Son Dakika: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den Celal Adan'a destek verdi! Sözleri bizim sözlerimizdir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından derlenenler;

29 Ekim 1923 tarihine kolay gelinmemiştir. Meclis binasının yapımına 1915'te başlandı. Pencereleri yoktu, elektrik yoktu. Kahvehanelerden toplanan gaz lambaları vardı. Ali Fuat Paşa'nın seccadesi çatlağa örtülmüştü. Mekteplerden sıralar getirilmişti. Ankara'da kiralık ev yoktu, olsa da para yoktu. Mebuslar 25 kişilik koğuşlarda kalıyordu.

Zor şartlar altında, kurşun gibi ağır senelerde yedi düvele boyun eğilmedi ve Cumhuriyet doğdu. Türkiye'nin yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğu belirlenmiştir.

Aziz Atatürk Nutuk'ta Cumhuriyet'i milli hakimiyet esasına dayandırdı. Cumhuriyet fikri Mustafa Kemal Paşa'nın vicdanında milli sır gibi saklanıyordu.

Atatürk Nutuk'ta şöyle bahsetmiştir;

"Cumhuriyet devleti idaresinden bahsetmeksizin, milli hakimiyet esasatı dairesinde her an Cumhuriyete doğru yürüyen şekilde temerküz ettirmeğe çalışıyorduk."

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yüz yılında belirli periyotlarla ortaya çıkan devlet sistem kamplaşmaları hızımızı yavaşlatmış, enerjimizi azaltmıştır. Fakat ağır sorunlara teslim olmak yerine onlarla başa çıkma dirayeti gösteren milletimiz tarihi iradesinden şaşmamıştır. Devletine sahip çıkmaktan vazgeçmemiştir.

Cumhuriyetin ilk yüz yılının birikimiyle Türk milletinin ve Türkiye devletinin önümüzdeki yüz yılda muktedir fermanını dünyaya okumak için inançlıyız. Yeni yüzyılın öznesi kutup başı Türkiye olacaktır. zamanda ve mekanda üstünlük Türkiye'ye geçecektir. Türk ve Türkiye Yüzyılı başlamıştır.

Gazi Atatürk'ün de dediği gibi; "Türkiye Cumhuriyeti cihanda işgal ettiği mevkiye layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir."

Pazar günü 100. yıl kutlamaları şükürler olsun muazzam bir coşku havasında yapılmıştır. Toplu gösteri ve yürüyüşler milli birlik ve beraberliğimizin sönmeyecek meşalesi gibi parlamıştır.

Vatanımızın her noktası bayraklarla donatılmıştır. Hanelerden köprülere kadar.

"Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım."

Savaş gemilerimiz, jetlerimiz düşmana korku dosta güven salmıştır. Güçlü irademiz dünyaya tebliğ edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümü şerefli tarihimizin parlak geleceğe geçiş etabı halk ile kavrama etabıdır.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÖLÜMÜ GÖZE ALAN KAHRAMANLARIN ZAFER TACIDIR"

İftiharla söylemek gerekirse Türkiye Cumhuriyeti asil haysiyetli bir savaşın sonucu olarak tezahür etti. Milletin hürriyeti uğruna ölümü göze almış kahramanların zafer tacı Türkiye Cumhuriyetidir. Milletimiz yok edilmek istenen coğrafyada Anka kuşu gibi küllerinden doğarak doğmuştur. Muazzez varlığını yok etmeyi amaçlayan ihanetleri ve saldırıları tarih kültür irade ve iman kuvveti ile aşan Türkiye Allah'ın izniyle yeni yüzyıla da mührünü vuracaktır. Gayemiz de bu amacın gerçekleşmesine hizmet etmektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarındaki amaçların yeni yüzyılda da nokta olacağının kanaatindeyim.

Türk milletinin eseri olan bu olağanüstü sonuç daha sonra bağımsızlık duygusu taşıyan milletlere da işaret olmuştur. 

Cumhuriyet bu açıdan sadece bir yönetim değişikliği değil köklü ve derin bir sosyokültürleşmenin yeni bir açısıdır.

Cumhuriyet eşitliği ve katılımı sağladı. Milliyetçi siyasetin de çıkışını teşkil etmiştir. Demokrasi toplum içinde değişik fikirlerin rahatça dile getirilmesine dayanmaktadır. En iyi uygulanabileceği yönetim biçimi de Cumhuriyettir. Türkiye Cumhuriyeti yüksek demokrasi standartlarına aşama aşama ulaşmaktadır. 

MUHALEFETE "SAHTE CUMHURİYET SEVGİSİ" TEPKİSİ

Cumhuriyetin 100. yıl dönümünde bilhassa muhalefet tarafından ağızbirliği etmişçesine demokrasi sorgulaması başlatmışlardır. Esasen Cumhuriyete yönelik hazımsızlıklarını seslendirmişlerdir. Kulak verirseniz alayında sahte Cumhuriyet sevgisi bulunacaktır. Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmasında çürük tahtaya çivi çakmaya çalışmaktadır. Çelişkiler içinde bocaladığından yanlışı savunacak. Cumhuriyet demokrasi olmadan nasıl yaşayacak? Kılıçdaroğlu söylesin de öğrenelim.

CHP Genel Başkanının Cumhuriyeti idraktan uzak olması üstü örtülenemez bir ayıptır. Zillet kervanına girenlerin kurucu onurdan, Atatürk'ten en küçük bir ders bile almadıkları saklanamaz gerçektir.

Atatürk Kılıçdaroğlu gibilerden Nutuk'ta şöyle bahsetmiştir;

"Gelecek nesillerin Türkiye de Cumhuriyetin ilanı günü, ona en merhametsizce hücum edenlerin başında, cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz"

Sorun kimlik kaybına uğramış partilerdedir. Partisinin büyük kongresinde arkadaşlarına kahrolun diye İYİ Parti Genel Başkanının Arap ülkelerine de aynı şekilde yaklaşması utanç vericidir. Bizim için de söylediği "Canını cebine koyacak gidersin" sözleri de dikkat çekmiştir. Bizde para gibi cebe koyulacak can değil gerekirse feda edilecek can vardır.

CHP ve İYİ Parti konuşur da kader ortakları HEDEP susar mı? Eş başkanları Cumhuriyeti demokrasileştirmek görevimizdir diyerek yüzsüzce dile getirmişlerdir. Demokratik Cumhuriyet imralı canisinin tezdir. Demokrasi ve Cumhuriyet içiçedir. Böleceğiz diyemiyorlar da Demokratik Cumhuriyet diyorlar.

"KÜRT KARDEŞLERİMİZ PKK'NIN BASKILARINA KARŞI KORUNACAKTIR"

İlk yüzyılda terör örgütünden çok çektik. Artık yeni yüzyıl bölücülüğün kökünü kurutma yüzyılıdır. Terörü hayatımızdan çekip çıkarma vaktidir. Bölge halkı ile teröristler arasında gerekli ayrım yapılacaktır. Kürt kökenli kardeşlerimiz PKK'nın baskılarına karşı korunacaktır.

Terörün dış kaynaklarıyla mücadele sınır ötesi askeri hareket dahil tüm imkanlar tereddütsüz alınacaktır. Türkiye'nin güvenliği 3. tarafların iznine bırakılmayacaktır. Türkiye'ye ihanet eden her kademe teröristler için çıkış yolu bellidir.

Terör eylemlerine son vermek

Teslim olmak

Türk adaletinin vereceği cezayı çekmektir.

Tepelerine bomba göğüslerine mermi yağacaktır. 

BAHÇELİ'DEN CELAL ADAN'A TAM DESTEK

TBMM bölücülüğün ve terörist sevicilerin meydan okuma yeri değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları ve bütünlüğü içinde Kürdistan diye bir yer yoktur.

Var diyen alçakların doğrudan karşılarında bulacağı kudret büyük Türk milleti ve onun sevdalısı Milliyetçi Hareket Partisi'dir.

Geçtiğimiz hafta TBMM'de haince konuşma yapan tescilli bir bölücüye hak ettiği cevabı yüreklice veren Meclis Başkanvekilimiz Celal Adan'ın isabetli sözleri aynısıyla bizim sözlerimizdir. Sayın Ada sahipsiz değildir. Yalnız değildir. Saldırılar, istifa çağrıları ve hakaretler ayaklarımızın altındadır ve hükümsüzdür. Geçmişi bileniniz vardır duyanınız vardır anlamakta güçlük çekeniniz vardır. İstanbul'da 3 ilçe başkanlarımız şehit edilmişti. Bunların yerine ilçe teşkilatlarının devamı zaruriydi. Ve bu görevi üstlenen Celal Adan'dı. 3 ilçede de ilçe başkanı olmuştur. Meclis'e gelip arkasına aldığı zırvalarla bize cesaret timsali olanlar akıllarını başına alsın, onların akıllarını alırım.

MHP'nin her mensubu doğruya doğru yanlışa yanlış diyecek cesaret ve ahlaktadır. Türk ve Kürt düşmanlığından nemalanan güruh bize ahlak dersi veremez.

GAZZE'DE İNSANLIK SUÇU

Saldırıların 25. günündeyiz. İsrail savaş suçu işliyor. Küresel adalet elbet bir gün yerini bulacak. 3 binden fazla bebek hayatını kaybetmiştir. 

Sayın Cumhurbaşkanımız dünyaya insanlık çağrısı yapmıştır. Tarihi mesajları Türk milletinin mesajlarıdır. Türkiye zulmün karşısında mazlumun yanındadır. İsrail Başbakanı her türlü provokasyondan medet ummaktadır. Türk milleti Gazze'deki dehşet saçan saldırılara sessiz kalmayacaktır. BM'deki 120 ülke ateşkes istemiştir ve memnun edici bir gelişmedir. Nasıl İsrailli masum halka saldırılar yanlış ise, Filistinli sivil kardeşlerimize de saldırılar yanlıştır. Netanyahu ateşle oynamaktadır.

FİLİSTİN MİTİNGİ'NE İFTİRA ATANLARA TEPKİ

Büyük Filistin Mitingi'nin Cumhuriyetin 100. yılı kutlamalarını gölgelemek için yapıldığı iddia etmek soysuz vicdansız bir yalan ve iftiradır. Buna sarılanların resepsiyonlarda servis edilen çerezlerle Cumhuriyeti kutlama keyifleri bir nevi Cumhuriyeti çerez yerine koymak basite indirgemek değil midir?

Tetikte ve teyakkuzda olmanın faydalı olduğunu hatırlatırım. Unutulmasın ki Mescid-i Aksa'yı çok özledik, zalimlere karşı dimdik ayaktayız.