Bilgisayar oyunlarına bağımlı yaşayıp depremzedelere hakaret eden gençler mi seçimin sonucunu belirleyecek?

14 Mayıs Pazar günü gerçekleştirilen 13. Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili seçiminde cumhurbaşkanı adaylarından hiçbiri seçilmek için gerekli olan yüzde 50+1 oyu alamadı ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı. 

ERDOĞAN YÜZDE 49,51 OY ALDI
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimlerde yüzde 49,51, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44,92, ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan ise yüzde 5,17 oy aldı. 

HERKES Z KUŞAĞINA BEL BAĞLADI
Seçimlerde ilk defa oy kullanacak yaklaşık 5 milyon genç liderler ve partiler için ayrı bir önem taşıdı. Günümüz deyimiyle "Z kuşağı" bu seçimlerde belirleyici olacağı için herkes söylemlerini Z kuşağını kazanmak üzerine geliştirdi. 

DEPREMZEDELERE HAKARET ŞAŞIRTTI
Ancak seçmen tercihini Recep Tayyip Erdoğan yana kullanmasının ve deprem bölgesindeki şehirlerde de Erdoğan'ın 1. olarak çıkmasının ardından depremzedelere karşı bir öfke ve nefret sergilenmeye başladı. 

Z KUŞAĞI BİLGİSAYAR BAŞINDAN KALKMADAN SADECE HAKARET ETTİ
Depremzedelere hakarette dikkat çeken bir grup vardı: hayatının büyük bir kısmını bilgisayar başında geçiren sokaktan ve sokaktaki gerçeklikten uzak olan deprem olduğunda sadece tweet atarak yardım ettiğini düşünen hayatı bilgisayar oyunundan ibaret olan kendilerini "gamer, yayıncı" olarak tanıtan Z kuşağı. 

Sokağın gerçekliğinden uzak olan insanlara temas etmeyi, esnafla muhabbet etmeyi bilmeyen sokağın gerçekliğinden bihaber olan bu kesim kendilerinin ilk kez oy kullanması nedeniyle ne kadar önemli olduğu kadar gerçeklerden uzak olmalarıyla ne kadar önemsiz olduklarını da gözler önüne serdi. 

YARDIMA KOŞANLAR BAŞTACI
Elbette Kahramanmaraş merkezli depremlerde yardım için koşan bununla birlikte seçim öncesi gönül verdiği lider veya parti için sokakta siyaset yürüten gençler baş tacı ancak "hayatı bilgisayar oyunu, karton bardakta kahve içmek, herhangi bir sahil kenarında bol bol kıyafetleriyle yürümek, tanımadığı mahallelere girmekten kaçmak, tweet atarak fikir belirttiğini sanmak, yabancı diziler izleyerek kendisini kültürlü sanmak" olan gençler kendilerinden birkaç nesil önce abilerinin veya ablalarının yaptığını yapmasınlar fildişi kulelerinden yaşamak yerine bilmedikleri mahallelerde yürüyüp selam verip o insanları keşfetmeyi amaçlasınlar.