Emre Belözoğlu: İnsanların acılarından beslenen bir güruh var
Türkiye aylardır futbol dünyasına yapılan vurgunla çalkalanıyor. Bankacı Seçil Erzan'ın tutuklu yargılandığı 'futbolda yüksek kârlı gizli fon' davası ile ilgili açıklamada bulunan olayın mağdurlarından Emre Belözoğlu, süreci takip ettiklerini söyledi. Belözoğlu, bir market çalışanına değil banka müdürüne güvendiklerini belirterek kamuoyunda olay üzerinden beslenen bir kesim olduğunu ve onlar için Allah'tan vicdan dilediğini dile getirdi.
- Futbol dünyasına vurgun aylardır konuşuluyor.
- Çoğunlukla Galatasaraylı eski futbolcular olmsk üzere hemen hemen 22 kişi, eski Levent Denizbank Şube Müdürü Seçil Erzan'ın yüksek kazanç vaadiyle 'fon yatırımı' yapmasıyla her şey başladı.
YILDIZLARIN MİLYONLARI UÇTU GİTTİ
- Seçil Erzan, Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 18 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdı.
- Olayın ortaya çıkmasıyla başlayan dava süreci devam ediyor.
TÜM VARLIĞINI KAYBETTİĞİNİ SÖYLEYEN EMRE BELÖZOĞLU'NA VURGUN SORULDU
MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, futbolu bıraktıktan sonra Fenerbahçe'deki sportif direktörlük görevinden, kariyer hedeflerine, 3 Temmuz sürecinden, kamuoyunda "yüksek kârlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasına kadar birçok konu hakkında açıklamalarda bulundu.
"İŞİN İKİNCİ, ÜÇÜNCÜ GÜNÜNDE RENGİNİN DEĞİŞMESİNE ŞAHİT OLDUK"
Vurgunda en yüksek miktarda parası içerde kalan Emre Belözoğlu, mağdur olduğu ve kamuoyunda "yüksek kârlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Biz bir bankacılık işlemi yapacağımızı düşünerek, kuzenim vasıtasıyla bir yatırıma giriştik. Daha sonra işin ikinci, üçüncü gününde renginin değişmesine şahit olduk. Bize bankacılık işlemi yapıldığına dair kağıtlar verildi. Biz yine de buna güvenmedik ve bankaya kendisini şikayet ederek, bankanın müfettişlerini getirttik. Daha sonra da polislerin gelmesini isteyerek hukuksal haklarımızı kullandık. Şu an bu sürecin takipçisiyiz.
"BİR SÜPERMARKET ÇALIŞANINA DEĞİL, BANKA MÜDÜRÜNE GÜVENDİK"
Ne yazık ki popülist bir şekilde, insanların acılarından, yaşamış oldukları sıkıntılarından beslenen bir güruh var. Onlara söyleyebileceklerim, Allah onlara vicdan versin.
Burada bir süpermarket çalışanı değil, bir banka müdürünün, bankacılık işlemi yaptığını söyleyerek, elimize bankanın kendi ürettiği kağıtlarla vermiş olduğu şeylere inandık. Onun dışında söyleyecek bir şeyim yok."