Eylül Öztürk'ü deli eden gelişme! Çalışanlarını işten çıkardı yaşadıklarını ağlayarak anlattı: O fotoğrafta Nez ve ben hariç...
Bir dönem Dilan Polat'la yakın arkadaş olan ve 'şampiyonlar ligi' karesinde yer alan fenomen Eylül Öztürk'ün markaları alışveriş uygulamalarında bir bir engellenmeye başladı. Önce Trendyol sonra Hepsi Burada'nın 'risk' teşkil ettiği için reklamlarına ve satışlarına sınırlama getirmesiyle Öztürk deliye döndü. Mal varlıklarına da el konulan Öztürk, çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kaldığını söyleyerek yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. O fotoğraf karesine ilişkin de ilk kez konuştu.
Fenomenlere başlatılan operasyonda mal varlığına el konulan ve şirketlerine kayyum atanan Eylül Öztürk, son zamanlarda yaşadıklarını Instagram hesabı üzerinden anlattı.
Gelinen noktada çalışanlarının işine son vermek zorunda kaldığını söyleyen Öztürk göz yaşlarına boğuldu.
Öztürk hakkında, Engin ve Dilan Polat'ın tutuklanmasının ardından soruşturma başlatılmış, mal varlığına el konulmuştu.
"BURADAKİ 10 EV TÜRKİYE'DEKİ 10 ARABA PARASI"
Amerika'da 10 evi bulunan Eylül Öztürk, takipçilerinden gelen "O evleri nasıl aldın?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Evlerin her biri 125 bin dolar. 125 bin dolara Türkiye'de bir araba alırsın anca. Hepsini satsam bir tane büyük ev anca alabiliyorum. Millet 10 tane malikanem var zannediyor. Yıllarca yemedim, içmedim biriktirdim ben tutumlu bir kadınım. Keşke hepsini biriktirip 1 tane büyük ev alsaydım. O zaman bu kadar konuşulmazdı. 10 tane deyince millet bir şey var zannediyor. Amerika'da 100 bin dolara ev alabiliyorsun. İstanbul'da mümkün değil. Anlamıyorlar bunu maalesef.
"BÜTÜN EMEKLERİM ÇÖP OLDU"
Kara para iddialarını kabul etmiyorum. Bunlar sırf izlenme uğruna yapılan spekülasyonlar. Buradaki 10 ev Türkiye'deki 10 araba parası. Hepsinin belgelerini de devlete ilettim, onlar da bakıyor. Hepini göreceksiniz bu süreçten sonra. Ama ben bu süreçte bittim. Benim hayatım, tüm emeklerim çöp oldu."
"BEN GOCUNMAM, GİRER BİR YERLERDE ÇALIŞIRIM"
Kayyum sürecinin nasıl ilerleyeceğine dair ve sürecin ne zaman biteceğini bilmediği söyleyen Öztürk, şirketlerinin faaliyetlerinin kısa sürede duracağını belirterek işçi çıkarmak zorunda kaldıklarını açıkladı.
Bu sırada gözyaşlarına hakim olamayan Öztürk, "Reklamlarımın iptal edilmesini bir kenara bırakıyorum, ben gocunmam, girer bir yerlerde çalışırım paramı yine kazanırım. Ama çalışanlarımızın işine son vermek zorunda kaldık" dedi.
GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
"Biz zamlarla yarışabilelim diye birçok ürün ürettik. Depoda birçok ürün var. Bu ürünü satabileceğim tek yer de internet sitemiz. Kayyum atamasıyla süreç neye dönecek bilmiyoruz. Bu süreçte onca çalışana maaşlarını ödeyebilir miyiz bilmiyorum. Biz de onlarla konuşup tazminatlarını vererek mağduriyet yaşatmadan işten çıkarmak zorunda kaldık. Onlar çıkmak istemedi. Gidebildiğimiz yere kadar gidelim dediler."
"KORUYAMADIM ONLARI"
"En çok da herkesin emeği vardı. Ona üzülüyorum. Her şeyi ince eleyip sık dokumuştuk. Herkes işini çok güzel yapıyordu. Koruyamadım onları. Onlara sahip çıkamadım gibi hissediyorum.
Ben onlara bir söz verdim. 'Bir şekilde bu günler geçecek ve hepinizi tekrar arayacağız' dedik. Umarım hepsini geri alabilirim.
"YAŞADIKLARIMI BELGESEL YAPACAĞIM"
Olay aklanmaktan çıktı. Kim bilir bu davalar ne kadar sürecek. Bu olaylar bittiğinde bütün bu sürecimi, hayatımın; kariyerimin nasıl bittiğini anlatan bir belgesel yapmak istiyorum.
İnsanların insafına kalıyorsunuz bir süre sonra. Arkadaşlarımın bile insafına kaldım. Siz beni para kazanmaya layık görmüyor olabilirsiniz. Ben bu zamana kadar yüzlerce markayla çalıştım. Sizin Müslümanlığınız nerede kaldı? Ben bunların hesabını devlete verdim.
"İNSAN HAKKI YİYİP O ORUÇLARI TUTMAK OLUR MU?"
Öztürk, bir ara tepki çeken sözler de sarf ederek, "Siz benim para kazanmamı layık görmediğiniz için yapamayacağımı düşünüyorsunuz. Beni bu yüzden hırsızlıkla suçladınız. Ramazan geliyor. İnsan hakkı yiyip o oruçları tutmak olur mu? Markalar beni aradığında 'ben bir şey yapmadım' demekten yoruldum. İftira çok zor bir şey" dedi.
DİLAN POLAT ALTIN TOZLU KAHVESİNE GÖNDERME
Bir dönem yakın arkadaşı olan Dilan Polat'ın gündemden düşmeyen altın tozlu kahvesine de gönderme yapan Öztürk, "Değil ki altın tozlu kahve içmek her zaman oturmamı kalkmamı bilen bir insan oldum. Onca büyük markayla çalışmak için kişinin kendisini disipline etmesi gerekir. Ben nerede nasıl davranacağımı bilen bir insan olmuşumdur" ifadelerini kullandı.
ŞAMPİYONLAR LİGİ KARESİ HAKKINDA İLK KEZ KONUŞTU
Hakkında ortaya atılan iddiaların sırf izlenmek ve tıklanmak uğruna olduğunu ileri süren Öztürk, "Haberler, yayınlanan içeriklerle sırf daha çok izlenme alıyım, etkileşim alıyım, ücretli abonelik açıyım diyen kişiler yüzünden işler buraya geldi. Bilmem kaç sene öncesine ait olan bir görseli ortaya çıkardılar. O fotoğraftaki Nez ve ben hariç, Dilan dahil kimse henüz doğru düzgün ünlü bile değildi. Kimsenin böyle şubeleri veya gösterişli bir hayatı yoktu. Olsaydı ben bu insanlarla zaten arkadaşlık dahi etmezdim. Nitekim sonradan arkadaşlığımı dahi bitirdim bu olaylardan çok önce" dedi.