Müsavat Dervişoğlu'ndan İmralı tepkisi
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. İmralı görüşmelerine tepki gösteren Dervişoğlu, "Fikren ve siyaseten ölmüş bir terör elebaşını nasıl dirilttiniz? " diye sordu.
- İYİ Parti Genel Başkanı Müsavet Dervişoğlu, Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İmralı görüşmelerini ve Erdoğan'ı hedef aldı.
"ŞEHİDİN BİLE 'KELLE' OLDUĞU BİR ZİHNİYET"
- Dervişoğlu'nun açıklamaları şu yönde:
- "Bunlar, dini siyasi malzeme yapmaktan bile çekinmeyenlerdir. Şehit tabutunu kürsü yaparak, cenazede propaganda yapan yine bunlardır. Katil terörist başını meclise getirme cüretini, milletten esirgedikleri umudu o katile bir hak olarak vermeyi düşünen ve bunu da devlet aklı kaplamasıyla dolaşıma sokan, elbette yine bu iktidar ve ortaklarıdır.
- Vatanı, yasayı, örfü, töreyi, kutsal olan ne varsa tek adamlık uğruna paspas edip çiğneyenlerin banisi her zaman bunlardır. Şehidin bile “kelle” olduğu bir zihniyette, bir gencin intiharının ne önemi olabilir?
- 22 yıldır iktidardalar; son 7 yıl ekonomik krizle geçti. “Yol yaptık, köprü yaptık” diye övünenler, siz market market ucuz ürün ararken, sarayda kuş sütüyle sofraya oturuyorlar. Sahte zafer nutuklarını bu yüzden atıp duruyorlar.
- Kader deyip geç, şükredip yaşa diyorlar. Senin, benim paramla bir holding sahibine yüz milyonlarca kredi veren, ama bunu geri ödetmeyen de aynı zihniyettir. Ekranlarda okunan fetih sureleri, hepimizin rızkına okunan Fatiha’lardır.
"BU FELAKET ELBET BİTECEKTİR"
- Kulu olmayanın hakkı yoktur. Ama Erdoğan “kul hakkı yemez.” Evet, Erdoğan iyidir. Ama tam bir “el iyisidir,” milletin iyisi değildir. “Ben tüccarım, iyi pazarlık yaparım” diyordu, Kızılay’ın deprem felaketinde çadır satmasını ahlaksızlık olarak saymıyor.
- Yıkımı zafer diye satacaklar dedik. Tezgah tezgah satıyorlar. 22 yılın sonunda, ağızlarından dökülen kelimelerden görüyoruz ki suçlarının telaşındalar. Küçük adamlar, büyük değerleri çiğneyerek büyürler.
- Televizyonda içkiyi, sigarayı sansürlüyorlar. Diziler, internet ve medya ahlak düşmanıdır. Ama tecavüzcülerin, katillerin şartsız salıverilmesi bir ahlak meselesi sayılmıyor. “Bebek katillerine niçin ve nasıl müsamaha gösterdiniz?” diye sorduğumuzda “Meclis’te konuşsun” demeleri de aynı ahlakın yansımasıdır. Bu felaket elbet bitecektir. Hak ile batılın hesabı öteki dünyaya kalmayacaktır.
- Terörle mücadele eden askeri düşünmeden, barış diyorlar. Kimse bu katilin silah bırakma çağrısını yaptığında, bunun bir af süreci gerektirdiğinin farkına varmaz diyorlar. Kimsenin Apo’ya ya da içerideki 5 bin kişilik katil sürüsüne çıkartılacak affın bir genel affa evrileceğine, bu genel afla birlikte bu başıbozuk adalet sistemine es kaza takılan ne kadar cani, sapık ve katil varsa çıkacağını, Sinan Ateş’in katillerinin salınmasının hesabının sorulmayacağını zannediyorlar. Ben soracağım, biz soracağız, Türk milleti soracak. Bu kötü gidişata dur demek hepimizin boynunun borcudur. Geliyoruz, geleceğiz; sıkı dursunlar, hesap soracağız.
ABDULLAH ÖCALAN VE PKK BİZİM DÜŞMANIMIZDIR
- Bana düşen, hepimiz adına o asıl soruyu sormaktır: Fikren ve siyaseten ölmüş bir terör elebaşını nasıl dirilttiniz?
- Aylarca Muğla kıyılarında gezen Yunan botlarına ses çıkarmayanlar, Kıbrıs’ı kumar ve kara para merkezi olarak görenler, işine gelince “Mavi Vatan,” işine gelmeyince “yok mu artıran” diyenler, 12 ada meselesinden bahsediyorlar. Biz hayatımızın hiçbir döneminde tehditlere pabuç bırakmadık. Biz sadece kırmızı ve beyaz düşünürüz. Bölücüler bizimle uğraşıyorsa, teslimiyetçiler bizden rahatsız oluyorsa bilin ki tekerlerine çomak sokmuşuz demektir.
- Ortakları FETÖ ile girdikleri Kaşıkçı kavgasının faturasını millete ödettiler. Bu yoldaki yeni ortakları ise terörist başıdır. Şehit aileleri susturulmak için tehdit ediliyor. Terör üyeliğinden soruşturma açılan belediye başkanı, şimdi İmralı postacısı oldu “ağam, paşam” diye ağırlanıyor.
- Ne istediklerini söylesinler, ne vermeyeceğimizi söyleyelim. Muhtaç olduğu kanı bebek katillerinin elinden alanlara yol ve izin vermeyeceğiz. Teröriste el uzatanlara, pazarlık masasına oturanlara asla yol ve izin vermeyeceğiz. Aynı devlet ülküsünde birleşenleri bir millet biliyoruz. “İki dillilik gündemimizde yok” diyorsunuz ama “anadilde eğitim” diyorsunuz. Size ne verecekler ki yolunuzdan döneceksiniz, size ne verecekler ki yolunuzdan vazgeçeceksiniz? Kürtler bizim kardeşimizdir, her şeyimizdir. Ama Abdullah Öcalan ve PKK bizim düşmanımızdır ve hiçbir şeyimiz değildir."
Kaynak: haberet.com