri Barış Alper Yılmaz'ı aldı oyuna. Gedson tek başına Galatasaray orta sahasını sürklase ederken Kartal sonuna kadar hak ettiği 3 puanı 3 golle aldı. Okan Buruk sınıfta kaldı ve son düdükle peşinden koştuğu Şenol Güneş'i tebrik etti. Futbol gemiyi limana yanaştıran kaptanların hikâyesidir, Buruk dikkat etsin, sezon sonunda gemiyi açık denizde batırırsa fırtına hikâyelerini dinleyecek bir kişi bile bulamaz.
LEVENT TÜZEMEN: ARTIK BU SÖZÜMÜN ARKASINDA DEĞİLİM
Bu bir tesadüf mü bilemem ama Vodafone Park açıldığından beri her Beşiktaş maçında Muslera sürekli hata yaptı. Bir yazımda, "G.Saray'da herkes gider Muslera kalır" demiştim. Artık bu sözümün arkasında değilim. Eğer Muslera yaptığı hatalarda ısrar ediyor ve Galatasaray puanlar kaybediyorsa yönetim, kaleci arayışlarına girmelidir. Fizik olarak ağırlaşan ve çabukluğunu kaybeden Muslera Beşiktaş'ın ilk golünde topa çıkmadı. İkinci golde baskı altındaki Oliveira'ya yine pas atarak golü yedirdi ve takımının direncini kırdı.
"FERNANDES ADETA 3 KİŞİLİK OYNADI"
Okan Buruk, Karagümrük maçından sonra Beşiktaş maçında da oyuna müdahale etmede zayıf kaldı. Neden mi? İcardi'nin attığı gole kadar G.Saray daha iyi pas yaptı, Beşiktaş'ı sahasında tuttu. Ancak Saiss'ın golünden sonra oyunun hakimi, Şenol Hoca'nın öğrencileri oldu. Müthiş koşan, ikili mücadeleleri kazanan ve Beşiktaş'ı öne taşıyan Fernandes adeta 3 kişilik oynadı ve Okan Hoca önlem almadı. İkinci yarıda öncelikle sıfır katkıyla oynayan Mertens erken çıkmalıydı. Ayrıca bir oyuncunun çıkması için devre mi beklenmeli? Biz Mertens'in kötü oynadığını gördük, Okan hoca göremedi.
"KEREM KAFASINA GÖRE OYNAMAMALI"
Oliveira kötüydü ama "Golün sebebi sensin" dercesine oyundan almak hataydı. Midtsjö çok erken girmeliydi. Bu takımın kaptanı Kerem saha içinde kafasına göre oynamamalı. Attığı kötü paslardan sonra arkadaşlarına el-kol hareketi yapmamalı. İcardi attığı müthiş gole rağmen saha içinde "Yalnız adam" durumundaydı. Eğer Kerem ayağındaki topları doğru kullansaydı, İcardi daha fazla pozisyon bulurdu. 3 puanlık avantajı olan G.Saray için ipler hâlâ elinde. Yönetim derbi yenilgisinin travmaya dönüşmemesi için acilen moral toplantıları yapmalı. Sadece yürekten oynadığı için Torreira'yı kutluyorum.
ÖMER ÜRÜNDÜL: BURUK HAMLE YAPMAKTA GECİKTİ
Galatasaray ilk 25 dakikada deplasmanda olmasına rağmen oyunu domine eden taraftı. Bu bölümde öz güvenli bir şekilde yüksek tempolu oynadılar. Beşiktaş ise takım halinde karşılama görevi yapıyordu. Bu arada Galatasaray, İcardi ile golü de buldu. Bu moral olarak da büyük avantajdı. Beşiktaş ancak 30 dakikada ilk ciddi atak girişimini yaptı. Kısa mesafede rakibini gecen Redmond'un ortasında iyi pozisyon alıp iyi yükselen Cenk, çerçeveyi tutturamadı. Sonra Beşiktaş tempoyu artırdı. Kornerden de beraberliği yakaladı.
"MERTENS AYAKTA DAHİ DURAMIYORDU"
Beşiktaş ikinci yarıya çok etkili başladı. Galatasaray da takım olarak S.O.S. veriyordu. İşte bu kısa bölümde Okan Buruk'un hemen hamleler yapması lazımdı. Golcü İcardi'nin zaten gücü sınırlı, Oliveira'nın performansı çok düşük, Mertens ise ayakta dahi duramıyordu. Ama 2 büyük tehlike atlatan Galatasaray'da Okan Buruk geç kalınca Oliveira'nın da ikramıyla Beşiktaş öne geçti. Ondan sonra yapılan değişiklikler baskı kurmak için yeterli oldu ama kontrataklarla tehlikeli olan ve Aboubakar'ın son saniyelerde attığı alışılmış güzel gollerinden biri ile Beşiktaş işi noktaladı. Galatasaray'da Torreira'nın adeta tek başına canı çıktı. Oyunun kontrolü rakibe geçince, defans bloğuna önden de yardım gelmeyince çok hatalar yaptı. Beşiktaş'ta orta saha ve defans iyi mücadele etti. Redmond çok koştu. Gedson, sahanın yıldızıydı. En olumsuz performansı Cenk gösterdi. İlk defa derbi yöneten Ali Şansalan 3 gündür görülmemiş bir baskı altındaydı. Bu şartlarda bana göre çok iyi maç yönetti.
ALİ GÜLTİKEN: KİMYASINI BOZDU
Her derbi maçı kendine özeldir. Ön görülemez kendi hikâyesini yazar, kendi kahramanlarını yaratır. Dün akşam da bu durum değişmedi. Maçın kaderini beklenti içerisinde bulunan forvet oyuncularından daha ziyade, savunma yönü yüksek oyuncular çizdi. Beşiktaş'ta orta alanda görev yapan Hadziahmetovic, Salih ve Fernandes bu maça damga vurdu. Galatasaray'ın ne oyun kurmasına müsaade ettiler ne de pozisyon bulmasına. Taraftarı arkasına alan Beşiktaş, bu oyuncular önderliğinde yarattığı baskı ile Galatasaray'ın bütün oyun kimyasını bozdu.
İlk 20 dakikada Galatasaray'ın oyun temposunu düşürerek genel durumu kontrol ettiler. Sarı-kırmızılılar, bu anlarda özellikle Rashica üzerinden İcardi'yi topla buluşturmaya çalıştı. İlk golde bunda başarılı oldular ama bu gol Beşiktaş'ın maç içerisinde uyanmasına sebebiyet verdi. Buna reaksiyon olarak öne doğru çıkan savunmayla beraber orta alan üstünlüğü Beşiktaş'a geçti. Ceza sahasına atılan yüksek toplarda büyük üstünlük yarattı. Masuaku'nun ortasında Saiss'in muazzam golü Beşiktaş'ı tekrar maça döndürürken, Galatasaray'ı da tamamen maçtan kopardı.
Golle beraber taraftar enerjisini de arkasına alan Beşiktaş'ın ikinci yarıda ortaya koyduğu muazzam oyun Galatasaray'ı çok çaresiz bıraktı. Galatasaray'ın kulübeden yaptığı oyun ve oyuncu değiştirme düşüncesi de Beşiktaş'ın etkinliği dolayısıyla karşılık bulamadı. Aboubakar attığı muhteşem golle Beşiktaş forması altında Galatasaray'a karşı ilk gol sevincini yaşarken Beşiktaş, hak ettiği gibi bu maçı noktaladı.