Özgür Demirtaş Buket Aydın'ı hedef aldı! Fatih Altaylı dahil oldu: Kredi kartı kullanmak ayıp değil bana da verdiler
Önceki gün Özgür Demirtaş'ın Buket Aydın'a bulduğu ilk fırsatta bel altı bir dille yanıt vermesi sosyal medyada gündem oldu. Konuya ilk önce Cüneyt Özdemir ardından da Fatih Altaylı dahil oldu. Birçok medya şirketinde yöneticilik yapan Fatih Altaylı, çalıştığı her kurumun kendisine kredi kartı verdiğini, kendisinin kullanmadığını fakat bunun gerekli olduğunu belirtti. Altaylı, sözlerinin devamında şirket kredi kartının gereken durumlarda kullanılmasının ayıp olmadığının altını çizdi.
Özgür Demirtaş, Buket Aydın'a nefret kustu.
Buket Aydın'ın Özgür Demirtaş'ın Yunanistan sevici paylaşımını eleştirmesi ile başlayan olayda Demirtaş'ın bel altı diliyle yanıt vermesi sosyal medyada gündem oldu.
Demirtaş'ın sözleriyle bir kadına karşı psikolojik şiddet uygulamasına ilk tepki gazeteci Cüneyt Özdemir'den geldi.
Özdemir, Demirtaş'ın "Kredi kartım bana ait" ifadelerini "Erkeklere söyleyemeyeceği şeyleri kadınlara çok rahat söylüyorlar. Bu çok kolay ve ucuz bir yöntem bir kadının görüşlerini küçük düşürmek için." sözleriyle kınadı.
Öte yandan bugün de konuya gazeteci Fatih Altaylı dahil oldu. Fatih Altaylı YouTube'da yayınlanan programında konuyu ele aldı.
Altaylı, medya değil bir çok şirkette yöneticilere böyle bir imkan sağlandığını ve bunun gerekli olduğunu, kullanmanın ayıp olmadığının altını çizdi.
"AYIP VE SUÇ DEĞİLDİR"
Birçok medya şirketinde çalışan Altaylı, hepsinde kendisine kredi kartı verildiğini belirtti. Kendisinin tercihen bunu kullanmadığı söyleyerek, "Pek çok yöneticiler de vardır. Ayıp ve suç değildir. Sadece ben kendi adıma böyle bir şey yapmadım. Kullanan var mıdır? Vardır. Suç mudur? Değildir. Ayıp mıdır? Kötüye kullanmadığın sürece değildir." dedi.
İşte Fatih Altaylı'nın o konuşması:
Fatih Bey, siz geçmişte bir sürü patronla çalıştınız peki hiç patronlarınızın kredi kartını kullandınız mı?
Bana çamura taş attırma. Sadece medyada değil, üst düzey yöneticiler pek çok şirkette şirketin adına çıkarılmış kredi kartını kullanırlar. Çünkü şirket adına yaptıkları harcamaları oradan yaparlar, fatura alırlar, şirketlerine verirler. Bu girizgahı yaptıktan sonra herkes diyecek ki 'bu da kullanmış' hayır.
Medyada yönetici olduğum günlerden itibaren ki ben 25 yaşında çok genç yönetici olmuştum. 27-28 yaşında da Ankara temsilciliği, yönetim kurulu üyeliği gibi işler de yapıyordum. Şanslıydım. Uzun süre yöneticilik yaptığım için yazarlığım 30'lu yaşlarda başladı.
Hayatım boyunca şirket kredi kartı kullanmadım yanlış hatırlamıyorsam; Doğan Grubu'nda yönetici olduğumda dediler ki 'size bir kredi kartı vereceğiz' ben de teşekkür ettim istemedim. 'Neden istemiyorsun?' dediler, benim kendi kartlarım var, kendi param var. Şirket adına harcama yapmam gerekirse de faturasını alır size getiririm. Çünkü yemek yedin 'kimle yedin niye yedin' sorularına cevap vermeyi zül addederim. Daha sonra Ciner Grubu'nda Sabah gazetesindeyken bana bir kredi kartı verdiler. 3-5 gün cebimde durdu, kullanmayacağım için geri verdim. Asla kullanmadım. Habertürk gazetesi çıktığında da böyle bir kredi kartı almadım.
Başka yöneticiler de var mıdır? Pek çok yöneticiler de vardır. Ayıp ve suç değildir. Sadece ben kendi adıma böyle bir şey yapmadım. Kullanan var mıdır? Vardır. Suç mudur? Değildir. Ayıp mıdır? Kötüye kullanmadığın sürece değildir.
GEREKLİ OLDUĞUNUN ALTINI ÇİZDİ
Şu açıdan da gerekli; bir gün Amerika seyahatinde yanımızda gazeteci bir büyüğümüz var. Başbakan'la aynı otelde kalıyoruz. Otelde New York'un pahalı otellerinden bir tanesi. Geceliği 900 dolar. 4-5 gün kaldık. Otelden çıkacağız herkes hesabını kapatıyor. Bizden yaşça büyük rahmetli gazeteci arkadaşımız kredi karını verdi, limiti yetmedi. Bir insanda o kadar limit olmayabilir. Bugünün parasıyla 150 bin lira limit olmayabilir. Ben ödedim, İstanbul'a döndüğümüzde gazetesinden parayı aldı bana verdi. O yüzden olması da gerekebilir. Ben sadece şahsi olarak bir gün bile taşımadım, bir gün bile kullanmadım. Şirket adına yaptığım harcamaları yurt içinde asla almadım. Yurt dışındakileri de bazen aldım bazen almadım. Bazı ülkelerde fatura bile yok.
Hiç kullanmadım, kullanmam da böyle şeyleri sevmem. Kullanmak asla ayıp değildir.
Gazetecilik hizmetini verdiğiniz bir kurumda yöneticilik görevinden dolayı bu kredi kartını kullanıyorsanız hakkınızdır.
Konunun neden buraya geldiğini soran Fatih Altaylı "Sosyal medyada böyle bir gündem vardı" cevabını aldı. Ardından yorum olarak "Evet gördüm. Özgür Demirtaş neden böyle bir şey yaptı anlamadım" ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Gazeteci Buket Aydın, Özgür Demirtaş'ın Yunanistan sevici paylaşımını alıntılayarak, "Hiç Çeşme'ye gitmemiş heralde..." diyerek Türkiye'de de böyle etkinliklerin yapıldığını belirtti.
Bu paylaşımın ardından bel altı bir dille psikolojik şiddete başvuran Demirtaş, "Kredi kartım bana ait..." dedi.
Aydın, Demirtaş'a "Şu üsluba yanıtımdır. Okan Bayülgen'in programında bahsettiğin kart veriyorlar konusu; benimle alakalı bir konu değildir. Senelerdir medya patronlarına yalakalık yapan bazı dinozor genel yayın yönetmeni ve yazar erkeklerin bu kartları kullandığından bahsetmiştim. "Konuşmamın tamamını izleyen ve biraz beyni olan herkes bunu anlar. Ayrıca Demirtaş kendi kartın ama paraları nerelere yaltaklanarak kazanıyorsun o belirsiz zira bu kadar milliyetçiliğin gündem olduğu dönemde sanki Türkiye’de hiç bir şey yokmuş gibi Yunanistan seviciliği.
Yapman neye hizmet ettiğinin bir kanıtı. Demirtaş Ayrıca senin tarafında bir kadına böyle bir üslupla konuşulsa kadına şiddet diye kendini parçalayacak olan sen yine hem kaliteni hem de kapasiteni belli ettin. Yalakalarınla sanal dünyada mutluluklar" sözleriyle yanıt verdi.
Demirtaş, beyninin olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Buket, Benim iki kulağımın arasında bir organ var adına BEYİN diyorlar. Ben onu kullanarak para kazanıyorum. Bu mesajı da sana ÇEŞME’den yazıyorum. Şansa bak. Sana söyleyebileyim diye bugün Çeşme’de olmam güzel tesadüf. Bir daha tanımadığın insanlara laf etme. Yanıtını alırsın"
"BANA VERDİĞİN YANIT KUMAŞINI ORTAYA KOYDU"
Buket Aydın'dan tokat gibi yanıt:
"Özgür, bana verdiğin yanıt kumaşını ortaya koydu. O çok övündüğün organın; övündüğün kadar çalışmıyor hani iki kulağının arasında olan. Kaliteni bir tweetimle ortaya çıkardım. Yalaka ve beynini kiraya vermiş muhaliflerin seni övmesi gerçeği değiştirmez…"
Kaynak: haberet.com