Üç parmaklı uzaylı fosilleri dünyanın gündeminde! Herkes aynı şeye dikkat çekti: Hollywood'un uzaylıları
Meksika meclisinde kamuoyuna gösterilen uzaylılara ait olduğu iddia edilen iki ceset dünyanın gündeminde. Yassı kafa yapısı ve 3'er el parmağı olan fosillerin röntgenleri ortaya çıkarken herkes aynı yorumu yaptı. Peru'da bulunan fosilleri görenler, "Yıllardır Hollywood filmlerinde izlediklerimizle aynı görünüyorlar" yorumunu yaptı. Birçok kullanıcı bu benzerliğin sebebi hakkında farklı teoriler üretti. İşte 2 uzaylı fosilinin, Hollywood'un tasvir ettiği uzaylılarla benzerliği...
Şimdiye dek pek çok UFO olayına rastlanırken uzaylıların varlığının ispatlanmasına ilk kez bu kadar yaklaşıldı.
Meksika meclisinde, Peru’da bulunan ve uzaylılara ait olduğu iddia edilen iki fosil kamuoyuna gösterildi.
Fosillerin en net görüntüsü de ortaya çıktı
Uzaylı fosilleri, görenleri hayrete düşürerek meraklandırdı. Dünyanın gündemine düşen görüntüler sonrası yüzlerce kişi 'uzaylılar' başlığıyla görüş belirtmeye başladı.
Birçok kişinin aklına ise aynı şey geldi: Hollywood'un tasvir ettiği uzaylılar.
Şimdiye dek NASA tarafından pek çok UFO (Tanımlanamayan cisim) aracına dair görüntü paylaşılmış, uzaylılara ait olduğu iddia edilen ses dalgaları servis edilmişti ancak bilim insanları Meksika'daki görüntüleri, 'ilk kez uzaylı fosili görüldü' bilgi notuyla servis edince milyonlar meraklandı.
Bilim insanları yemin ederek yaptıkları açıklamada "DNA testi yaptık ve bu canlıların bizim gezegenimize ait olmadığını tespit ettik" dedi. Cam fanusta muhafaza edilen cesetlerin 1000 yaşında oldukları tahmin ediliyor.
'UZAYLI CESETLERİ' CAM FANUSTA SERGİLENDİ
Ufak boyutlardaki iki "uzaylı cesedi" camlı bir kutu içerisinde gösterildi. Bilim insanlarının da katıldığı etkinlikte uzaylıların 1000 yaşında olduğunun tahmin edildiği belirtildi.
RADYOKARBON TESTLERİ YAPILDI
Otonom Ulusal Meksika Üniversitesi’nde görevli bilim insanları, "uzaylıların" kalıntılarını incelediklerini ve radyokarbon testlerin yapıldığını açıkladı.
İNSAN GENLERİNE RASTLANMADI
Açıklama yapmadan önce yemin eden bilim insanları, "DNA testi yaptık ve bu canlıların bizim gezegenimize ait olmadığını tespit ettik. Bunları bir UFO enkazından çıkarmadık. Onları madenlerde yerin altında bulduk ve fosilleşmişlerdi" dedi.
"BİZİM PARÇAMIZ DEĞİL"
Araştırmaya katılan UFO uzmanı Jaime Maussan, "Bu kalıntılar bizim evrimsel sürecimizin bir parçası değil" dedi.
Adli bilimci Jose de Jesus Zalce Benitez'in de "Uzaylı Mumyalar" hakkındaki açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Mumyalar üzerinde adli doktor olan kendisi ve çalışma arkadaşı biyolog Jose de la Cruz Rios ile beraber mumyalar üzerinde yaptıkları bilimsel çalışmalar şunları içeriyor: X-ray, bilgisayarlı tomografi, 3 boyutlu yeniden yapılandırma, makrosokpik ve mikroskopik analizler, histoloji, karbon 14, adli antropoloji, karşılaştırmalı anatomi ve dna analizi, mri taraması. ~Vücut boyu 60cm ve beyaz bir toz ile kaplı. Bu tozun elektron mikroskopuyla bakıldığında diatom tozu olduğunu keşfetmişler. Bu toz bedenlerin kurumasını sağlarken bakteri ve mantar üremesini engelleyerek mumyanın korunmasını sağlamış.
Humanoid bir yapıya sahipler: kafa, gövde, karın ve tridaktil (üç parmaklı) el ve ayaklarla biten uzuvlar.
Kemikler fazlasıyla dayanıklı ama oldukça hafif bu özellikleriyle kuş kemiklerini andırıyor.
Kafa vücuda göre büyük. Kafatası kemikler gibi dayanıklı ama hafif ve geniş. Bu genişlik oldukça büyük bir beyne veya nörolojik yapıya ev sahipliği yapmaya müsait.
Göz boşlukları da aynı şekilde oldukça büyük. Bu büyüklük bu spesimenin 3 boyutlu geniş bir görüşe sahip olmasını mümkün kılıyor.
Çok küçük burun kanalları, burun ve ağız boşluğuna sahip. Dişlerin de olmaması bu spesimenin çiğneyerek değil yutarak beslenmiş olabileceğini gösteriyor.
Boyun yapısı, özelliklerinden dolayı kaplumbağa benzeri geri çekilebilme yeteneğe sahip olabileceğini gösteriyor.
Göğüs kafesinde kuşlarda bulunana benzer bir çatal var. Bu omuz eklemlerinin geniş hareket kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor.
Göğüs kafesindeki kaburgalar boşluksuz ve tek parça halinde.
Karın boşluğunda 3 adet yumurta var. Tomografi sayesinde bunların milimetrik yumurtalar barındıran yumurta kanalları olduğunu keşfetmişler.
Tomografi sayesinde kas, tendon, bağ dokusu ve kan damarlarını ve hatta organ ve organelleri gözlemleyebilmişler.
Ekstremitelerde eklemler ve dokular arasında tam bir uyum var ve 3 parmaklarını başparmak olmadan kavrama için kullanabildiklerini gösteriyor.
Parmak izleri tespit edilmiş ve bu izler bildiğimiz memelilere kıyasla dairesel değil. Tamamiyle düz ve yatay olarak doğrusal.
Vücutlarında metal implantlar da bulunmuş ve bu implantların günümüzde yapay uydularımızda bulunan osmium ve cadmium gibi metaller içerdiği tespit edilmiş.
DNA analizi 1 milyondan fazla bilinen tür ile karşılaştırılmış. Bu analizler ulusal ve uluslararası pek çok farklı enstitüde yapılmış. Sonuç olarak DNA'larının yüzde 30'u bildiğimiz herhangi bir şey ile benzerlik göstermiyor.
Tüm analizler ve bulgular halka açık şekilde paylaşıldı ve tüm bilim insanlarını bu çalışmalara katkı sağlamaya davet ediyorlar.
Adli Bilimci yemin altında şunları söyleyerek ifadesini tamamladı:
"Darwinian türlerin evrim ağacında herhangi bir ortak ya da izlenebilir öncül tür veya soy olmaksızın bu canlıların insan olmayan bilinmeyen bir türe ait olduğunu söyleyebiliriz. Bu bedenlerin %100 gerçek, organik, biyolojik ve zamanında canlı olduğunu onaylıyorum."
Öte yandan tüm bunların ardından birçok kişi uzaylıların varlığı hakkında teoriler üretmeye başladı. Bazıları fosillerin gerçek olmadığı, bunların bir strateji olduğunu, kamuoyunun bilinçli bir şekilde aldatılmaya çalışıldığını savundu.
En çok sorgulanansa şuydu:
"Hollywood ile tanıştığımız tasvirden ötürü mü hep aynı uzaylı tipini görüyoruz yoksa Hollywood’da biz hep aslına uygun uzaylı tasvirini mi izledik?"