Münevver Karabulut'un avukatı Rezan Epözdemir'in 'Mayasız Ayini' çıkışı! Yahudi toplumu tepkili: Antisemitizm örneği

Münevver Karabulut 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından öldürüldü. Katil Garipoğlu, cinayetten tam 197 gün sonra teslim oldu. Cezasını çektiği Silivri Cezaevi'nde 10 Ekim 2014 tarihinde kendisini asarak intihar etti. Cem Garipoğlu'nun varlıklı bir aile mensubu olması babası Nida Garioğlu ve amcası Hayyam Garipoğlu'nun tanınmış işadamları olması yurt dışına kaçtığı iddialarını da beraberinde getirdi. 

Nilperi Şahinkaya'nın Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'nun kardeşi ile pozu ortalığı karıştırdı! Nilperi Şahinkaya Sakine Garipoğlu ile arkadaş mı?Magazin

 Münevver Karabulut cinayeti bir kez daha Türkiye'nin gündemine geçtiğimiz haftalarda geldi. Oyuncu Nilperi Şahinkaya'nın Cem Garipoğlu'nun kız kardeşi Sakine Garipoğlu ile gittiği bir mekanda çekildiği fotoğrafı paylaşması kamuoyunun tepkisini topladı. 

MEZARIN AÇILMASI TALEBİ REDDEDİLDİ

Karabulut ailesinin Adalet Bakanlığı'na yaptığı 'Cem Gariopoğlu'nun mezarı açılsın' talebi reddedildi. Ailenin avukatı Rezan Epözdemir de Anayasa Mahkemesi'ne bu konuyla ilgili hak ihlali başvurusu yapacaklarını açıkladı. 

Avukat Rezan Epözdemir cinayet hakkındaki 4 şüpheli durumu sıraladı! Münevver Karabulut Yahudi Mayasız Ayini'ne mi kurban gitti?Gündem

MÜNEVVER KARABULUT'UN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ EN ÇARPICI İDDİA: YAHUDİLERİN MAYASIZ AYİNİ

Epözdemir, geçtiğimiz gün konuk olduğu Fatih Altaylı'ya Münevver Karabulu'un ölümüyle ilgili mahkemenin üzerinde durduğu 4 ihtimalden bahsetti. Aralarında en çarpıcı olan ise Yahudilere ait olduğunu iddia ettiği Mayasız Ayini ihtimali. Epözdemir, şunları dile getirdi:

Dört senaryo var. Birisi şu: olayın oluş şekline bakın. 29 bıçak kesisi, 5'i münferiden öldürücü. Ölmeden önce testere kullanılmış, boyunda V'ler, bilekte çizikler. Siz Bahçeşehir'de öldürüyorsuz korsan taksiyle tam 40 kilometre gidip babannenizin evinin önündeki çöp konteynerine maktuleyi bırakıyorsunuz? Niye babanne? Kime neyi ispat ediyorsunuz? Yargılama esnasında bir tartışma oldu: mayasız ayini. Cezayir asıllı bir aile, Yahudi kökenli. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de birçok Yahudi kökenli ailenin infaz edilmesinin müsebbibi buymuş: Mayasız Ayini. Nedir bu? 18 yaşına gelmiş bir erkek; bakire genç bir kızı katledip rüştünü ispat edecek. Böyle bir ayin türü var. Mahkeme tutanaklarına da girdi. Bunun üzerinde duruldu. Bakire bir kız, Bahçeşehir'de öldürülüyor, babaannenin evine getiriliyor. Acaba bu mu?

YAHUDİ TOPLUMU TEPKİLİ

Ancak bu açıklamalara Yahudi Toplumu tepkili. Haberet'in ulaştığı Türk Hahambaşılığı Vakfı üyeleri 

Tipik bir antisemitizm örneği. Bu konunun merak edilmesi dahi saçmalık ortaçağdan kalma bır konu

 sözleriyle tepki gösterdi. 

"ANTİSEMİTİZM TARİHİNDE KORKUNÇ BİR İZ"

Türkiye'deki Yahudi cemaatinin yayın organlarından Şalom gazetesi yazarlarından Karel Valensi de Twitter hesabından Rezan Epözdemir'in 'Mayasız Ayini' iddialarına sert bir dille karşı çıktı.

Anlattığına kendisi o kadar inanmış ki! Hiç şüphesi yok. Mayasız ayin dediği (kan iftirası) orta çağ iftirasını araştırmaya gerek bile duymadan, alttaki videoya göre mahkemeye bizzat kendi sunmuş, tv’de defalarca anlatmış, acılı anneyi kandırmış bu saçmalıkla. Yahudilikte böyle… https://t.co/AaLse1DAnM

— Karel Valansi (@karelvalansi) August 14, 2023

MAYASIZ AYİNİ (KAN İFTİRASI) NE? 

Yahudi toplumu kendileri için kullanılan 'Mayasız Ayini'ni 'kan iftirası' olarak tanımlıyorlar. Gazeteci Hakan Başak, "Osmanlı Yahudileri ve Kan İftiraları: Amasya, Rodos Ve Şam Kan İftirası Vakaları" başlığıyla yayınladığı makalesinde konuya şu sözlerle giriş yapıyor:

Yahudiler, sürgün hayatı (Kudüs’ten uzakta) olarak nitelendirdikleri dönemde yaşadıkları toplumlarda azınlık statüsünde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bu durum, henüz dünya üzerinde adalet ve demokrasinin oturmaması nedeniyle Yahudiler gibi azınlıklar için sorun teşkil etmiştir. Bu sorunlar içinde en çok bilinenlerden biri de “kan iftirası” olaylarıdır. Yahudiler, sürgün hayatı (Kudüs’ten uzakta) olarak nitelendirdikleri dönemde yaşadıkları toplumlarda azınlık statüsünde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bu durum, henüz dünya üzerinde adalet ve demokrasinin oturmaması nedeniyle Yahudiler gibi azınlıklar için sorun teşkil etmiştir. Bu sorunlar içinde en çok bilinenlerden biri de “kan iftirası” olaylarıdır.

KAN İFTİRASI NEREDEN ÇIKTI?

Peki bu 'kan iftirası' nereden ve ne zaman çıktı? Başak, makalesinde bu soruya yönelik de kısaca şunları yazıyor:

Kan iftirası(דם עלילת-Alilat dam), dini azınlıkların (Yahudiler), dini ayinlerde ve bayramlarda “matsa” (מצה-kutsal ekmek) yapabilmek için insan kanına ihtiyaç duydukları ve bunun için de diğer dinlerden (özellikle Hristiyan) çocukların kanlarını kullandıkları yönündeki iftira ve suçlamalar olup, uzun yıllar özellikle Avrupa’da Yahudilere işkence etmek için kullanılmıştır.

TARİHTEKİ İLK KAN İFTİRASI

Tarihteki ilk 'kan iftirası' olayına ise MS 1. yüzyılda rastlanıyor. Gazeteci Hakan Başak, binlerce yıl önce yaşanmış olayı makalesinde 

Tarihte bilinen ilk kan iftirası vakasına M.S. 1. yüzyılda rastlanmıştır. Bu iddialar, İskenderiyeli Yunanlıların zamanında başlamıştır. “M.S. 1. yüzyılda Greko-Mısır yazar Appion’un kaleme aldığı antisemit yazılarında, bu vakaların söylemsel izlerini sürmek mümkündür. Yazılarında, Yahudilerin her yıl Pesah Bayramı öncesi bir Hristiyan çocuğunu kaçırıp Bet Hamikdaş’a götürdükleri; etlerini şişle delerek kanını akıtıp onu öldürdükleri ve ardından elde edilen kanı Pesah’da tüketilen ekmek olan matsa hamuruna katıp, matsaları o şekilde pişirdikleri iddia edilmiştir.” Yahudilerin kurban ettikleri kişilerin etini yediklerini anlatan Appion, buna benzer pek çok iddiada bulunmuştur.

ifadeleriyle anlatıyor. 

Geniş kapsamlı bir makale ile 'kan iftirası' konusunu ele alan  Osmanlı'da da yaşanan 'kan iftirası' olaylarına değinen Hakan Başak'ın makalesinin tamamını okumak için tıklayınız....