İYİ Parti'den ihracı istenen Ümit Dikbayır'dan sert açıklamalar! "Sessiz kalamam"
İYİ Parti'de istifalar peş peşe gelirken, son olarak patlak veren 132 milyon krizinin ardından açıklamalarda bulunan İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Sakarya milletvekili Ümit Dikbayır’ın İYİ Parti’den kesin ihracının talep edildiğini duyurmuştu. Bunun ardından sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Dikbayır, "Bu kadar basitleşebilen bu kadar alçalabilen bir güruhun iyi ve cesur insanları daha fazla kirletmesine sessiz kalamam." dedi. İşte detaylar...
- Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından dağılan 6'lı masada yer alan İYİ Parti'de kazan kaynamaya başlamış, partide istifalar peş peşe gelmişti.
- Dikbayır'ın 26 Haziran'da yapılan İYİ Parti kongresinde, "Partinin mali işlerinden sorumlu kişisi olarak gelen yönetime 132 milyon lirayı bıraktım." demesi üzerine İYİ Parti'de 132 milyon lira krizi patlak vermiş, Dikbayır'ın açıklamalarının ardından Meral Akşener, "İspat edemeyen şerefsiz oğlu şerefsizdir" diyerek çıkışmıştı.
- Akşener'in sözlerinin ardından Ümit Dikbayır resmi Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.
- Dikbayır açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'miz ve milletimiz siyasetten sorunlarına çözüm beklerken maalesef son günlerde gündem bazı iddia ve dedikodularla meşgul edilmektedir. İYİ Parti üzerinden yaratılan bu suni gündemde şahsımla ilgili bazı iddia ve iftiralar da yer almaktadır. Öncelikle belirtmek isterim ki İYİ Parti Türk demokrasi tarihinin en ceberut döneminde hayati sorumluluklar ve riskler alınarak kurulmuştur. Tüm engellere ve tuzaklara rağmen siyasette kendine yer edinmiş İYİ Parti'nin muktedirlerini bile şaşırtan başarısında en büyük pay hiçbir beklentisi olmadan şöhret ya da övgü peşinde koşmayan bu davaya inanmış cesur ve yürekli insanlarındır.
Ben de dahil olmak üzere partimizin makam sahipleri binlerce cesur yüreğin emekleri sayesinde gönül tatmini yaşamıştır. Siyaset şöhretler ve kahramanlar üretir. Ancak İYİ Parti'nin asıl kahramanları il ve ilçe başkanlarından mahalle başkanlarına, il ve ilçe yöneticilerinden tüm üyelerimize kadar bu davanın isimsiz emektarlarıdır. O isimsiz kahramanlar eşlerinden, evlatlarından, işlerinden, aşlarından ayırdıkları zamanı bu hareketin güçlenebilmesi için harcamışlardır ve hiçbir karşılık beklemeden başta genel başkanımız sayın Meral Akşener olmak üzere partimiz ve memleketimiz için feda edebilmişlerdir. Unutulmamalıdır ki bu fedakârlıklar ülkemizin ve Türk milletinin istikbali için tarafımıza verilen en kutsal emanetlerdir. Ancak son dönemde bu emek ve emanetlerin bazı iddia ve dedikodular vasıtasıyla gölgelendiğine şahit oluyoruz. Milletimize umut olarak anılması gereken İYİ Parti maalesef iftiralar ve dedikodularla anılmaktadır. İlk günlerde şahsımın onuru ve gururu söz konusu olsa da dava arkadaşlarımın bir toz zerresi kadar emeğinin bile heba olmaması adına suskunluğumu korudum. İnandım ve bekledim ki genel başkanımız bu iftira ve dedikodu çarkını kıracak, gereğini yapacak. İnanıyordum ki sayın genel başkan Meral Akşener, İYİ Parti'ye verilen hiçbir emeği iftira, hırsızlık ve para ilişkileriyle aynı cümle içinde kullandırmayacak. Ama olmadı. Bu çirkin ve eğri işlerin önüne geçmek yerine o kazanın altına odun atıldı.
Suskunluğumu korumakla birlikte partimizin elini rahatlatmak, soluk aldırmak için hakkımdaki iddiaların araştırılmasını talep ettim.
Hem parti disiplin kuruluna hem de İYİ Parti TBMM Grup yönetimine dilekçe verdim. Ancak üzülerek tecrübe ettim ki kutsal emanet gördüğüm emekleri korumaktaki hassasiyetim partimizin yetkili kurumlarında karşılık bulmadı. Gelinen noktada Türkiye'ye ve Türk milletine güneşi vadeden İYİ Parti'nin üzerine gölge düşürülmesi karşısında susmam mümkün değildir.
Gördüm ki suskunluk genel başkanımızın etrafına yuvalanmış olan ve o güneşi gölgelemeye kalkan hesapçı kişi ve ortaklara güç katmaktan başka işe yaramayacak. Öyle sınır tanımaz iftira kampanyasıyla karşı karşıyayız ki her gün iddialar değişiyor, her gün yeni yalanlar üretiliyor. Her gün yeni kalpler kırılıyor. Nitekim benim sayın genel başkan ve yakınlarının banka hesaplarını incelettiğim yalanıyla başlayan dedikodular bugün disiplin kuruluna sevkimde gerekçe gösterilen taciz iftirasının atıldığı ahlaksız bir girdaba kadar sürüklenmiştir.
Bu kadar basitleşebilen bu kadar alçalabilen bir güruhun iyi ve cesur insanları daha fazla kirletmesine sessiz kalamam.
Ben bir haysiyet mücadelesi veriyorum. Bu mücadele yalnızca kendi adıma verdiğim bir mücadele değildir. Bu mücadele başta canımdan aziz bildiğim ailem olmak üzere tüm emektarlarımız gönül veren tüm seçmenlerimiz adınadır. İYİ Parti'nin dedikodularla ve hiçbir ferdinin hak etmediği iftiralarla anılmasına engel olmak içindir. Bu hareket tüm emektarlarımıza patronluk taslayan kendine özel 3-5 kendini bilmezin yalanlarıyla genel başkanın fikrini ve vicdanını zehirlemeye kalkacağı sahipsiz bir hareket değildir. Bu hareket il ve ilçe başkanlarımızdan mahallelerde emek veren cesurlarımıza kadar hepimize ağalık taslayan 3-5 kendini bilmezin dedikodu çarkında ezilecek, itibarsızlaştırılacak bir hareket de değildir.
Bu hareket partimizi şahsi malı zanneden tüm unsurlarını idare edebileceğini zanneden kendini bilmez bir güruhun elinde oyuncak olabilecek bir hareket de değildir.
Bu hareket, kibirli bir güruhun iyi ve cesur insanları bozuk para gibi harcayabilecekleri bir hareket de değildir.
Bu konuda gerekli adımları attım ve atıyorum.
Bu çirkinlikleri artık adaletin gündemine taşıyorum.
Tüm iddiaların araştırılmasını v gerçeklerin ortaya çıkarılmasını talep ediyorum."
İYİ Parti Disiplin Kurulu'na sevk edilen Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunarak, TBMM Başkanlığı'na verdiği dilekçe ile dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etti.