Kahramanmaraş'taki depremin yıkıcı olma nedeni ne? Japon deprem uzmanı Profesör Shinji Toda detaylıca anlattı
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 7 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybettiği depremin ardından ülke genelinde birçok kişi depremin neden bu kadar yıkıcı olduğu konusunda araştırmalar yapıyor. Japon deprem uzmanı Profesör Shinji Toda da yaşananların ardından depreme dair merak edilenleri yanıtladı.
Tohoku Üniversitesindeki Uluslararası Afet Bilimi Araştırma Enstitüsü Profesörü Shinji, Türkiye'de Kahramanmaraş merkezli, toplamda 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlere ilişkin Japonya'nın Asahi Shimbun gazetesine konuştu.
BEKLENMEDİK BÜYÜK BİR DEPREM
Shinji, Türkiye'deki sarsıntıların, dünyada karada meydana gelen en büyük depremlerden olduğunu belirterek "Beklenmedik büyük bir depremdi." ifadesini kullandı.
Doğu Anadolu Fay Hattı'nın, Arap Levhası ile Anadolu Levhası arasındaki sınırda yer aldığına işaret eden Shinji, "depremin büyüklüğüne ek olarak, merkez üssünün yüzeye yakınlığının da büyük hasara neden olduğunu" kaydetti.
Shinji, depremin "enerji miktarının", "1995 Büyük Hanshin-Awaji Depremi ve 2016 Kumamoto Depremi'nin on katından fazla" olduğunu vurguladı.
JAPONYA İLE KIYASLANAMAZ
Jeofizik Uzmanı Martin Mai, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük depreme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Martin Mai, iki büyük depremin peş peşe yaşanmasıyla ilgili "Çok sıradışı bir durum. Bu depremlere 'ikili' deriz. İkinci deprem 100 kilometre uzakta oldu sadece. İkinci deprem bir değişime yol açtı ve ikinci fay hattını devreye soktu." dedi.
Jeofizik Uzmanı Martin Mai, "Doğu Anadolu Fay Hatları içerisinde büyük bir deprem beklentisi vardı. Bu iki büyük deprem artçılara yol açtı ve bunlar da hasar verebilir." şeklinde konuştu.
7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremin art arda yaşanmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Martin Mai, "Çok sıradışı bir durum. Bu depremlere ikili deriz. İkinci deprem 100 kilometre uzakta oldu sadece. İkinci deprem bir değişime yol açtı. İkinci fay hattı devreye soktu. Jeolojik yapı aktive hale geldi. Çok kötü bir tesadüf." dedi.
BÖYLE FELAKETLER 10 YILDA BİR OLUR
Depremden etkilenen bölgede artçıların süreceğini belirten Mai, "Türkiye, çok fazla deprem riskliyle karşı karşıya kalan bir ülke. Bu depremin Türkiye'de eşi benzeri yok. Çok yıkıcı başka depremleri son 10 yılda da gördük. Örneğin Haiti Adası'nda 2010'da oldu. 2011 Japonya depremini hatırlıyoruz. Böyle felaketler her 10 yılda bir gerçekleşiyor. Türkiye'nin 2'li güçlü depremlerle karşılaşması ve hasar alması çok üzücü oldu." ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Japonya'daki depremleri kıyaslamanın doğru olmadığını vurgulayan Jeofizik Uzmanı Mai,"Tabi ki Türkiye'deki bina yasalarına hakim değilim ama güncel olduğunu biliyorum. Japonya'daki durum daha farklı diye düşünüyorum.
Japonya'daki büyük depremler genellikle okyanusta oluyor. 1995'te çok büyük bir deprem olmuştu Kobe'de Türkiye'dekine benzer bir yıkıma yol açmıştı. İki ülkenin yapı kültürü de farklı. Beklenen sallanma oranı Japonya'da ve Türkiye'de çok farklı. Türkiye ile Japonya'yı karşılaştırmanın doğru olduğunu düşünmüyorum." değerlendirmesinde bulundu.