Cumhurbaşkanı Erdoğan Rami Kütüphanesi'nde gençlerin sorularını yanıtlıyor: Biz siyasi hayatımızın tamamında gençlerimize güvendik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gençlik Buluşması programı kapsamında Rami Kütüphanesinde gençlerle bir araya geldi.

Gençlik Buluşması Programında önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP gençleri seçilme ihtimali olmayan yerlerden aday gösterdi. CHP'yi 3 şey ile tanımlarım; çöp, çamur, çukur… En güzel cevabı gençlerin vereceğini inanıyorum. Yüzde 1'i bulmayan partilere 40'a yakın vekil hediye etti. Bir de 'ben hesap uzmanıyım' diyor. Ben bunun hesap uzmanlığına şaştım. Bunu siyasette mezara gömmek için 28 Mayıs'ta kararı ona göre verin. Hesap uzmanlığından emekli olmuştu, gelin siyasetten de emekli edelim. Gençlerimizin sandıkta bunun hesabını soracağına inanıyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Güçlü yarınlarımızı sizlerle el ele omuz omuza inşa edeceğiz. Hayallerinize sıkı sıkı sarılmanızı özellikle istiyorum. Geçmişinde ülkeye ve millete hiçbir hayrı dokunmamış insanların, dipsiz karanlıklarına çekme çabalarına karşı uyanık olun. Bunlar koltuklarını korumaktan, siyasi ömürlerini uzatmaktan başka hiçbir gayesi olmayan kifayetsiz muhterislerdir. Gençlerimizin önüne gelecek vizyon koymak yerine kendi başarısızlıklarını örtmeye çalışan müflis siyasetçiler size asla örnek olamaz. Biz ise siyasi hayatımızın tamamında gençlerimize güvendik. Sizlerin her alanda yolunu açmanın gayreti içinde olduk. Bunu da öyle birileri gibi lafta bırakmadık. Seçilme yaşını önce 25'e sonra 18'e biz indirdik. Niye bunlar yapmadı? Bunlar gençlerine güvenmiyordu ki. Bize parlamentoyu çocuk çocuğa mı bırakacaksınız dediler. Bunlar Fatih'in genç yaşında bir çağ kapatıp bir çağ açtığını bilmiyorlardı. Benim ecdadım bunu yaptıysa demek ki torunları olarak bizler de bunu yapabiliriz ve yapmalıyız. İstanbul'un fethi böyle gerçekleşti. Bizler gençlerimize güvendik, inandık onlarla yolları yürüdük ve yürüyoruz. 28'inci dönemde meclise giren en geç beş milletvekilinden dördünün bizim partimizden olması bunun ispatıdır. CHP Genel Başkanı asla böyle bir adım atmadı, atamaz. Bu yürek ister, zihinsel devrimi gerçekleştirmediğiniz süreci bu işi yapamazsınız. Biz şuanda bu zihinsel devrimi gerçekleştirmenin gayreti içindeyiz. Bu zihinsel devrimi sizinle gerçekleştireceğiz.

Eski Türkiye'yi tanımadığınız zaman bugünle mukayeseyi yapamazsınız. Burası düne kadar neydi biliyorEn musunuz? Rami Kışlası'yıdı. Daha sonra gıda çarşısı oldu. Ben bu gıda çarşısında çalıştım. Halini bilirim. Daha sonra burasının farklı bölgelere taşınma süreci oldu. Kültür Turizm Bakanı ile konuştuk. İşi eline aldı. Şu mezbelelik olan yeri gördüğünüz hale getirdi.

Haliç Kongre Merkezi denilen yer mezbeleydi. Mimarisi çok güzel bina adımını attık. Kadir bey bugünkü haline getirdi.

"SİZİN İSTANBUL'DA BÖYLE BİR ESERİNİZ VAR MI?"
Benden önce CHP vardı, 50 bin eve doğal gaz vermişlerdi. Ben görevi bıraktığımda bir milyon 250 bin eve biz doğal gaz getirdik. Aradaki fark bu. Bir de hesap uzmanıyım diyor: Gelin bunu siyasetten emekli edelim.

Seçilme ihtimali olmayan yerlerden gençleri aday gösterdiler. Çünkü bu zat gençlere güvenmiyor. Gençlerin öz güven sahibi olmasından rahatsızlık duyuyor. İlk defa oy kullanan beş milyon genci yok sayan aynı zat toplam oyları yüzde biri bile bulmayan partilere 40'a yakın vekil hediye etti. Bir de ben hesap uzmanıyım diyor. Sen nasıl hesap uzmanısın. Gençler sizin üzerinizde önemli bir görev daha var. Bunu siyasette mezara görmek için 28 Mayıs'ta kararınızı verin. Hesap uzmanlığından emekli olmuştu, gelin siyasetten de bunu emekli edelim. Siyasi ömürlerini üç beş gün daha uzatmak için milletin sinir uçlarıyla oynayanları sizlerin destekleriyle siyasetten emekli edeceğiz.

Bir gencin, "Seçim akşamında Millet İttifakı'nın çok daha heyecanlıymış gibi gösterdi. Durum bize tam aksini gösterdi. Biz sandıkta gerekeni yaptık. Millet İttifakı'nın algı operasyonu hakkında ne söylemek istersiniz" şeklinde sorusuna cevap veren Erdoğan şöyle devam etti:
Millet İttifakı her şeyi kendi lehine çevirebilmek için ne gibi yanlış yöntemlere başvurabiliriz düşündüler. Seçim akşamı biz öndeyiz, Kılıçdaroğlu seçimi kazandı gibi yalan yanlış algı oyunlarıyla halkı aldatmaya ve kendi tabanlarını da tatmin etmeye çalıştılar. Yarım puan daha alabilseydik biz o akşam işi bitiriyorduk.

"BU YOLDA BİZE İHANET EDENLER DE OLDU"
Siyasette şuan bulunanlar veya bay bay Kemal'in siyasete gençlik kollarında gelme durumu yok. Ben gençlik kollarından itibaren siyasetin içinden geldim. Siyasette 40 yılı aşkın dönemim var. İstanbul'da gençlik kolları başkanlığı yaptım. Oradan itibaren bugünlere geldik. Milli Selamet Partisi, Refah Partisi ve ondan sonraki süreç ve yaşadığımız sıkıntılar, bütün bunlarla beraber belediye başkanlığı sürecim, cezaevine giriş ve çıktıktan sonra AK Parti'yi kurduk. AK Parti'yi kurduktan 16 ay sonra biz tek başımıza iktidar olduk. Yüzde 34 gibi bir oyla parlamentoda birinci parti olduk. Onunla kalmadık, Türkiye'nin yeniden dönüşümüne bu gücümüzle yol verdik. Bu AK Parti'nin çok çok güçlü gelişini doğurdu. Bu güçlü geliş, Milli Selamet Partisi'ndeki gençli dinamizmine dayanıyordu. AK Parti ise çok farklı bir performans ortaya koydu.

"İSTANBUL FARKLI BİR FETHE HAZIR MI?"
AK Parti ile Türkiye'de yeni bir değişim ve dönüşüm başladı. Bu kadar kısa zamanda buralara tırmanmış olmak çok önemli. Maalesef bize ihanet edenler de oldu. Bırakıp gidenler de oldu. Bizimle yol arkadaşlığını sürdürenler de oldu. Onlarla beraber yolculuğumuza devam ediyoruz. Şimdi bütün mesele 28'ini 29'a bağlamak. İstanbul'dan şunu beklerim. 29 Mayıs İstanbul'un fethinin yıl dönümüdür. İstanbul farklı fethe çıkmaya hazır mı? Ben gençlerimizin gözlerinde 'biz hazırız'ı okuyorum.

Defne'de hastane yaptık hemen muhalefetten birisi çıktı, terbiyesiz, ahlaksız. 'Üç ayda neyi yapıyorsun' dedi. Ahlaksız, biz Kovid döneminde Yeşilköy Havalimanı'nda 45 günde Ppof. Dr. Murat Dilmener hastanesini bitirdik. İçinde 18 ameliyathanesi olan hastaneyi biz Yeşilköy Havalimanı'nda yaptık.
Çam Sakura Hastanesi'ni, Murat Dilmener Hastanesi'ni biz yaptık. Peki siz ne yaptınız? Sizin referansınız ne?"