İsrail'i kim, nasıl durdurabilir? Buket Aydın sordu, Yavuz Ağıralioğlu cevapladı
Buket Aydın ile Yüz Yüze'nin bu haftaki konuğu siyasetçi Yavuz Ağıralioğlu, "İsrail'i kim, nasıl durdurabilir?" sorusuna yanıt verdi. Ağıralioğlu, "Bütün dünya ayaktayken bu azgınlığın engellenmiyor olması dünyaya karşı tasavvurumuzu bile değiştirdi. Barışın bir an evvel tesis edilmesi için üzerimize düşeni yapmamız lazım. " dedi.
Haber Global ekranlarında yayınlanan Buket Aydın ile Yüz Yüze'nin bu haftaki konuğu siyasetçi Yavuz Ağıralioğlu oldu.
Ağıralioğlu'nun açıklamaları şöyle;
"Bütün taraflarını konuşmamız gereken bir turnusol alanı. Burada söylediğiniz söz insanlık için söylediğiniz söz. Kendine hak gördüğünü almak için hiçbir kutsalı tanımayan azgınlık. Kendi durumunuzu izah ettiğiniz yer sizin bölgede durduğunuz yeri gösteriyor. İnsanlığın sıfır noktasını temsil ediyor. Dünya 5'ten büyüktür diye çıkışları vardır Erdoğan'ın. Bunu bu şekilde dile getirmesini değerli bulurum. Ama şimdi İsrail'in bir soykırım yaptığını görünce dünya İsrail'den büyük değildir gibi oldu. İsrail'in arkasına yığılan devletler bizi şuraya getirdi, bunun yanında mı yoksa karşısında mı yer alacağız.
Netanyahu'nun teşebbüs ettiği bir soykırımın utancıyla dünyanın her yerinde protestolar tertip ediliyor. Orta Doğu'da yaşadığımız kan, gözyaşı ve huzursuzluk olarak gördüğümüz süreç bugün yaşadıklarımızla dilerim bir Amerika ve Avrupa baharına döner. Bütün dünya ayaktayken bu azgınlığın engellenmiyor olması dünyaya karşı tasavvurumuzu bile değiştirdi. Barışın bir an evvel tesis etmesi için üzerimize düşeni yapmamız lazım.
Saddam Hüseyin bu bölgede yıllarca İran'a saldırması için Batı'nın müttefikiydi. 1 milyon Müslümanın canına okundu. 8 yıl demokrasi gelecek diye işgal başlandı. Savaş alanları petrolden tekrar tahsil edildi. Bu ülkelerden insan hakları dersleri almaktan da yorulduk.
İSRAİL'İN ASIL HEDEFİ NE?
İsrail işgalci bir devlettir. Buna buradan bakmak lazım. Hedefleri arasında ülkemiz de vardır. Arap Baharı ile başlayan süreç, Siyonizm'in ırkçılık gibi algılanmasını değişmesini istemeleri ve bütün bu planlarla ilgili süreci görüyoruz. Biz ne Suriye, ne Ürdün ne Suudi Arabistan'ız. Biz cetvelle çizilen ülke sınırlarını gördük. Biz de toprak azgınlığı değil insanca yaşama gayreti vardır.
Sizin bu hayalleriniz önce Suriye sonra da Türkiye'ye gelirken çarpacağınız yer Türk milletindeki asalettir. Haykırdık, aman dileyene vurulmayacaktır. İsrail'deki azgınlığın önüne geçilmeli. Ukrayna'ya karşı gösterilen hassasiyet Gazze'ye karşı gösterilmedi. Kimin canına kastedildiği uluslararası menfaatlere göre değişiyor ama Türkiye'de böyle değildir. İsrail bunu sadece hayvanlara yapsa dahi işgalci ve saldırgandır. Burada kantara çıkan insanlıktır. İnsanlık sizden insan hakları adına ne duyabilir? İsrail neresidir sorusu bizim aklımızdadır, bizim çocuklarımızın da aklında olacaktır. İsrail suçludur, hesap vermelidir. Yaptıkları soykırımdır, burada güç mü insanlık mı bunun kararını vermesi lazım. Biz insanlığın yanında olacağız. Barışın tesisi konusunda üzerimize düşeni yapacağız sadece bizi çatışmaya sokmalarına izin vermeyeceğiz.
HAMAS BİR TERÖR ÖRGÜTÜ MÜ?
Bir özne üzerinden fatura çıkarmak doğru olmaz. Hamas'ın bir sonuç olduğunu düşünüyorum. Filistin varken Hamas yoktu, İsrail olunca Hamas doğdu, bu azgınlık doğurdu. İsrail'in hesabını vermek zorunda olduğu bir şey var insanları yurtlarından ederek vurduğunuz bir sürecin sonudur bu. Bununla sürecin gölgelenmesine izin vermeyiz. Önemli olan insani kayıplardır.
TÜRK SİYASETİNDE FİLİSTİN MESELESİ
Gençlik yıllarımdan beri böyle ihlaller olduğunda elçilikler önündeki prote4stolara katıldım. İsrail saldırıları ya da terör saldırıları olduğunda her türlü protestoya katıldım. 8 milyar insanın çığlığına rağmen hiçbir devletin buna takatinin yetmemesini...
Efendim bizim bağırmak çağırmak hakkımızdır daha çok insanlığın hakkıdır. İnsanların hakları mevzu bahis olduğunda Türkler dua eden değil dua edilendir. Dünyanın hali nedir diye sorulsa en doğru şey Türkler dua ediyorlarsa dünya tıkılmış demektir. Çünkü Türkler zalimliği engelleyebilen, insanların sığındığı liman olabilen bir ülke olmalıdır.
Devlet Bahçeli'nin dedikleri şuna dönüşmeli, Türk milleti kendisi gibi olma fırsatını algılıyorsa Türk milletinin ayağa kalkması gerekir. Asıl vazife hazinesi dolu bir ülke olmasıdır. Hazine bakanlarının para aradığı, Batı'nın silah vermeyerek terbiye edeceği bir ülke olmamalıdır. Evlatlarımızın yurdu terk etmesine neden olacak eğitim sistemini tesis etmek olmalıdır. Hamaset girdabına da kurban edemeyiz. Bayrak inmesin, ezan dinmesin ama bayrağın rüzgarı adaletli bir yönetim, altında aç insan bırakmayan bir yönetimdir, dünyanın en saygın üniversitelerin olmasıdır. O zaman diyecekler ki gözden çıkarılamaz bir askeri müttefik olacak."