Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Reisi'yle son görüşmesini anlattı

Son Dakika: 26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın kaybını üzüntüyle öğrendiklerini söyleyerek Türkiye'nin İran'ın yanında olduğu mesajını verdi. Reisi'yi 24 Ocak'ta Ankara'da ağırladığını kaydeden Erdoğan, "Gerek ikili ilişkiler gerek bölge konularında reisi ile yakın diyalog içinde olduk" dedi.

Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Reisi'yle son görüşmesini anlattı

Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde “26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni”nde önemli mesajlar verdi. Reisi'yi rahmetle ana Erdoğan, geçtiğimiz Ocak ayı içinde yaptıkları son görüşmenin detaylarını paylaştı.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Bugün İran'dan üzücü bir haber aldık. Bu elim kazadan duyduğumuz derin teessürü buradan ifade etmek istiyorum. Kaza haberini aldıktan sonra İran makamlarıyla iletişime geçerek her türlü yardıma hazır olduğumuzu ifade ettik.

Bölgeye uçağımızı sevk ettik, arama kurtarma ekiplerimizi sevk ettik. Akıncı ve helikopterimizi bölgeye sevk ettik. Kurtarma ekiplerimiz de bölgeye intikal etti. Vefat edenlerin naaşlarına ulaşıldıktan sonra ekiplerimiz geri döndü.

"TÜRKİYE OLARAK İRAN'IN YANINDA OLACAĞIZ"

Reisi ile 24 Ocak'ta bir araya gelmiştik. Çok yakın diyalog içinde olmuştuk. Bölgemizin huzuru için verdiği samimi çabalara bizzat şahitlik ettik. İranlı kardeşlerimizin bu süreci kadim ve güçlü devlet geleneklerine uygun şekilde yöneteceklerine inanıyorum. Türkiye olarak bu zorlu günlerde İran'ın yanında olacağız.

"HAKİM SAVCI SAYISINI 2 BUÇUK KATTAN FAZLA ARTIRDIK"

Yargı adaylarımızın bir kısmının kurasını çekeceğiz. 1044 hakim ve savcımızı ülkemizin dört bir yanındaki görev yerlerine yolcu edeceğiz. 81 vilayeti ile bu ülkeyi çok sevmelerini istiyorum. İnşallah gittikleri yerlerde adalet sancağını yücelteceklerine inanıyorum. Bugünkü törenle 25 bine yaklaştırıyoruz hakim savcı sayımızı. 9 bin 349 olan hakim savcı sayısını 2 buçuk kattan fazla artırdık.

"İSTİNAF MAHKEMELERİNİ KURDUK"

Adalet teşkilatımızın personel sayısı 61 bin iken bugün 204 bini buldu. Adalet camiamıza güçlü destek verdik. Merdiven altı sistemden bugünkü koşullara ulaştık. Mahkeme kararlarındaki hataları en aza indirmek amacı ile istinaf mahkemelerini kurduk. Adalet kurumlarının modern mekanlar olmasına hassasiyet gösterdik.

Bina ve kadro haricinde kanuni düzenlemeler ile hukuk devletini güçlendirdik. Yargının bağımsız hareket edebilmesinin yasal altyapısını oluşturduk. Engel teşkil eden vesayet araçlarını ortadan kaldırdık. Çok geniş yelpazede adalete erişimi kolaylaştıran tarihi reformlara imza attık. Güven veren ve erişilebilir adalet ile çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Medeniyetimizin temel direği adalettir.

"SON FETÖ'CÜ HAİN HESAP VERENE KADAR ENSELERİNDE OLACAĞIZ"

Adalet suçunun hapiste masumun dışarıda olmasıdır. Cezasızlık algısının yaygınlaşması toplumsal barışı dinamitleyecektir. Tecelli eden adalet birliğimizin huzurumuzun güvencesidir. Her mahkeme kararı sonrasında hak yerini buldu anlayışı ne kadar güçlenirse toplum da kendini emniyette hisseder. Hakkın yerini bulmasının önemi tartışma götürmez. Ülkemizdeki darbe geleneği ile de hesaplaştık, darbecilerin yargılanmasını sağladık. İlk defa milli iradeye karşı çıkan darbeciler yargılandı, cezalarını aldılar. 12 Eylül ve 28 Şubat'ta demokrasiye darbe yapanlar bağımsız Türk mahkemeleri tarafından da mahkum edildi. Aynı durum 15 Temmuz darbe teşebbüsü için de geçerlidir. 253 insanımızı şehit edenler gün yüzü göremeyecek. Yurt dışına kaçan alçakların peşini de bırakmayacağız. Son FETÖ'cü hain hesap verene kadar enselerinde olacağız.

6-8 EKİM OLAYLARI KARARLARI

Vatanımızın bekasına, vatandaşın huzuruna kim kastederse karşısında yine bizi bulacak, yargımızı bulacaktır. Demokrasimize uzanan elleri kırmaktan çekinmedik yine çekinmeyeceğiz. Görevi huzuru sağlamak olanların darbe şartlarının olgunlaşmasını beklediği günler artık geride kalmıştır. Antidemokratik yollara başvuranların varacağı tek yer hukuka hesap vermek olacak. 6-8 Ekim olayları ilgili mahkeme kararların bu zaviyeden değerlendiriyoruz. Bu hadise asla protesto gösterisi değil, 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü terör kalkışmasıdır. Devlete karşı bir isyan girişiminde bulundular. 35 il 96 ilçede sokaklar dükkanlar, okullar ateşe verilmiş masumların kanı akıtılmıştır. Katledilenler arasında 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşları vardır. Hukuk elbette bunlardan hesap sormak zorundadır. Siyasi dava denilmesi her şeyden önce demokrasiye ve hukuka hakarettir. Haddi aşan yorumları tasvip etmiyoruz. Karar yüreklere su serpmiştir. İsyan girişiminden 10 yıl sonra geç de olsa hakkın yerini bulduğunu görüyor, bundan memnuniyet duyuyoruz.

Yargımızın tarafsızlığını ve bağımsızlığını koruması ilk ve öncelikli şarttır. Adalete güveni ne kadar sağlam inşa edersek ekonomide o kadar hızlı mesafe alırız. Yaşanan ve yaşanacak sıkıntıların bizi yavaşlatacağını asla göz ardı etmiyoruz. Adalet alanındaki reformu kritik önemde görüyoruz. Bundan sonra da yeni adımlar atmayı sürdüreceğiz."

Kaynak: haberet.com

Görevi tamamlayan Akıncı İHA, Van gölü üzerinde Türk Bayrağı çizdi Anıtkabir'e yüz binlerce ziyaret Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gençler Milli Mücadele'nin ön saftaki neferleri oldu Fırat Kalkanı bölgesinde 5 PKK'lı etkisiz hale getirildi