Yaz ayının gelmesiyle beraber alerjik rinitte artış yaşandı! Uzmanlar dikkat edilmesi gerekenleri tek tek anlattı
Halk dilinde saman nezlesi olarak bilinen Alerjik rinit, klasik nezleye benzer semptomları olan bir rahatsızlıktır. Polenler, akarlar, tüyler gibi çeşitli etkenlere karşı oluşan bu rahatsızlık yaz aylarının gelmesiyle beraber vatandaşlar üzerinde çok fazla görülmeye başlandı. Uzmanlar bu rahatsızlıkta dikkat edilmesi gerekenleri teker teker anlattı.
Alerjik rinit hastalığının, daha çok belirli mevsimlerde ortaya çıkan özel alerji kökenli bir burun iltihabı olduğunu ifade eden Denizli Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Veli Aydoğdu, besinler, bölgesel faktörler ya da evcil hayvanlara maruz kalma ile hastalığın alevlenebildiğini söyledi. Aydoğdu: “Alerjik rinit, mevsimin başlaması itibariyle çok yoğun şekilde hastalarımızda belirti vermeye başlayan, hastalığın gidişi itibariyle mevsimsel özellikte olabileceği gibi tüm yıla yayılmış biçimleri de bulunan bir hastalıktır. Gerek ülkemizde gerek dünyada bölgesel faktörler ile alevlenen özel alerji kökenli bir burun iltihabından bahsediyoruz. İlimizde alerjik özellikli burun iltihaplarını çok sık görüyoruz. Genel olarak burunda kaşınma, hapşırma, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı şeklinde kendini gösterebilen, çok büyük ateş, kırgınlık, halsizliğe yol açmayan, zaman zaman özel yerlere ya da maddelere temasla tetiklenebilen bir hastalıktan bahsediyoruz. Kimi hastalarımız evcil hayvanlarının bu belirtileri arttırdığından yakınıyor, kimisi de zeytin tarlasında çalışmanın. Hiçbir sebep belirtmeyen hastalarımız da oluyor. Bunların her birisi bahsettiğim belirtiler ile bize başvuruyor” diye konuştu.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Bu hastaların muayenelerinde; şişmiş burun eti, su gibi olan akıntı ya da geniz akıntısı gibi durunlar tespit ettiklerini belirten Aydoğdu, hastalığın tedavisi için de şunları söyledi:
“Tedavide alerji hapı olarak adlandırılan antihistaminik grubu ilaçlarımız ile yine alerjik burun spreylerimizi kombine ederek kullanıyor ve hemen hemen tüm hastalarımızın 4 ile 7 gün içerisinde belirtileri kontrol altına alabiliyoruz. Bir kere teşhisimiz netleştiğinde alerjik hastaların mümkün olduğu kadar yünlü materyallerle temasını azaltmaya çalışıyoruz. Evde halıyı, kılıflarını değiştirmelerini istiyoruz. Değiştirilemeyecek bir pozisyon varsa pamukluların haftada en az 3 defa çok yüksek ısılarda yıkanmasını öneriyoruz. Tabii evcil hayvanlarla ilgili kısıtlamalar, tarla-bahçe işlerine biraz daha ara verilmesi ve diğer bölgesel faktörlerden korunmada hastamızı muhakkak rahatlatıyor”