Gamze Tamer sordu Tayyar Işıksaçan yanıtladı: Reynmen ödülleri çöpe atarak ne yapmaya çalıştı?
Pantene Altın Kelebek Ödülleri, 49’uncu kez sahiplerini buldu. Altın Kelebek Ödül Töreni öncesinde ünlü isimler, birbirinden şık kıyafetleriyle kırmızı halıda boy gösterdiler. Haberet Editörü Gamze Tamer bu şaşaalı geceyi, Haberet Yazarı Tayyar Işıksaçan'a sordu. Tayyar Işıksaçan, gecenin en duygusal konuşmasıyla en 'cringe' konuşmasını karşılaştırdı. Verilen Gazze mesajlarına da değinen Tayyar Işıksaçan, "samimiyetsiz buluyorum" dedi. İşte Tayyar Işıksaçan'ın Altın Kelebek açıklamaları...
- Sinema, televizyon ve müzik dünyasının en iyilerine verilen Pantene Altın Kelebek Ödülleri, 49'uncu kez sahiplerini buldu. Zorlu PSM'de düzenlenen görkemli geceye ünlü isimler akın etti.
- Bu ışıltılı gecenin 'en'lerini ve törende verilen 'Gazze' mesajlarını Haberet Editörü Gamze Tamer sordu, Haberet Yazarı Tayyar Işıksaçan cevapladı...
- Altın Kelebek Ödül Töreni'ni nasıl buldunuz?
- Ödülünü almak için sahneye çıkan sanatçılar konuşma gerçekleştirdi. En duygusal/çarpıcı konuşma ve en cringe (utandırıcı) konuşmaları kimler gerçekleştirdi?
- Kimileri Gazzeye destek çıktı kimileri köpeklere dikkat çekti. Verilen mesajlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Her magazin olayının olmazsa olmaz sorusu: Kim şık, kim rüküştü?
İşte Tayyar Işıksaçan'dan geceye dair çarpıcı açıklamalar...
GAMZE TAMER: ALTIN KELEBEK ÖDÜL TÖRENİ'Nİ NASIL BULDUNUZ?
Tayyar Işıksaçan: Bu yıl ki Altın Kelebek geçtiğimiz yıllara göre biraz daha görkemli ve katılımcıları biraz daha üst seviyedeydi.
Ama her ödül töreninde olduğu gibi bu ödül töreninde de yer alamayanlar ödül töreninin içeriğine, ödüllerin dağıtımına, ödüllerin gittiği kategorilere doğal olarak şer koydular. Her ödül töreni sonrasında bu tip dedikodulara, her güzellik yarışması sonrasında 1., 2. seçilen kraliçenin torpilli olduğu dedikodulara artık alışmış durumdayız.
Altın Kelebek, bir basın kuruluşunun yıllardır devam ettirdiği geleneksel bir ödül törenidir ve bana göre Türkiye'nin en ciddi ödül törenlerinden bir tanesidir.
Bu yıl yapılan ödül töreni, geçmiş yıllara göre daha ivme kazanmış, çünkü geçtiğimiz yıllarda hem katılımcılarıyla, hem ödüllerin kategorileriyle çok fazla eleştirilmişti. Bu yıl daha hakkaniyetli, daha adaletli bir dağıtım töreni olmuş.
Şık hanımların, son derece yakışıklı beylerin ve dediğim gibi katılımcı kalitesinin de artmasıyla gerçekten adına yakışır ve güzel bir gece olduğuna inanıyorum.
"KENDİSİNDEN BAHSETTİREBİLMEK ADINA EN İÇİ BOŞ KONUŞMAYI YAPTI"
Gamze T.: ÖDÜLÜNÜ ALMAK İÇİN SAHNEYE ÇIKAN SANATÇILAR KONUŞMA GERÇEKLEŞTİRDİ. EN DUYGUSAL/ÇARPICI KONUŞMA VE EN CRİNGE (UTANDIRICI) KONUŞMALARI KİMLER GERÇEKLEŞTİRDİ?
Tayyar Işıksaçan: Gecenin en içi boş konuşmasını 'Kerem Bursin' gerçekleştirdi. Kerem'in ukala tavrı, yarım yamalak Türkçesiyle güya 'sempatik' olmaya çalışması Kerem'i tamamen itici yapıyor. Halbuki Kerem herkesten çok daha iyi Türkçe konuşabilen, derdini gayet iyi anlatabilen bir arkadaş. Ama maalesef ki yine bu ödül töreninde diğer kategorilerde ödül alan meslektaşlarını gölgede bırakabilmek, gündemde biraz daha kendisinden bahsettirebilmek, sosyal medyanın zirvesine yerleşebilmek için zekice bir hamle yaptı.
Bu zekice hamle Kerem'i komik duruma düşürdü sadece. Evet sosyal medyanın gündemindeydi, o kırık Türkçesiyle sahnede yaptığı hareketlerle dikkat çekti. Sosyal medyanın gündemine oturdu ama genel kalabalığın Kerem ile ilgili fikri, gereksiz, gecenin en yakışmayanı, en şımarık, en çocuk modu muhabbeti oldu.
"ÇOCUĞUN PROPAGANDAYA ALET EDİLMESİ NE KADAR DOĞRU?"
Bu arada küçük bir kız kardeşimiz gecede bir konuşma yaptı, avucunun içine bir dünya çizerek... Tabii ki mesajları yerinde ve güzel ama tabi ki orada da dikkat çeken bir konu var, o da şu:
Bir çocuğun bu şekilde kullanılıyor olması, bir propagandaya alet ediliyor olması gerçekten sıkıntılı. Acaba böyle bir konuşmaya bir pedagog izin verir miydi? Ya da öyle bir metni seslendirmesine? Ama yine de altı çizilesi güzel eylemlerden bir tanesiydi.
"SADECE BİR GECEDE BAHSEDİLMESİ SAMİMİYETSİZLİK"
G: KİMİLERİ GAZZE'YE DESTEK ÇIKTI KİMİLERİ KÖPEKLERE DİKKAT ÇEKTİ. VERİLEN MESAJLAR HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Tayyar Işıksaçan: Her ödül töreninde, ödülünü almak için sahneye çıkan insanların yaptığı bir konuşma metni zorunluluğu var. Herkes kendini orada bir şeyler söylemek zorunda hissediyor. Halbuki bu insanlar hayatta her günü bizimle beraber yaşayan, sabah uyanıp akşam yatan, bu ülke ekonomisinden faydalanan, ülkedeki insanların beğenisini alarak şöhret olmuş insanlardır.
Olaylar gerçekleştiğinde ya da gündeme düştüğünde, bu insanların konuyla alakalı hiçbir şey paylaşmıyor olması, konuşmuyor olması son derece sıkıcı ve üzücü.
Halbuki sadece bir geceye sığdırılan duygular normal zamanlarda da kullanılabilir ve konuşulabilir. Bütün bunların yapılabilmesi için bir ödül törenini beklemeye gerek yok. Bu tip gecelerde, dünyayı yeniden kurtarıyor olmanın, doğaya dikkat çekmenin, eriyen buzları, nesli tükenen pandaları, Filistin'de öldürülen çocukları gibi konuları gündeme getiriyor olmalarını son derece samimiyetsize buluyorum.
O geceye kadar bu konular konuşulabilir, söylenilebilir. Bu insanlar toplum önünde kanaat önderi olarak geçiyor. Medya üzerinden ya da sosyal medyalarından bu konuların altını üstünü çizebilirler. Ama yapmıyorlar, sadece o gece sahneye çıktıklarında ödül aldıklarında daha önce izledikleri uluslararası ödül törenlerindeki büyük meslektaşlarının havasına bürünüp dünyayı kurtarmaya çalışıyorlar. Şahsım adına son derece samimiyetsizce buluyorum bunları. Dediğim gibi düğünde oynamak kolay, önemli olan cenazede ağlamak. Bunlar ne cenazede ağlayabiliyorlar ne de düğünde oynayabiliyorlar. Altın Kelebek gecesi sahnede yapılan bir ya da iki konuşmanın dışında verilen bütün mesajları son derece samimiyetsiz buldum.
"MODACILAR YARIŞTI"
G: HER MAGAZİN OLAYININ OLMAZSA OLMAZ SORUSU: KİM ŞIK, KİM RÜKÜŞTÜ?
Tayyar Işıksaçan: Şıklar ve rüküşler, bu gecenin en vazgeçilmez eylemleri... Hanımlar çok güzellerdi, modacılar yarıştı aslında. Hanımlar sadece üzerlerinde taşıdıkları kıyafetlerle gecenin zincirini tamamladılar. Tabi böyle gecelerde yine iki durum meydana gelir. Bunlardan bir tanesi herkes çok şık olursa ve arada kaybolup giderseniz tam tersini yaparak aradan sıyrılırsınız. Rüküş olmak bile aslında bazı durumlarda gecenin kazananı demektir.
"MODACINA GÜVENİYORSAN GECENİN KAZANANI SENSİN"
Çok rüküş görmedim, erkeklerin yapacakları bir şey yok, smokinlerle ya da günlük hayattaki kıyafetleriyle biraz daha özgür olabiliyorlar ama hanımlar biraz daha pahalı takılar, dekolteli kıyafetler, gecenin ruhuna uygun uzun kıyafetlerle kendilerini gösterdiler. Hepsi son derece zarif, hepsi son derece güzeldi. Açıkçası şu güzeldi bu çirkindi demek biraz onları yersiz eleştiri gibi olur. Modacına güveniyorsan, gecenin kazananı sensin. Kötü yoktu, iyiler vardı. Tek tek ayırıp haksızlık etmek istemiyorum.
"TÜRKİYE'NİN KAYBEDENİ: REYNMEN"
G: ÖDÜL ALAMAYAN REYNMEN, DAHA ÖNCEKİ YILLARDA ALDIĞI ÖDÜLLERİ ÇÖPE ATTI. BU KONUDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR?
Tayyar Işıksaçan: Bence gecenin kaybedeni, hatta Türkiye'nin kaybedeni uzun zamandır Reynmen. Çünkü daha önce gazetecilerle başlayan daha sonra kız arkadaşıyla devam eden yakaladığı sosyal medya şöhretini bir türlü hazmedemeyen, sefaletten zenginliğe giden yolda paranın gücünü bir türlü hazmedemeyen bir genç kardeşimiz.
"DAHA ÖNCE KENDİSİNİN BİR ÇÖP TENEKESİNE ATILMASIYLA AYNI DURUM"
Dün akşam çöp kutusuna attığı ödüller aslında onun daha önce kendisinin çöp tenekesine atıldığının bir benzeri. Aylardır hayatımızda Reynmen yok, şarkıları eskisi kadar rağbet görmüyor. Eski hayranları yok peşinde. Dün akşam kendisine oradan bir pay almaya çalıştı. Dün gece çöpe attığı ödüller aslında kendi emeğini, daha önce yapmış olduğu çalışmalarının bir hiç olduğunu gösteren bir eylem. Çünkü o ödüller onun daha önce yapmış olduğu işlere istinaden verilmiş ödüllerdi. Eğer bugün tutup onları çöpe atabiliyorsa 'sizin verdiğiniz bu ödüller benim hak ettiğim ödüller değil, o yüzden bende durmasının bir anlamı yok' anlamı çıkartır.
Kaynak: haberet.com