Enkazın içinden bir hikaye: Ali Gök nerede?

Kahramanmaraşlı Osman'ın hikayesi...

Geçtiğimiz günlerde depremin merkez üssü olan Kahramanmaraş'ı ziyaret ettim. Bir gazeteci olarak süreci takip etmek, depremzedeleri dinlemek ve gözlem yapmak için oradaydım. Birçok şeye tanıklık ettim, birçok hikaye dinledim.... 

****

Habercilikte en önemli gördüğüm haberler hep 'yaşam haberleri' olmuştur. İnsan hikayeleri dünyanın her yerinde büyük önem taşır. Çünkü okuyucuya dokunur, izleyiciye dokunur, dinleyiciye dokunur. İnsan hiç tanımadığı bir insana temas ederken bulur kendini... Bu yüzdendir ki en çok okunan haberler hep yaşam haberleridir...

****

Şimdi size umudun tamamen kaybolduğunu zannettiğim bir enkazın başında gönüllülerle oturmuş sohbet ederken karşılaştığım güçlü bir umuttan bahsedeceğim;

Kahramanmaraş Merkez'de içerisinden canlı çıkma beklentisi yitirilmiş bir enkazın başında İstanbul Fikirtepe'den gelmiş gönüllü bir ekiple birlikte sohbet ediyoruz. Gecenin bir yarısı dondurucu soğukta ateş ve çayla ısınmaya çalışıyoruz. Önümüzde yan yana bulunan ve dümdüz olan 3 bina... Diğer ikisinde çalışmalar tamamlanmış. Canlılar da ölüler de çıkarılmış ancak en soldaki binada çalışmalar sürüyor... 2 kişinin cenazesine ulaşılmaya çalışılıyor, kepçelerle cansız beden aranıyor... Gönüllü arkadaşlar da oradaki görevini tamamlamak için o 2 bedeni bekliyor... 

Buraya kadar her şey çok normalmiş gibi geliyor doğru. İşte hikaye tam da burada başlıyor... Meğer o ateşin başında umutla bekleyen bir genç varmış. Önce kulak misafiri oldum sonra kafamı çevirip mesleki refleksle sorular sormaya başladım. Umudun bittiğini sandığım o enkazda büyük bir umuda, ilginç bir hikayeye rastladım. Umudun adı; Ali Gök...

OSMAN'IN HİKAYESİ...

Ateş başında anlatıyor... Genç bir çocuk... Adı Osman, soyadı Gök... Depremin ise 9. günü... Yıkılan o 3 apartmanın enkazının başında olan gönüllü arama kurtarma ekibinin İbrahim abisiyle konuşuyor... İbrahim abi onu içtenlikle dinliyor, başını sallıyor. Abisini beklediğinden bahsediyor Osman... İbrahim abi konuyu biliyor ancak yorum yapmıyor... Çünkü; Osman'ın bekleyişi kimseninkine benzemiyor...

****

Olayın ilginçliğini fark edince deyim yerindeyse gözlerim fal taşı gibi açıldı... Osman, enkaz çalışmasının devam ettiği yani 2 cenazenin arandığı binadan birini değil, hemen yanındaki çalışmaların tamamlandığı binadan birini bekliyor. Yanlış okumadınız evet, çalışmaların bittiği binadan... 

****

Yan yana yer alan ve yıkılan 3 binanın ortasındaki binada olduğunu söylüyor abisinin. Binadan 15 cansız beden çıkmış ancak hiçbiri abisi Ali Gök değil.

Ali Gök, o binadan ne canlı ne cansız çıktı... 

Osman anlatıyor; annemle babam da ilerideler, onlar da bekliyorlar günlerdir diye... Evet, çalışmaların devam ettiği yan binanın enkazının başında bekliyorlar bir umut...

*****

Müstakil bir evde yaşayan Gök ailesinin oturdukları ev yıkılmamış. Yıkılan binada Ali Gök'ün ofisi var. İçinde de Ali Gök'ün olduğunu söylüyorlar ama Ali Gök o binadan çıkmadı. Hatta tüm Kahramanmaraş'tan çıkmadı.

"KAHRAMANMARAŞ'TAKİ BÜTÜN MORGLARI GEZDİM"

Büyük felaketin yaşandığı şehir olan Kahramanmaraş'taki bütün morgları gezmiş Osman... Abisi Ali Gök'ü bulmak için tüm ceset torbalarının yüzünü açıp kontrol ettiğini söylüyor... Tüm hastanelere, mezarlıklara baktığından söz ediyor... Abime ulaşamıyorum diyor... Şehrin altını üstüne getirdim yok abim diyor... Tüm aile günlerdir binanın başından ayrılmıyor, çalışmaların durduğu bir enkazın başında Ali Gök'ü bekliyor...

Gök ailesi, sağ da olsa ölü de olsa bulmak istiyor fertleri Ali Gök'ü...

Peki Ali Gök nerede?

İşte onu kimse bilmiyor...

Kaynak: haberet.com