Önce The Economist şimdi de Washington Post! Türkiye 14 Mayıs seçimlerine hazırlanırken Batı'nın kirli dili nefret saçıyor
Türkiye 9 gün sonra seçimlere giderek yeni cumhurbaşkanını seçecek. 4 aday vatandaşların oyuna talip olmak için çeşitli açıklamalar yaparken Batı medyası da kirli dilini bir kere daha çıkardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hedefte olduğu yazılarda 'diktatör' benzetmesi yaparak milli irade hedef alındı. The Economist'in ardından şimdi de Washington Post benzer kampanyayı yürüttü.
Türkiye 9 gün sonra seçimlere giderek yeni cumhurbaşkanını seçecek. 4 aday vatandaşların oyuna talip olmak için çeşitli açıklamalar yaparken Batı medyası da kirli dilini bir kere daha çıkardı.
THE ECONOMIST'TEN ÇİRKİN SÖYLEM
İngiliz The Economist dergisi geçtiğimiz gün ülkemizde gerçekleşecek seçimlere dair bir yazı paylaşmış ve yazıda 'Erdoğan giderse gerginlikler bitecek' açıklamasında bulunmuştu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN SERT TEPKİ
The Economist'in açıklamaları sonrası bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan bir paylaşım yaparak "Operasyon aygıtlarının milli iradeye parmak sallanmasına izin vermeyeceğiz" ifadelerine yer verdi.
BİR KİRLİ DİL DE WASHINGTON POST'TAN
ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, “Türkiye'deki seçimlerin üzerinde despotizmin gölgesi büyüyor” başlıklı başyazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidara ilk geldiği dönem çizdiği “ılımlı lider” imajının büyük oranda yok olduğu yorumunu yaptı.
ERDOĞAN'A DİKTATÖR BENZETMESİ
Gazete haddini aşarak milletin iradesiyle cumhurbaşkanlığı makamına yakıştırdığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'diktatör' benzetmesi yaptı. Gazetenin yayın kurulu tarafından kaleme alınan yazıda, “14 Mayıs'ın aynı zamanda demokratik seçimlerin Erdoğan’ın giderek tek adamlığa yönelen iktidarının boyunduruğundan kurtulma kapasitesine sahip olup olmadığının bir sınavı olacağı” yorumu dikkat çekti. Türkiye'deki seçimlerin ABD ve Avrupa açısından da önemli olduğunu kaydeden WP, Türkiye’nin “Batı’nın yaptırımları çiğnenerek Moskova’ya ürün sevkiyatında önemli rol oynadığından şüphe edildiğini yazdı.
DEPREM FELAKETİNİ DE KİRLİ OYUNLARINA DAHİL ETTİLER
Gazete ayrıca 6 Şubat'ta meydana gelen ve 50 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremler üzerinden algı operasyonuna soyundu.
Yıkıcı depremler sonrasında gerekli müdahale ve yardımların gecikmesinin Erdoğan’ın imajına büyük zarar verdiğine dikkat çeken WP, “İnşaat standartlarına uymayan binaların depremde çökmesi birçok Türk tarafından Erdoğan iktidarının karakteristik özelliği olarak görülen yolsuzluk ve kötü yönetimin bir simgesi olarak algılandı” ifadelerini kullandı.