Bomba kulis: Hükümetten gazetecilere vekillik teklifi! Sürpriz isimler var
Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde vekil listeleri merak ediliyor. Kulislerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, milletvekili aday adayı olmak isteyen bürokratların istifasını onaylamadığı konuşulurken bazı gazetecilerin isimleri milletvekilliği için öne çıkmaya başladı. Gazeteciler arasında en dikkat çekense 'zaman zaman siyasete gir destek olalım' denen Müge Anlı oldu.
Seçime sayılı günler kaldı. Her partinin kendisi için belirlediği şartlar doğrultusunda milletvekilliği aday adaylığı başvuruları devam ederken kulisler hareketlenmeye başladı. Bu seçim için, siyasi geçmişi olanların yanı sıra iş dünyasından ve medyadan da isimler konuşulmaya başlandı.
Konuyu, Türk Time yazarı Talat Atilla, "Vekillik teklif edilen gazeteciler" başlığıyla köşesine taşıdı. Atilla'nın yazısında ilgili kısım şu şekilde:
"KARŞI MAHALLE DÜŞMANINSA GAZETECİLİK DEĞİL, MİLİTANLIKTIR"
"Siyaset yapmak; iş dünyası, sanat ve medya dahil her yere sıçradı.
Sıçradığı her yerde de iz bırakıyor.
Elbette hiç kimse seçtiği parti yüzünden kınanamaz.
Kınarsan, senin tuttuğun partinin de kınanmasının yolunu açarsın.
Sadece parti gazeteciliğine mesafeliyim.
Çünkü... Parti gazeteciliğinin sadece mesleği değil, kendini ve militanlığını yaptığı partiyi de çürüttüğünü düşünüyorum.
Kalemi, sadece tuttuğu partinin lehine yazdığı için yazdıklarının bir önemi olmadığını, yazının sahibi dahil herkes bilir!
Elbette gazeteci kendine yakın gördüğü partinin daha fazla haberini yapma, beğendiği lideri övmesi doğal ama yazılarında karşı mahalle düşmanınsa, o gazetecilik değil, militanlıktır...
"SİYASETE ATILAN GAZETECİ SAYISI BENİ MUTLU EDER"
Tartışmasız bir ölçü değil elbette ama şöyle basit bir tartı koyalım.
Tuttuğu, lehine yazdığı partinin kendisine dava açtığı kaç gazeteci var?
Peki, tüm partilerin birden dava açtığı kaç gazeteci var?
25 senedir sanırım 2 kez sandığa gittim!
Tam da bu yüzden çoğunluğun aksine siyasete atılan gazeteci sayısı beni mutlu eder.
Çünkü, siyasetin kendi dinamiğinde taraf tutmanın belli bir mantığı vardır ama bence bu bile sınırsız değildir.
"KÖTÜLERİ SAKLANDIĞI DELİKTEN ÇIKARAN GAZETECİ: MÜGE ANLI"
Gelelim mevzumuza. Siyaset, TBMM'de yapılır. Gerisi, laf...
14 Mayıs'da geçmiş seçimlere oranla bu seçimlerde daha fazla gazetecinin TBMM'ye girebileceğini öngörüyorum.
Hatta, vekillik sevdası bu dönem gazetecilerde tavan yaptı.
Çiçek Abbas'da İlyas Salman diyordu ya "Dedim gözlerinin rengi ne? Dedi kara sevda…"
Aynı öyle.
Mesela Müge Anlı.
Kötüleri saklandığı delikten çıkaran gazeteci.
"İKTİDAR PARTİSİ MÜGE ANLI'YA MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞI TEKLİF ETTİ"
Anlı, diğer rakiplerine göre çok yönlü destek alsa da, mesleğinde başarılı doğrusu. İktidar partisi Müge Anlı'ya Milletvekili adaylığı teklif etti. İktidar kulislerinde Anlı'nın yüzde 2 ile 2,5 oyu olduğuna inanılıyor. Ukelalık yapmak istemem ama bence bu yaklaşımın sosyolojik karşılığı olmadığı gibi siyaset bilimine göre de kabul edilebilir tarafı yok.
"TARKAN LİSTE BAŞI YAPILSIN"
Bu hesaba göre, Tarkan liste başı yapılsın. Ajda Pekkan'ı da şimdiden Cumhurbaşkanı Yardımcısı ilan edip, hiç seçim sonuçlarını beklemeyelim!
Müge Anlı'yı mesleğinde başarılı ve ağzı iyi laf yapıyor diye alırsanız, bu anlaşılır.
Yok, oyumuzun üstüne oy koyacağız derseniz, bu yanılgıdır.
O vakit, twitter hesabı bir kaç milyon olan fenomenler var.
Onların neyi eksik?
Milyon diyorum!
50 binle bağımsız Milletvekili seçilme imkanı var!
Kapın onları!
HASAN BASRİ YALÇIN, HİLAL KAPLAN, HALİME KÖKÇE, ŞEBNEM BURSALI...
Velhasıl Sabah yazarları Hasan Basri Yalçın ve Hilal Kaplan'a..
Star yazarı Halime Kökçe'ye de iktidar partisinden vekillik teklifi geldi.
Siyaset bu, elbette saatler içinde her şey değişebilir ama bu gazetecileri TBMM'de görecek gibiyiz.
Hayırlı olsun!
Bu arada son not olarak Sabah yazarı Şebnem Bursalı'nın da İzmir ve Aydın'dan vekil olmayı istediği konuşuluyor.
HANDE FIRAT...
Hande Fırat kendisine ayrı bir başlık açılmasını hak eden bir gazeteci.
15 Temmuz'un simge isimlerinden.
Hem şanslı.
Hem şanssız...
Şanslı çünkü...
15 Temmuz Fetö kalkışmasında hayatının gazetecilik şansını yakaladı ve aynı anda siyaset ve medya tarihine geçti.
Şanssız çünkü..
Yaptığı iyi bir gazetecilikti ama bunu partizanlık olarak algılayan bir kesim de oldu.
Böyle algılanmasına biraz da çalıştığı kurumların iktidara yakın olmasının katkısı da oldu tabi.
Bir kesim tam da bu yüzden Fırat'ın geçmişte yaptığı ses getiren özel haberleri görünmez yapmaya çalıştı.
Hande Fırat'ın bu şartlara rağmen çalıştığı kurumlarda şartları zorlayarak gazetecilik yapmaya çalıştığını da hak teslimi olarak bir kenara not edelim.
Hande Fırat'a da vekillik teklifinin geldiğini ama şu ana kadar bu öneri ve telkinlere mesafeli baktığı söyleniyor. Direncini sanırım sadece Erdoğan kırabilir!"