Ertuğrul Özkök Hürriyet'i yönetmeyi özlüyor mu? Hasan Basri Akdemir'e açıklamalar

Gazeteci Ertuğrul Özkök, Haberet Youtube kanalında Hasan Basri Akdemir ile Canlı Gündem yayınına konuk oldu.

Özkök, 'Medyanın 2013'e kadar olan tarafı özleniyor mu?' ve 'Ertuğrul Özkök Hürriyet'i yönetmeyi özlüyor mu?' sorularını yanıtladı.

Özkök'ün açıklamaları şöyle;

"Ben hiçbir zaman geriyi özleyen insanlardan değildim özlendiğini de tahmin etmiyorum. Ama şöyle bir gerçek var. Türkiye'nin merkezi ağırlığı hissedilecek itibarlı bir medya sistemine ihtiyacı var. Bunu Hürriyet, Milliyet, Sabah gibi kurumlar uzun yıllar kendi aralarında da ufak tefek kavgalar olmasına rağmen götürdüler. Yani bu halkın en azından önemli bir bölümünün güvenebileceği bir mecra yaratıyordu. Ama tabi artık o günler geçti. Artık kağıt gazeteden haber okumak 33'lük plak dinlemek gibi bir şey oldu. Yani nostaljik oldu. Ben artık aramıyorum benim için bitti o dönem.

Bana göre kağıt gazetecilik gazetecileri Kafka kahramanları gibi. O iş bence bittiği için olmayan bir işin olmayan çalışanları gibiler. Ben köşe yazıları mı herhangi bir ücret talep etmeden başka platformlarla da paylaşıyorum. Okunma reytinglerini gördüğümde şaşırıyorum. Ben Hürriyette meğer küçücük bir dünyada yaşıyormuşum.

"ARTIK YENİ BİR MEDYA VAR"

Bu aralar Fatih Altaylı izliyorum. Bence şu an medyanın starı Fatih Altaylı. Sabahtan öğlene kadar tüm medyanın izleneceği kadar izleniyor. Demek ki yeni bir medya var artık. Mesela Cüneyt Özdemir ya da Özlem Gürses bunlar artık tek başına bir medya oldular. Bir evde bir apartman dairesinde oturuyorlar ve 100 binlerce takipçileri var. Bu dünyada kağıt medyayı müthiş bir değişime sokan tek bir medya var oda New York Times. Beni hayretler içerisinde bırakıyor. Ama o dönüşümü yapabilmek için sadece dijital medya ile paralel gitmek yetmiyor. Etik kodlara bakışınızı ahlaka ve dünyadaki olaylara bakışınızı tutuculuğunuzu değiştirerek olaylara yaklaşmanız gerekiyor.

Türkiye'de, Hürriyet, Milliyet gibi kuruluşların güçlü internet sistemleri vardı ama bu dönüşüme ayak uyduramadıkları için onlarda kaybettiler. Halbuki ayak uydursalar kağıt medyayı hiç umursamazlardı bile. Bunun en iyi örneğini Rıfat Ababay veriyordu. Rıfat Ababay 600 bin satan Posta'yı bir apartman dairesinden yönetiyordu. O yüzden bugünün medyası sizlersiniz. Ben özlemiyorum eskiyi. Vintage duygularla hareket etmek bugünü kurtarmaz."