Başakşehir maçı sonrası çarpıcı Fenerbahçe sözleri! "Çekirge bir sıçrar iki sıçrar..."
Süper Lig'in 30. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda 1-0 geriye düştüğü maçta Başakşehir'i 2-1 yenmeyi başardı. Müthiş geri dönüşle şampiyonluk yarışına tutunan sarı-lacivertlilerin performansını spor yazarları değerlendirdi.
VALENCIA PES ETMEDİ- UĞUR MELEKE
Fenerbahçe maç içinde bölüm bölüm öyle isteksiz, öyle hissizdi ki, 70’te Touba’nın kırmızı kartı gelmese müsabaka üç gün sürse tempo artmayacak gibi bir görüntü vardı sahada. Fenerbahçe’nin sahadaki bu hissizliğine Touba ilaç oldu, 4 dakika içinde peş peşe gördüğü iki sarı kartla sarı-lacivertlileri ateşledi bir bakıma.
Fenerbahçe son bir ayda üç kez yaptığı gibi dün bir kez daha 25 dakikalık yüksek tempoyla çevirdi maçı.Bu geri dönüşte elbette iki golü kaydeden Joao Pedro manşetleri çalacak ama her iki pozisyonda da vazgeçmeyen, savunmanın dengesini bozan adam Valencia idi. Dün birçok genç arkadaşının ritmi düşerken pes etmeyen Valencia tuttu Fenerbahçe’yi bir bakıma yarışın içinde. (Hürriyet)
ÇEKİRGE BİR ZIPLAR, İKİ ZIPLAR - TAYFUN BAYINDIR
Görünen o ki sezon sonuna kadar Fenerbahçe taraftarı ölüp ölüp dirilecek. Umarım, kalp krizi geçiren, hastanelik olan çıkmaz. Daha Ankaragücü maçının heyecanı, son dakikada gelen üç puanın gerginliği bitmemişken, bu kez Başakşehir çıktı Fenerbahçe’nin karşısına... İlk yarıda yine komaya girdi sarı-lacivertli takım, ikinci devrede yapılan değişiklikler, rakibin 10 kişi kalması, ‘Ya arkadaşlar lig bitiyor’ bağırış - çağırışları, elbette Başakşehir’in savunmaya çok gömülmesi ve bir kez daha uzatmada gelen üç puan.Peki bu hep böyle mi gidecek...
Benim yanıtım; büyük ihtimalle böyle olacak. Çünkü haftalardır Jorge Jesus’un yarattığı arabesk bir futbol izliyoruz. Sistem hiç değişmiyor. Jesus garip, bir o kadar da şaşırtıcı on birlerle başlıyor maça, koskoca ilk 45 dakika çöpe gidiyor. Fenerbahçe takımı bu süre içinde ne doğru dürüst futbol oynuyor, ne direnç gösteriyor, ne de büyük bir takım olduğunun sinyallerini veriyor. Sahada silik, kişiliksiz ve ne yaptığını bilmeyen bir ekip koşturup duruyor. Sonra ikinci yarıda başka bir takım izlemeye başlıyoruz.
Devre arasında Jesus’a vahiy mi iniyor, birileri “hoca kendine gel ne yapıyorsun” mu diyor ya da yardımcıları cesur bir söylemle yanlışını yüzüne mi vuruyor bilinmez. Ama o kısacık 15 dakikada Jesus’a bir aydınlanma geldiği kesin. Sonrası artık tüm Fenerbahçelilerin ezbere bildiği şey. Üç oyuncu değiştir, biraz daha yüklen, olursa bir penaltıyla beraberliği yakala, olmazsa da son dakikalarda bir kahraman yarat, maçı kurtar. Jesus’a birinin çekirgenin sıçrama sayısını hatırlatması gerekir. (Milliyet)
'BİZ BURADAYIZ, VAZGEÇMEYİZ' DEDİLER - GÜRCAN BİLGİÇ
Temposu düşük maçta, Başakşehir'in ördüğü duvara çarparak aradılar golü. Arda Güler'i ön tarafta istedi Jesus, İrfan Can Kahveci'den vazgeçmek istemedi. Ama öyle bir 45 dakika geçti ki; takımın tümü "sarsak" olmayı seçti. Samet'in ayağındaki topu Aleksic'in ayağına vermesi bir yana, Oosterwolde nerede duracağını bilemez haldeydi. Genç Arda'ya öyle bir baskı geldi ki, ne yüzünü dönebildi ne de oyuna katkı sağladı. Rossi sürekli zorlayıp, top kaybetti.
Dört gün önce pas hatası yoktu Ankaragücü karşısında. Jesus doğru hamleler yaptı. Ama galibiyeti getiren "kahramanlık ruhu" aslında. İrfan Can komutaya geçti, Valencia Serdar Dursun'un gelmesiyle kenara açıldı, topla yüzü dönük buluşmaya başladı. İki golün de içinde vardı. Sezonun "hayal kırıklığı" olmaya ilk aday Pedro'nun hırsını da gördük. Ustalık, inat; ne derseniz deyin, iki golde de o defans duvarını deldi. 89. dakikada ikincilik mücadelesi yapıyordu takımı. 90+4'te "Biz buradayız, vazgeçmeyiz" dediler. (Sabah)
JESUS TOPUYLA TÜFEĞİYLE! - BÜLENT TİMURLENK
Fenerbahçe'de geçen maçın iyisi Alioski neden yedekti ve Oosterwolde'den beklenti neydi bilinmez ama Serdar Aziz'den hiçbir artısı olmayan Samet'in kafası dönük attığı geri pasıyla ev sahibi öne geçtiğinde aslında rakip kaleye gitmeye mecali olmayan bir takım fotoğrafı veriyorlardı. Jesus, ilk yarıda isabetli şut atamayan 11'inden 3 ismi soyunma odasında bıraktı. Öndeki dörtlü Valencia, İrfan Can, Arda ve Rossi'nin hareketli ama ezberi olmayan oyunundan "bir" diziliş çıkartabilmek mümkün değildi.
Cezalı Emre Belözoğlu tribünde sahaya uzak kalmış olmalı ki, oyunu okuyamadı. Takımında 25 dakikada 4 oyuncu sarı kart görmüş, Touba 3 dakika arayla iki kartla oyundan atılmıştı. Mahmut'u stopere çektikten sonra çöken orta saha yerine oyuna kırmızıdan 10 dakika sonra forvet Januzaj girdi. Berkay sahaya adımını attığında dakika 85'ti. Topuyla tüfeğiyle elinde olan ne varsa sahaya sürmüş Jesus, sezon boyunca hiç katkı vermemiş Pedro'nun iki karambol golüyle 3 puanı alıp evine döndü. İlk yarıda 4 hücum yapabilen rakibinden ikinci yarıda 16 hücum yiyen Başakşehir'in ise ligde kepenk indirdiği ortada. (Sabah)
FENERBAHÇE BIRAKMIYOR - FAİK ÇETİNER
Fenerbahçe maça iyi başladı, topu rakibe vermiyordu. Ancak topa sahip olmak yetmiyordu. Kanatlar çalışmıyordu. Hele sol kanat felaketti. Ne Oosterwolde (Kim almış, niye almış?) ne de Rossi etkili olamıyor, sürekli top kaybediliyordu. Bütün iş Arda Güler, İrfan Can ve Valencia’nın becerili ayaklarına kalmıştı.
Son 20 dakikada Touba ikinci sarı karttan oyun dışı kalınca Fenerbahçe için bir büyük avantaj daha doğdu. Fenerbahçe’nin ısrarla maça asılması, Valencia’nın yaratıcı, Pedro’nun fırsat kovalayan golleriyle Fenerbahçe yine 'yarışa devam' dedi. Bu futbolla şampiyonluk gelir mi? Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar derler, Fenerbahçe ise devamlı sıçrıyor. O zaman şampiyonluk zor ama imkansız değil.. (Fanatik)