Kıvanç Talu ve eşi Beril Talu'nun 100 milyon TL'lik vurgununa dair ses kaydı ortaya çıktı! Kırmızı bültene ramak kaldı
Var Böyle Tipler kanalıyla fenomen olan Kıvanç Talu ve reklamcı eşi Beril Talu hakkındaki iddialar savcılığa taşındı. İfadeye çağrılması beklenen çiftin yurt dışına kaçtığından emin olunduğu takdirde haklarında kırmızı bülten çıkarılması gündemde. Tam da böyle bir noktada Beril Talu'nun, sistematik olarak nasıl para topladığını gösteren bir ses kaydı ortaya çıktı.
100 milyon TL'lik vurgunla önce Portekiz'e daha sonra da Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e kaçtığı iddia edilen fenomen Kıvanç Talu ve reklamcı eşi Beril Talu hakkındaki suçlamalar savcılığa taşındı. Savcılık, Talu çiftini ifadeye çağıracak yurt dışına kaçtıkları tespit edilirse haklarında kırmızı bülten çıkarılabilecek.
PARÇALAR WHATSAAP GRUBUNDA BİRLEŞTİRİLİYOR
Dolandırıcılık iddialarından şimdiye 80'e yakın mağdur olduğu öğrenilirken mağdurlar, kurdukları WhatsApp grubundan ipuçlarını birleştirmeye başlamıştı.
"1 KASIM'DA CANLI YAYINDA AÇIKLAYACAĞIZ"
Çiftin sosyal medya hesapları da kapanırken çift adına yeni bir hesap açılmış, buradan 1 Kasım'da canlı yayında açıklama yapılacağı duyurulmuştu. Bazı mağdurlar buradan yapılacak açıklama ile umutlanırken çoğunluk savcılığın harekete geçmesini bekliyor.
SES KAYDI ORTAYA ÇIKTI
Her bir ipucu, onlarca kişi için büyük önem arz ederken konu Sözcü TV ekranlarında gündeme getirildi. İpek Özbey'in sunduğu Nokta Atışı programında Beril Talu'ya ait bir ses kaydı ile 'ponzi sistemi' masaya yatırıldı.
Çiftin 'işbirliği teklifi' adı altında 100 milyon lirayı nasıl topladıklarına dair şifreler barındıran ses kaydında Beril Talu'nun dolandırıcılık sistemini anlattığı duyuldu.
'SAADET ZİNCİRİ’ DİYE DE BİLDİĞİMİZ SİSTEM
Yayına konuk olan eski Mali Şube Müdürü Furkan Sezer, bu sistemin "ponzi" sistemi olduğunu belirtirken Avukat Feyza Altun ses kaydını kullanarak sistemin işleyişini detaylarıyla açıkladı. Sezer ponzi sistemini şu şekilde açıklıyor:
“Bu sistemle ilk dolandırıcılık 1920 yılında yapılıyor. Yaklaşık 103 yıldır kullanılan bir dolandırıcılık sistemi ponzi sistemi. ‘Saadet zinciri’ diye de biliyoruz. İlk dolandırıcısından ismini alıyor. Bir hikâye uyduruyor. Yatırım yapacak kişileri ikna ediyor. ‘Arbitraj karı ile para kazanıyorum' deyip, ‘Pul alıyorum pulların satışımda para kazanıyorum' deyip, 2 ayda 15 milyon dolar para kazanıyor. Yatırım yapacak kişiyi ikna ediyorsunuz, sürekli aşağıdan gelen yeni yatırımcılardan üstteki ilk üye olanların kârını ödüyorsunuz. Her yeni kazanan altına birtakım kişileri eklemek zorunda ki hem kendisi para kazansın hem de yukarıya para çıksın.
ÇİFTLİK BANK ÖRNEĞİ
Sonsuz bir sistem değil, mutlaka bir yerde tıkanıyor. Ya son katılanın parasını ödeyemez hale geliyorsunuz, aynı hızla, aynı sayıda ve nitelikli mağdurlar gelmediği sürece. Sistem bir yerde tıkanıyor. Çiftlik Bank'ta da gördük bunu.
"'BİZ NETWORK MARKETİNG' YAPIYORUZ"
Ponzi direkt suç. Yasal boşluğundan kaçabilmek için diyor ki; ‘Biz network marketing' yapıyoruz. Ne yapıyor? Markası kendisine ait bir araştırma yaptığınızda başka hiçbir yerde satılamayan ürün seçiyor. Bir saat yaptırıyor, kendi markasını bu saate veriyor. ‘Ben saati satıyorum, parfüm satıyorum. Yaptığım ponzi değil network marketing' diyor. Ama sistem aynı şekilde işliyor.
"HER NETWORK MARKETİNG BİR PONZİ SİSTEMİ DEĞİLDİR"
Bu saati vergi incelemelerinden, müfettiş incelemelerinden, bilirkişi incelemelerinden kaçabilmek için, farklı yerlerden fiyat karşılaştırması olmaması için kendi markasıyla satıyor. Yüklü miktarlarda da ücret karşılığında satıyor. Evet her network marketing bir ponzi sistemi değildir. Ama bunu suistimal eden çok sayıda şirket mevcut.
"KENDİSİNİ YAPIMCI OLARAK TANITMIŞ"
Beril Talu'nun bahsi geçen sistemi detaylarıyla aktardığı ses kaydının yayına girmesinin hemen sonrasında, Avukat Feyza Altun söz alarak, dosyanın mağdurlarından biriyle gerçekleştirdiği görüşmeyi ifade etti.
“Beril Talu'nun ajanslardan birtakım şeyler üzerinden uzaklaştırıldığı iddia ediliyor. Yakın çevresine de yapmış, insanlar uzun zamandır tanığı için güveniyor. ‘Film çekeceğim' diyormuş.' Kendisini yapımcı olarak tanıtıp, paralarını sistemde biriktirmesini istemiş.
"BAŞKALARININ PARASIYLA KAPATIYOR AÇIKLARINI"
'Yapımcıymış kendisi, ‘Bana 300 bin TL lazım, 5 gün sonra bunu 350 bin TL olarak ödeyeceğim' diyor. Güvenle para gönderenler olmuş. Gerçekten de ödemiş bazılarına. Para kendisinden gitmiyor, insanlara ödetiyor. Başkalarının parasıyla kapatıyor açıklarını. Bazılarına da ‘Dur bekle sistemde paran işlesin, bu kadar faizi banka bile vermez.'
"HIZLI PARA ARAYAN YA YARGILANIR YA DOLANDIRILIR"
'Yasa dışı bir şey yapmıyoruz' demiş. Ponzi olduğunu düşünmüyorum. Ponzi sistemiyle bu sistem bence bir değil. Şöyle söylüyor insanlara; ‘Ben yapımcıyım, beni finanse ettiğin için sana kârımdan vereceğim'. Diğer insanlar birbirini tanımıyor. Başka hesaplardan para geliyor. ‘Hızlı para arayan ya yargılanır ya dolandırılır' diyorum ben."
"PONZİYE BENZİYOR AMA BU PİRAMİT SATIŞ"
Sözcü yazarı Nedim Türkmen ise ponziye inanmadı, “6502 sayılı kanunda sayılan 3 şartı taşıyor. Sistem ponziye benziyor. Piramit satış. Çiftlik kurdum dememiş de, film çekiyorum, sürekli sisteme birilerinin girmesi gerekiyor, birilerini birilerine ödetmiş. Melek yatırımcı bulmuş" diye konuştu.
Kaynak: haberet.com