Canlı yayında sinirlenen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ağır sözler söyledi: Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan bir kişi nasıl sahtekârlık yapılabilir?
Canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, 'montaj' video tartışmasının sorulmasının ardından, Twitter'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı kullandığı sert sözlerinin dozunu artırarak devam etti. Kılıçdaroğlu, konuşmasında "Sahte video üreten kişiye ne denir? Sahtekâr denir değil mi? Devletin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan bir kişi nasıl sahtekârlık yapılabilir? İnsanda biraz ahlak, erdem olmaz mı? Kendini erkek olarak görüyorsan karşıma çıkacaksın!" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde Fevzi Çakır, Serap Belet ve Kürşad Oğuz'un sorularını yanıtladı. Gündeme dair açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, çok konuşulan 'montaj' tartışması hakkında konuştu.
Seçim kampanyasının bu denli kara ve lekeli olabileceğini hiç düşünmediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Aklımın ucundan bile geçmedi. Şu aklınıza gelir miydi Allah aşkına! Efendim sen teröristlerle berabersin. Dün akşam TRT'de ne söyledi? Kandil'de ortak bir şeyler yapmışız. Görüntüler mi çıkmış, öyle bir şey söyledi. Sözde kampanya yapmışız. Ondan sonra gazeteci arkadaş 'anlayamadım' diyor. Sonra montajlı falan. Vicdanı, ahlakı, erdemi ve inancı olan herkese soruyorum; nasıl olur da beni Kandil'le, gideceğim de ortak program, video, görseller." dedi.
ZEHİR ZEMBEREK SÖZLER
Twitter hesabında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'montaj' video hakkındaki açıklamalarını "Sahtekar" ibaresiyle paylaşan Kılıçdaroğlu, canlı yayındaki açıklamasında sert sözlerini devam ettirdi. "Hayatımın bütün evresinde teröre karşı çıkan birisi için bu kadar ahlaksız, düzeysiz bir iş nasıl yapılabilir. Sahte video üreten kişiye ne denir? Sahtekâr denir değil mi? Devletin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan bir kişi nasıl sahtekârlık yapılabilir. Allah'a sığınıyorum. Bu kadar iftira, düzeysizlik Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman olmadı." diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şu ifadelerle devam etti:
Keşke karşıma gelse de 'yemin et' derim, 'Allah'a inanıyorsun yemin et' derim. Niye iftira atıyorsun? Kandil'in anahtarı senin cebinde. Telefonlar senin cebinde. Beni suçluyorsan karşıma çıkacaksın karşıma. Kendini erkek olarak görüyorsan erkek olarak karşıma çıkacaksın. Nedir bu rezalet. Biz bunu hiç düşünmedik. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişinin bu kadar alçalacağını hiç düşünmedik. Eleştirebilir, saygı gösteririm. Yalan, iftira, karalamalar üzerine aşağılık bir kampanyayı hiç düşünmedim. Gerçekten Allah büyüktür. Rahmetli babam 'oğlum sen doğru dur eğri belasını bulur'. Allah aşkına, madem montajsa, sen Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsun. Bir montajı kalkıp da nasıl gösterirsin. İnsanda biraz ahlak, erdem olmaz mı? Böyle bir rezalete nasıl izin verirsin. Sen Cumhurbaşkanısın. Ben bu ülkenin cumhurbaşkanıyım, benim önüme bunu getirmeyin, dersin. Biz bunu hiç hesaplamadık.