Megakentin gerileyen su seviyeleri panik yarattı! Kuraklıkla ilgili alarm zilleri çalmaya başladı
Megakenti besleyen barajlarda su seviyeleri gerilemiş durumda! Uzmanların açıklamalarına göre yüzde 32'ye gerileyen barajlardaki su seviyesi, yağışlar olmadığı taktirde İstanbul halkını 2.5 ay idare edebilecek. Önlem alınması gereken ve önemli bir konu olduğunu belirten uzmanlar, yağmur yağmaması halinde 'yağmur bombası' olarak bilinen bulut tohumlaması yapılacağını belirtti.
Sonbahar döneminde başlayan kuraklığın, kış aylarında da devam etmesi, İstanbul ve çevresinde ciddi bir susuzluk riskini gündeme getirdi.
İstanbul'un su teminini sağlayan barajlardan Istrancalar, Pabuçdere, Kazandere, Alibey ve Elmalı’daki seviye dibi görürken, diğer barajların da genel doluluk oranının yüzde 32’ye gerilemiş durumda olduğu belirtildi.
2.5 AYLIK SU KALDI
Hiç yağış olmaması durumunda 2.5 aylık su kaldığı belirtilirken, İstanbul barajlarında sadece 282 milyon metreküp su kaldığı öğrenildi.
Milliyet'in haberine göre; İTÜ Mikrobiyal Ekoloji Grubu Başkanı Prof. Dr. Orhan İnce, önemli bir uyarıda bulundu. Barajlardaki su seviyesinin yüzde 20'nin altına düşmesi durumunda dipte birikmiş olan tortuların suya karışması riskiyle karşı karşıya olduğumuzu belirten İnce, bunun büyük bir sorun olduğunu dile getirdi.
CNN TÜRK Meteoroloji Danışmanı, İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Şen İstanbul ve çevresinde etkili olan kuraklık riskini Milliyet'te yorumladı.
TARIMSAL KURAKLIK DAHA BÜYÜK SORUN
İstanbul için önümüzdeki 15 gün boyunca kar yağışı gözükmediğini belirten Şen, "İçme suyundan daha büyük bir sorun varsa o da tarımsal kuraklıktır. Bu kuraklık Anadolu'daki tarımı etkilerse, hem üretimde düşüş hem de fiyatlarda artış gözlemleyebiliriz. Bu risk sadece İstanbul'a ilişkin değil, ülke genelinde yağışlarda yüzde 50 azalma söz konusu." şeklinde konuştu.
Konuşmalarında 15 ocak ile 5 Nisan arasındaki sürece dikkat çeken Prof. Dr. Orhan Şen sözlerine "Açığı kapatmak için normalin iki misli yağış olması gerekmekte ancak veriler bunu çok zor olduğunu ortaya koyuyor. Yaz döneminde yüzde 50'lik doluluk oranını yakalayamazsak Ağustos ayında susuz kalırız." şeklinde devam etti.
HALI YIKAMAYA BUGÜNDEN İTİBAREN SON VERİLMELİ
Prof. Dr. Şen, halı yıkama, bahçe sulama gibi uygulamalara bugünden itibaren son verilmesi gerektiğini belirtti. Mevcut kuraklık nedeniyle bu yaz İstanbul'da havuz kullanımının da ertelenmesi gerektiğini vurgulayan Şen, sözlerini, "Ocak ve Şubat ayında hiç kar yağmaz ve yağış oranları yüzde 50 daha az gerçekleşirse konuyla ilgili kriz masası kurulması gerekir. Denizden su arıtmak çok maliyetli olabilir ancak halk arasında yağmur bombası olarak bilinen bulut tohumlamasının yapılmasını gündeme alabiliriz. Bulut tohumlarında gümüş iyodür ve kuru buz bulunmaktadır." diyerek tamamladı.
Prof. Dr. Orhan Şen, İran, Rusya, İsrail, Çin ve ABD'nin de bulut tohumlaması yapan ülkeler arasında olduklarını belirtti.
GÜNLÜK 3.1 MİLYON METREKÜP SU TÜKETİLİYOR
Devlet Su İşleri eski yöneticilerinden, Su Politikaları Başkanı Dursun Yıldız ise İstanbul'daki günlük su tüketimine dikkat çekti. Kentteki günlük su tüketiminin 3.1 milyon metreküp olduğunu belirten Yıldız, kentin yıllık toplam su tüketim miktarının da 1 milyar 100 milyon metreküp seviyelerinde olduğunu söyledi.
EN BÜYÜK SIKINTI AVRUPA YAKASINDA
Su Politikaları Başkanı Dursun Yıldız konuşmalarına şu şekilde devam etti: "Melen'den günde toplam 600 bin metreküp su çekiliyor. Kapasite 1 milyon 100 bin ancak Melen'den çekilen su miktarı yarı yarıya düşürüldü. Yıllardır su tüketimine dikkat çekiyoruz ancak kimse umursamadı. Geldiğimiz noktada alarm zilleri çalıyor. Kuraklığın devam etmesi durumunda İstanbul halkını yaz döneminde susuz günler bekliyor. En büyük sıkıntı Avrupa yakasında bulunmakta. İstanbul'a verilen günlük 3.1 milyon metreküplük suyun 2 milyon metreküplük kısmını Avrupa yakası harcamaktadır. Avrupa yakasındaki barajların kapasitesi maalesef yetersiz. Avrupa yakasının su güvenliği Anadolu yakasındaki su teminine bağlı."
TERSİNE GÖÇ STRATEJİLERİ MASAYA YATIRILMALI
İstanbul'un bu yükü kaldıramadığını söyleyen Yıldız, konuşmasını "Bir süre sonra İstanbul'a Melen'den gelen su da yetmeyecek. Artık tersine göç stratejileri masaya yatırılmalı." şeklinde bitirdi.