'Fatih Akşener para dağıttı' iddiasına İYİ Parti'den yanıt: İddialar gerçek dışı
İYİ Parti Teşkilat Başkanı Buğra Kavuncu, Genel Başkan Meral Akşener'in oğlu Fatih Akşener hakkındaki iddialarla ilgili, "Fatih Akşener de bu süreçte, başka birçok gönüllümüz gibi tamamen gönüllü ve sadece dışarıdan bir bakış sağlamak amacıyla, kampanyadaki görsel iletişim çalışmalarına destek sağladı. Bunun haricinde, kendisiyle ilgili medyada yer alan bütün iddialar gerçek dışıdır" dedi.
- Partiden ihracı istenen İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, bir TV programında dikkat çekici iddialar öne sürmüş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in oğlu Fatih Akşener'in seçim döneminde para dağıttığını ifade ederek "7-8 tane İYİ Parti poşetiyle her birinin içinde 200 bin TL var, kendi ekibine para dağıtmış" demişti.
- İYİ Parti Teşkilat Başkanı ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in oğlu Fatih Akşener hakkındaki iddialarla ilgili açıklama yaptı.
- Buğra Kavuncu, yaptığı açıklamada, Fatih Akşener'e yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
- Kavuncu, sosyal medya hesabından paylaştığı açıklamada şunları kaydetti:
"Son günlerde gündeme gelen ve birtakım mihraklar tarafından çarpıtılıp, artık partimize zarar verme amacını da güttüğü anlaşılan iddialar nedeniyle bir açıklama yapmalıyım. 11 Ocak 2023 tarihinde, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener tarafından ‘Seçim Kampanyasından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı’ olarak atandım. Yani 14 Mayıs 2023'te gerçekleşecek seçimlere yönelik, partimizin kampanya yönetimini gerçekleştirdim.
"10 AYRI BİRİM OLUŞTURULDU"
Ancak seçim kampanyaları hem çok geniş hem de uzmanlık gerektiren bir süreç olduğundan, Sayın Birol Aydemir'in sorumluluğunu üstlendiği ‘Veri Birimi’, Sayın Ümit Özlale'nin sorumluluğunu üstlendiği ve seçim beyannamemizle ilgilenen ‘Politika Birimi’ gibi içinde yöneticilerimizin, uzmanların ve profesyonellerin de olduğu 10 ayrı birim oluşturuldu. Ben de bu 10 ayrı birimin koordinasyonunu yürüttüm. Bütün birimler ve bunlara dair çalışmalar; tamamen şeffaf, katılımcı, açık ve karşılıklı koordinasyon çerçevesinde gerçekleştirildi.
"İDDİALAR GERÇEK DIŞIDIR"
Kampanyanın özellikle görsel iletişim süreci, partinin dinamiklerine daha hakim olmaları bakımından, kendileri de partili olan iç bir ekip tarafından yürütüldü. Fatih Akşener de bu süreçte, başka birçok gönüllümüz gibi tamamen gönüllü ve sadece dışarıdan bir bakış sağlamak amacıyla, kampanyadaki görsel iletişim çalışmalarına destek sağladı. Bunun haricinde, kendisiyle ilgili medyada yer alan bütün iddialar gerçek dışıdır.
Bugün bu açıklamayı yapma gerekliliğini duymam, seçimden önce yer aldığım birçok canlı yayında seçim kampanyasına dair son derece net ve somut açıklamalar yapmama karşın birçok yanlış algının tekrar tekrar gündeme getirilmesidir. Hiç kimse ama hiç kimse, emekle ve alın teriyle kurulan bu partinin ve onun emekçilerinin varlığından daha kıymetli değildir ve asla olmayacaktır. Bize oy veren veya vermeyen, ülkemize dair haklı endişeleri bulunan vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuz var. Türkiye'nin sorunlarını göz ardı edip, çoğu vatandaşın umurunda olmayan gündemlerde boğulmak, kamuoyunu meşgul etmek milletimize saygısızlıktır. Hepimiz bu sorumluluğun bilincinde olmalı, hür ve müstakil bir siyaset düzeni için verdiğimiz mücadeleye odaklanmalıyız."
AKŞENER: ÇOK ÜZÜLDÜM
- Akşener de iddiaların ortaya atılmasının ardından İYİ Parti Çanakkale İl Başkanlığı'nı ziyareti sırasında açıklamalarda bulunmuştu.
- "Bir kere çok üzüldüğümü ifade etmek isterim" diyen Akşener, "Benim bir prensibim var. Partimizden ayrılan arkadaşlarımızın, istifa eden arkadaşlarımızın hakkında bugüne kadar konuşmamaya özen gösterdim. Arkadaşlarımızın da konuşmamasını sağlamaya özen gösterdim. Çünkü istifa bir listeye Genel Başkan ya da ön seçim yaparsınız üyeleriniz ya da delegeleriniz bir liste yapar. Ya Genel Başkan ben yaparım o listeyi ya da bazı şehirlerimizde olduğu gibi bizim üyelerimiz yapar" ifadelerini kullanmıştı.
Akşener'in açıklamaları şöyle;
"Şimdi dolayısıyla sorumluluk ama her şeye rağmen sorumluluk o şehrin seçmenine aittir. Yani izahta bulunacak alan orasıdır. Hesaplaşılacak ya da helalleşilecek yer de orasıdır. Dolayısıyla ben buna böyle inandığım için hiçbir zaman nezaketimi bozmadım. Zaman zamanda çok çirkin haksız suçlamalara kalmama rağmen. Fakat bu dönem ilginç bir şey oluyor.
"HANGİ NASIRLARA BASTIĞIMIZI BEN BİLMİYORUM"
O da şu. Biz Genel İdare Kurulumuzla bir karar aldık. O kararda hür ve müstakil olarak seçime girme kararıydı. Türkiye'nin 81 ilinde aday gösterme üzerine. O günden beri hem muhalif medya diye tanımlayacağımız alanlar hem de yandaş medya ikisi birden ateş ediyor. Yani öncelikle bu. Çok enteresan. Hangi nasırlara bastığımızı ben bilmiyorum.
Gerçekten bilmiyorum. Çünkü bu parti bu ülkeyi yönetmek üzere kurulmuş, pek çok mücadele ederek, çok çirkinliklerle çok iftiralarla çok pisliklerle hatta tehditlerle karşı karşıya kalarak bugünlere gelmiş. Şimdi dün ben izlemedim ama arkadaşlarımızdan ve özet olarak bana anlatılanlardan çıkardığım yorum şudur, çok üzüldüğümü ifade ediyorum. Gerçekten çok üzüldüğümü ifade ediyorum.
Söyleyeceğim şey şu. İlgili iddia sahibinin isimlendirdiği kişilerin bunlar iftiradır diyerek, mahkemeye gittiği bir süreç bu. Dolayısı ile mahkemeye bu ilgili arkadaşında disipline yani tedbirli olarak ihraç talebiyle disipline verildiği bir süreçte sadece bunu söyleyebilirim hukuk açısından. Daha ayrıntılı bir cümle kurmam mümkün değil. Ama tekrar söylüyorum. Edep, haya, ahlak duygusu siyasette çok önemlidir."