Serbest bırakılması için savcı tehdit edilmişti! Hemşire Tuğçe Toptemel hakim karşısında
Yargılamanın dördüncü gününde hakim karşısına çıkan sanık Tuğçe Toptemel, "Hakan Doğukan Taşçı kendini doktor olarak tanıtıyordu. Israrla 'bir şey yapılacak mı?' diye sordum bana 'kan şekeri bak' dedi. Vicdanım gerçekten rahat" ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz aylarda 'Yenidoğan Çetesi' skandalı tüm Türkiye'nin gündemine bomba gibi düştü.
İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu'da masum bebekler hedef alındı.
Bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine dördüncü gününde kaldığı yerden devam edildi.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında çetebaşı Fırat Sarı ve İlker Gönen'in de aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanık, hakim karşısına çıktı, sanıkların ifadeleri ise kan dondurdu.
Bugün görülen duruşmada, tahliye olması için cumhuriyet savcısını tehdit eden sanık Tuğçe Toptemel savunma yaptı.
Tutuklu sanık Toptemel savunmasında, şu ifadelere yer verdi:
"Yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Bundan dolayı çok üzgünüm. Hakan Doğukan Taşçı kendini doktor olarak tanıtıyordu gece hastanemizde çocuk doktoru yoktu. Aileler bize tepki gösterirdi doktor olmadığı için. Hiçbir çıkarım yoktur benim bu olaydan.
Opera bebeğin hayatını kaybettiği gün bebek kötüleşmeye başladı monitör ötünce başına gittim. Hakan Doğukan Taşçı'yı aradım bebeğin kalbini hissedemediğim söyledim, monitörün fotoğrafını gönderdim. Bebek 6 aylık siyahi büyük bir bebekti. Israrla 'bir şey yapılacak mı?' diye sordum bana 'kan şekeri bak' dedi.
Bana bir şey yapılmayacak denmesine rağmen bebeğe müdahale ettim, kalp masajı yaptım. Mesai saatim bitmişti. Buna rağmen bebeğe müdahale ettim. Bebeğin nabzını kontrol ettim. Mesaim dolduğu için diğer hemşireler geldi. Nöbeti teslim ettim bebeğin durumunu anlattım.
"6 AYLIK BEBEĞİN YENİ DOĞAN SERVİSİNDE OLMASINI SORGULADIM"
Defalarca mesajda söyledim 'bebeğin kalp atışını hissedemiyorum' dedim. Hakan Doğukan Taşçı'yı aradım "bebeğin nabzını hissedemiyorum bir şey yapılacak mı?' dedim bana 'hayır' dedi. Ben 6 aylık bebeğin yeni doğan servisinde olmasını sorguladım. Bana Fırat Sarı ve Hakan Doğukan Taşçı'nın getirdiğini söylediler. Yine olsa yine bebeğe müdahale ederdim bu durumdan pişman değilim. Ben bebeği nabzı atar şekilde teslim ettim. Bebek kusmuştu. Baştan sona olan süreci Hakan Doğukan Taşçı'ya anlattım. Çocuk ilaç aldığı için baygın ve sersem gibiydi. Olay bu şekilde gerçekleşti. Benden sonra bebeğe bakan hemşire de derinden bebeğin nabzını hissettiğini söylüyor. Yani ben bebeği diğer hemşirelere teslim ettiğimde bebek yaşıyordu. Bebek bize sevk olarak geldi. Sonradan öğrendiğim kadarıyla bebeğin kalbi 2 kez durmuş. Bize bebeğin kalbinin durduğu bilgisi verilmedi. Bebeği teslim alan kişi Hakan Doğukan Taşçı'dır. 6 aylık bebeğin yeni doğan ünitesine teslim alınması yasal değil. Ben sorguladım bu durumu. 'Bu hastayı kim kabul etti' dedim. Gece doktorumuz hiçbir zaman olmadı. Gece acil bir şey olduğunda Hakan Doğukan Taşçı'yı arardık. Doğukan kendisinden bilgi alınmasını isterdi.
"VİCDANIM GERÇEKTEN RAHAT"
Biz her bebeğe hakimiz. Bebek gözümün önündeydi. Bebeğin ölümünü geç fark ettiğim ifadesi tamamen yalan. Vicdanım gerçekten rahat. Ben bebeğin nabzını yaşar şekilde teslim edip çıktım. Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım. Fırat Hoca Doğukan'a para verirdi Doğukan bazen bana atardı. Böyle olacağını bilseydim almazdım. Keşke almasaydım. Çok büyük miktarda paralar da değildi."