Rasim Ozan Kütahyalı'dan Fatih Altaylı'ya açık mektup... Ardı ardına iddialarda bulundu: Dürüst ol!
Fatih Altaylı'nın attığı 'Eline Sağlık' tweetiyle gündem karıştı. Rasim Ozan Kütahyalı, konuya ilişkin paylaşım yapmış, Altaylı hakkında da soruşturma başlatılmıştı. Bugün Kütahyalı, Altaylı'ya ithafen açık mektup yayınladı. Yayınladığı mesajda birçok iddiada bulunan Kütahyalı, "Bari bir kere dürüst ol bu konuda. İnan bunu yapsan özgürleşeceksin, oysa şimdi bir o güç odağına bir bu güç odağına yaltaklanarak ve seküler muhalif halkı kandırarak köle gibi yaşamak zorunda kalıyorsun." dedi.
Demirören Haber Ajansı (DHA), Anadolu Ajansı (AA) ve İhlas Haber Ajansı (İHA) 2 gün önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın gazeteci Fatih Altaylı hakkında bazı sosyal medya paylaşımları nedeniyle soruşturma başlattığını duyurdu.
Soruşturmadan önce Rasim Ozan Kütahyalı'nın Altaylı'ya itafen X platformundan yaptığı paylaşımlar gündem oldu.
RASİM OZAN KÜTAHYALI: ALTAYLI İÇİN DEVLET HAZIRLIKLARI SÜRÜYOR
Kütahyalı bu soruşturmalarla gündeme gelen Altaylı hakkında "devlet içi hazırlıkların sürdüğünü" iddia etmişti.
Kütahyalı, X hesabından yaptığı paylaşımlarda şu ifadeleri kullanmıştı:
Çok ilginç bir vaziyet var… Fatih Altaylı ile ilgili DEVLET içi hazırlıklar sürüyor bu saatte bile… Telefon trafikleri hızlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda da hareketlilik var. Benim de Serap Çil olayında tanık olarak ifademi rica ettiler. Bu iş nereye doğru gidiyor?
Altaylı’ya bir şeyler olacak ama ne olacak ben de bilmiyorum… İslam Bayrağı taşıyan dindar amcanın oğlu yaşındaki çocuk tarafından ağzının burnunun kırılması ve bu şiddeti Altaylı’nın övmesi DEVLET içinde Müslüman kanatta, hatta Milliyetçi-Muhafazakar kanatta şalterleri attırmış.
Fatih Altaylı bir açıdan DEVLET’in emrindedir. Örn: Metin Gürcan’ın tutuklanmasının zeminini DEVLET’in talimatıyla Altaylı yaptı… Fakat bir açıdan deli bir tiptir. 'Eline sağlık' olayında sınırları aştı. DEVLET’in Müslüman-muhafazakar kanadı Altaylı’nın tutuklanmasını istiyor…
Fatih Altaylı’nın Serap Çil dosyası raftan indirildi… Şeyh Sait ve Metin Gürcan olayında DEVLET’in emrini yaptığı için 'dokunulmaz' olduğunu düşünüyor Altaylı. Rejim’in Müslüman ve muhafazakar kanadı ise tutuklanmasını istiyor. Bakalım bu Devlet için kavgada kim galip gelecek?"
ŞİMDİ DE AÇIK MEKTUP!
Bu iddialarla gündemi belirleyen Kütahyalı, Fatih Altaylı'nın son yazısı üzerine açık mektup yayınladı. Yayınladığı mesajda birçok iddia öne sürerken Altaylı'ya, 'dürüst ol' çağrısında da bulundu.
İşte Kütahyalı'nın yayınladığı o mektup:
Bak Fatih Altaylı... Kritik bir virajın eşiğindesin. Tam olarak bir dönemeçtesin. Yarın tutuklanıp tutuklanmayacağını büyük harfle DEVLET içi güç dengeleri belirleyecek. Kim baskın gelecek, senin dosyanda o belli olacak. Ben bu saçmalıkla ilgili taraf değilim. Ben, senin bu mahkeme sürecinle ilgili benim yaşadıklarımı X hesabımdan dürüstçe anlattım. Bu yazıda daha derli toplu biçimde anlatacağım.
"DÜRÜST DEĞİLSİN"
Senin bloğundaki bana dair yazını okudum. Ertuğrul Özkök ile de konuşmuşsunuz. İsmail Saymaz'a da bugün demeç vermişsin. Yine tüm hayatında olduğu gibi dürüst değilsin, şeffaf değilsin. Ustan Emin Çölaşan gibi kendi yalan dünyanda yaşıyorsun. Bak Fatih, Allah aşkına bir kere dürüst ol, bir kere şeffaf ol. İnan dürüst ve saydam olursan hiçbir şey kaybetmeyeceksin, bu sefer çok şey kazanacaksın.
"SEN BU REJİMİN MUHALİFİ DEĞİLSİN"
Gel bu sefer bu halkı kandırma, aldatma. Zaten ülke açıkhava tımarhanesine dönmüş. Duyguları sömürülen şu seküler muhalefet tabanına yazık be kardeşim. Sen bu rejimin muhalifi değilsin. Benim sana karşı şahsi bir kinim yok kardeşim. Yazında öyle yazmışsın. Kimseye karşı yok, ben hiçbir şey umrunda olmayan bir adamım. Soruşturman üzerine konuştuğunuz Ertuğrul Özkök bunun en iyi şahidi. Ara Özkök'ü, sor.
"BANA HEP SEN KİN DUYDUN"
Tam aksine takıntılı biçimde bana hep sen kin duydun. 50 tane böyle yazın var. En alakasız yerde bile bana karşı obsesyon yaptın. Eski patronun Kenan Tekdağ da bunu iyi biliyor. Sırf benimle hukuku var diye Ertuğrul Özkök'e son dönemde yapmadığın kötülük kalmadı. Yine de Özkök seni affetti, çünkü senin bu açıdan çocuksu bir adam olduğunu iyi biliyor.
"HEPİNİZ DEVLET MEDYASISINIZ"
Gel ben sana dürüstçe bu süreci anlatayım... 2 Ocak 2024 tarihine kadar benim senin ne yaptığından bile haberim yoktu, o gün bana Devlet içinde üst düzey görevi olan eski arkadaşlarımdan telefonlar gelmeye başladı. Hepsi de senden bahsediyordu, senin son yaptığın şiddete övgü olayını öyle öğrendim, sonra da Serap Çil'e konuyu getiriyorlardı. Ardından şahsen tanımadığım ama ismen bildiğim Devlet medyasından arkadaşlar da aradılar. Gerçi hepiniz Devlet medyasısınız da halkı kandırdığınız biçimiyle "iktidar medyası" diyelim.
"BU DEVLET İÇİ BİR KAPIŞMA MESELESİ"
Ben bu telefonlardan anladım ki sana bir operasyon geliyor. Ben Devletten konuştuğum dostlarıma aynen şunu dedim, "Ben geri kalan hayatımda hiçbir şekilde Devlet içi kavgada taraf olmam. Zaman zaman sizlerin (DEVA kurucusu Metin Gürcan'ın tutuklanması olayındaki gibi) kullandığı bir aparatçık, zaman zaman sizlerle kurduğu ilişkiden aldığı güçle özellikle kandırılmaya müsait seküler muhalefet tabanını rahatlatarak dindarlara saldıran yarı-resmi tuhaf bir figür. Benden destek istemeyin. Sizler önce askeri vesayetin sonra da FETÖ vesayetinin yok edilmesinde benim mücadele arkadaşlarımsınız. İki çeteyi de birlikte göçerttik. Fakat bu DEVLET içi bir kapışma meselesi, benim saygı duyduğum bir olay değil Fatih Altaylı meselesi"
"İFADEMİ RİCA ETTİLER"
Ardından ben X hesabımda dürüstçe bu telefon trafiğini de paylaştım. Sana yapılacak operasyonda taraf olmadığını ve olaya dışarıdan objektif bir gözle baktığımı da yazdım. Ardından 2 Ocak gece bu 22 gibi bir de beni savcılık aradı, Serap Çil olayıyla ilgili konuştuk, bu soruşturmada ifademi rica ettiler. Olay artık savcılık boyutundaydı. Ben dürüstçe anında bunu da yazdım. Sana yönelik operasyon düğmesine basılmıştı, her şey açıktı.
"CÜNEYT ÖZDEMİR İLE DE YAZIŞTIK"
Hatta Cüneyt Özdemir ile de yazıştık, olayı merak etti. Sana yönelik operasyon hadisesini abartabileceğimi düşündüğünü söyledi. Ben şeffaf biçimde Cüneyt'e de durumu anlattım. Cüneyt Özdemir de bunlara şahit.
Sonra yattım uyudum, o esnada saat 00.30'da sana iki tane soruşturma açıldığı Anadolu Ajansı'ndan duyurulmuş. Benim yazdığım şey hayata geçmişti. O zaman sen dahil bir sürü kişi benim seni hapse attırmak için operasyon çektiğimi falan yazmaya başladınız.
"28 ŞUBATÇI ASKERLERDEN DA TALİMAT ALDIN"
Ben askeri vesayeti yok etmek için ölümüne mücadele ettim ve başardık. Ardından da (2013-16 arası) FETÖ vesayetini bitirmek için ölümüne mücadele ettim ve başardık. Senin askeri vesayetle hiçbir sorunun yoktu. 28 Şubatçı askerlerden da talimat aldın, Gülencilerle de hiçbir zaman sorunun yoktu. Onlarla da ilişkiyi iyi tutmak için Özden Örnek'i kanser ettiğin olayda olduğu gibi talimat aldın. Ekrem Dumanlı çok yakın arkadaşındı, Mehmet Baransu'yu Teke Tek'te propaganda yapsın diye Habertürk'te tam 14 kez ağırladın. Ergenekon iddianamesi Eylül 2008'de ilk yayınlandığında ekrana çıkıp "İddianameyi satır satır okudum. Yüzde 70'i doğru bu iddianamenin❞ dedin.
"SENİN HİÇBİR ZAMAN BİR ÇİZGİN OLMADI"
Senin hiçbir zaman bir çizgin, bir davan olmadı. Hiçbir zaman benim gibi bir siyasi mücadelen olmadı. O günkü güç ilişkilerine göre tavır aldın ve her zaman sadece ayakta kalmak tek amacındı. Şimdi de yarın ifade vereceğin saate kadar DEVLET içindeki çeşitli kişilere yaltaklanarak, yada korkak tavuk gibi söylediklerini inkar eden videolarla kurtarmaya çalışacaksın. Metin Gürcan da tıpkı senin gibi tuhaf ve girift ilişkileri olan bir adam, Gürcan'ı hapse attırmayı da senin gibi Gürcan'ın ruh ikizi birine yaptırmışlar.
"SERAP ÇİL'İ GOLF SOPALARIYLA DÖVDÜNÜZ"
Serap Çil olayında tüm gerçekler ortaya çıkacak diye çok korktuğunu biliyorum. Benim de o konuya girmemem için elinden geleni yapıyorsun. Seni 13 sene önce -bilmeden de olsa- ben kurtardım. Benim gevezeliğim buna sebep oldu. Bunu 2020 senesinde de yazdım. Serap Çil'i golf sopalarıyla dövdünüz. O hadise gerçek, artık inkar etme bunu. O dönem yaltaklandığın Ali Fuat Yılmazer seni kurtardı, sonra zaten bir dönem hükümet yalakalığı yaptın ve "Manipülasyon yapayım, AK Parti'nin oyunu yüksek göstereyim" dediğin dönem geldi, o zaman da AK Parti sayesinde kurtuldun. Şimdi 13 sene sonra operasyonel olarak bu konu belli ki gündeme geliyor yeniden. Merak etme yine sana bir şey olmaz, kadına şiddet konusunda bu ülke duyarlı falan değil. Her şey yalan.
"BARİ BİR KERE DÜRÜST OL"
Ama bari bir kere dürüst ol bu konuda, benim FluTV'de İlker Canikligil ile yaptığım söyleşi gibi samimi ve özeleştirel ol be birader. İnan bunu yapsan özgürleşeceksin, oysa şimdi bir o güç odağına bir bu güç odağına yaltaklanarak ve seküler muhalif halkı kandırarak köle gibi yaşamak zorunda kalıyorsun.