AYM’den “Örgüt Adına Suç İşlemek” düzenlemesine ikinci kez iptal
Anayasa Mahkemesi, 2023'te iptal ettiği ancak 8. Yargı Paketi ile geri getirilen “örgüt adına suç işleme” düzenlemesini bir kez daha anayasaya aykırı bularak iptal etti. Meclis’e 6 ay süre verildi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 220. maddesinde yer alan ve “örgüt adına suç işleme” fiilini düzenleyen hükmü, anayasaya aykırı bularak ikinci kez iptal etti. Düzenleme, 2023 yılında da aynı gerekçelerle iptal edilmiş ancak 8. Yargı Paketi ile tekrar yürürlüğe konmuştu.
"AYNI SONUÇLARI DOĞURUYOR"
Kararda, iptale gerekçe olarak kuralların önceki düzenlemeyle aynı sonuçları doğurduğu belirtildi. İtiraz edilen maddede yer alan “örgüt adına” kavramının belirsiz olduğuna vurgu yapılarak, bu belirsizliğin ifade özgürlüğü ve toplantı hakkı gibi temel haklar üzerinde caydırıcı bir etki yarattığı ifade edildi.
AYM’nin Resmi Gazete’de yayımlanan kararında, “Kurallarda yer alan ‘örgüt adına işlenen suç’ ibaresinin belirsiz olduğu ve bu nedenle kuralların kanunilik şartını taşımadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.
MECLİS’E 6 AY SÜRE VERİLDİ
Mahkeme, iptal kararının yürürlüğe girmesi için Meclis’e 6 ay süre tanıdı. Bu süre zarfında kanun koyucunun, iptal edilen düzenleme yerine anayasal güvenceleri gözeten yeni bir düzenleme yapması gerekiyor.
CHP VE DİYARBAKIR AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞVURDU
Düzenlemenin iptali için Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi itiraz yoluna başvururken, CHP milletvekilleri de 8. Yargı Paketi kapsamındaki bu hükmün iptalini talep etmişti. Başvuruları değerlendiren Yüksek Mahkeme, düzenlemenin ikinci kez iptaline karar verdi.
İLK İPTAL KARARININ GEREKÇESİ
Anayasa Mahkemesi, 2023'te verdiği ilk iptal kararında şu gerekçelere yer vermişti:
- Belirsizlik: “Örgüt adına” kavramının belirsizliği nedeniyle düzenlemenin geniş yorumlanmaya müsait olduğu ifade edilmişti.
- Ağır Cezalar: Örgüt üyesi olmayan kişilerin, üyelik suçu işleyenlerle aynı şekilde cezalandırıldığı vurgulanmıştı.
- Temel Haklara Etki: Düzenlemenin, ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı gibi temel haklar üzerinde caydırıcı bir etki yarattığı belirtilmişti.