Erdoğan'dan İmamoğlu destekçilerinin Çağlayan önünde attığı slogana tepki
Geçtiğimiz gün Ekrem İmamoğlu'nun iki ayrı soruşturma kapsamında ifade verdiği Çağlayan Adliyesi önünde atılan "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganına Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tepki geldi. Erdoğan, bu sloganın 1971'de sol bir terör örgütü tarafından polise karşı atıldığını kullanıldığını söyleyerek, "Banka soyanların sloganı, on yıllar sonra belediyeleri soyanların sloganına dönüşmüş" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin Manisa 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.
Konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun geçtiğimiz gün iki ayrı soruşturma kapsamında ifade verdiği Çağlayan Adliyesi önünde atılan slogana tepki gösteren Erdoğan, "Türkiye'nin ana muhalefet partisinin adalet sarayının önünde elinde asker, polis kanı olan marjinal sol örgütlerin sloganıyla polise saldırdığını görüyoruz. Öyle hakaretler, öyle kelimeler, öyle tehdit dolu cümleler kullanıyorlar ki karşılarındaki kitlenin dahi yüzü kızarmıyor. Daha güya gazeteci ve siyasetçi kılığında uyanıkların sahnelediği üçüncü sınıf tiyatroları burada saymıyorum. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, adaletin tecellisine engel olamayacaklar" ifadelerini kullandı.
"SOYGUNCULARIN VE KATİLLERİN SLOGANINI BULMUŞLAR"
Adliye önünde atılan "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganına tepki gösteren Erdoğan, "Kaderin cilvesine bakın ki, adliye önünde polise karşı attıkları slogan 1971 yılında Ziraat Bankası'nı soyan bir sol terör örgütüne ait. Banka soyanların sloganı, on yıllar sonra belediyeleri soyanların sloganına dönüşmüş. Hani derler ya 'cuk oturmuş' diye. Bunların durumu da tam böyle. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş. Tıpkı kırmızı kart gibi, bu yeni sloganların da CHP'ye çok yakıştığını samimiyetle ifade ediyor, Sayın Özel ve şürekâsını tebrik ediyoruz. Biz olsak kendilerine yine bu sloganı tavsiye ederdik. Biz hayırlı bir muhalefet diledikçe karşımızda neresinden tutsanız elinizde kalan işte böyle bir CHP buluyoruz. Ne diyelim? Belki de böylesi hayırlıdır" dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Tarihimize güneş gibi doğan, cihangirler yetiştiren Manisa, seni bugün bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Tüm Manisa'ya kucak dolusu selamlarımı gönderiyorum.
Dün Antalya'daydık, biraz önce İzmir'in misafiri olduk. Kongre sürecimizde Manisa'yla birlikte 78. il kongremizi gerçekleştirmiş oluyoruz. 23 Şubat'ta Allah nasip ederse büyük kongremizi de yapmak suretiyle kongre maratonumuzu alnımızın akıyla tamamlayacağız. Kongrelerimizi vesilesiyle ahdimizi tekrarladık. Yol ve dava arkadaşlığımızı güçlendirdik. İl kongrelerimizin birçoğuna bizzat iştirak ettim. Bu süreçte bir kez daha gördük ki sadece üye sayısı itibarıyla değil, millete hizmet aşkı bakımından partimiz tüm mensuplarıyla zirvede. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kuşatıcı bir yapıya sahibiz. Yıkıcı değil, yapıcı olacağız. 85 milyon arasında gönül köprüleri inşa edeceğiz.
Hedefler ulaşmamız için daha fazla çalışmamız gerekiyor. Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmek için daha çok ter dökmemiz icap ediyor. Evlatlarımıza güçlü bir ülke bırakmak istiyorsak, gereksiz tartışmalarla vakit kaybetmemeli, bir saniyemizi bile boşa harcamamalıyız.
"BAY KEMAL'İ BİR ANDA 'İSTENMEYEN ADAM' İLAN ETTİLER"
Bakınız her zaman söylüyorum muhalefetin iş bilmezliği bizim referansımız olamaz. Gazze'de 471 gün sonra ateşkes sağlanmış, Suriye'de 13,5 yıl süren zulüm sona ermiş, Avrupa'da ırkçı partiler hükümet devirecek seviyeye gelmiş, ticaretten, teknolojiye, dünyada büyük değişimler yaşanıyormuş. Evet, bunların ve diğer hadiselerin hiçbiri umurlarında değil. Gelişmelere ilişkin en ufak bir fikirleri yok. Varsa yoksa kendi gelecek planları. Kuyu kazmayı, güç mücadelelerini burada saymaya gerek bir duymuyorum. Hep beraber utanarak izliyoruz. Eski genel başkanlarını bir ara yere göğe sığdıramıyorlardı. Gandi Kemal, gençlerin demokrat amcası diyerek pohpohluyorlardı. Sürekli övgü yağmuruna tutuyorlardı. Bay Kemal'i bir anda istenmeyen adam ilan ettiler. Şaibeli bir kurultayla kendisini tehcir ettiler. Şimdi kapısını çalan var, ne fikirlerini merak eden var.
"CHP'NİN NORMALLEŞMESİNE FIRSAT VERMEDİLER"
Tabii burada bir gerçeği de ikrar etmek durumundayım. Aslında biz de yıllarca bu zatın ülkemiz siyasetine zarar verdiğini, yalan, iftira, hakaret dolu söylemleriyle demokrasimizi zehirlediğini, siyaset kurumunun itibarına gölge düşürdüğünü sıkça vurguladık. Bundan dolayı soru işaretleriyle dolu bir kurultay süreciyle de olsa CHP'nin başından gönderilmesini ilk etapta biz de müspet karşıladık. Türkiye'nin bir nebze olsun rahatlayacağına, siyasetin olması gereken düzleme oturacağına inandık. Bu anlayışla yeni genel başkana siyasette rekabeti daha yapıcı, daha mutedil bir atmosfere çekmek için bir şans tanıdık. Bundan da muradımız kutuplaşmayı azaltmak, siyasi iklimi yumuşatmak, CHP'nin normalleşmesine katkı sunmaktı. Ülkenin ve milletin meseleleri söz konusu olduğunda, buluşabileceğimiz en azından diyalog kurabileceğimiz ortak bir zemini inşa etmeye çalıştık. Ancak gerilimden beslenen ana muhalefet içindeki vesayet odakları buna tahammül edemedi. CHP'nin normalleşmesine ne yazık ki fırsat vermediler.
"KIRMIZI KART GİBİ BU YENİ SLOGANLARI DA CHP'YE ÇOK YAKIŞMIŞ"
Gelinen noktada Türkiye'nin ana muhalefet partisinin DHKP-C'li alçaklar tarafından şehit edilen Cumhuriyet savcımızın ismini taşıyan adalet sarayının önünde elinde asker, polis kanı olan marjinal sol örgütlerin sloganıyla polise saldırdığını görüyoruz. Öyle hakaretler, öyle kelimeler, öyle tehdit dolu cümleler kullanıyorlar ki karşılarındaki kitlenin dahi yüzü kızarmıyor. Daha güya gazeteci ve siyasetçi kılığında uyanıkların sahnelediği üçüncü sınıf tiyatroları burada saymıyorum. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, adaletin tecellisine engel olamayacaklar.
Şu trajikomik durumu söylemek isterim; adliye önünde polise karşı attıkları slogan 1971 yılında Ziraat Bankası'nı soyan bir sol terör örgütüne ait. Aramışlar taramışlar, bula bula soyguncuların, katillerin sloganını bulmuşlar. Banka soyanların sloganı on yıllar sonra belediyeleri soyanların sloganı haline dönüşmüş. Hani derler ya cuk oturmuş diye. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Tıpkı kırmızı kart gibi, bu yeni sloganlarının da CHP'ye çok yakıştığını samimiyetle ifade ediyor, Sayın Özel ve şürekâsını tebrik ediyoruz. Biz olsak kendilerine yine bu sloganı tavsiye ederdik. CHP seçmenine bir kez daha Allah sabır versin diyorum."
Kaynak: haberet.com