Ekrem İmamoğlu'ndan CHP'deki değişim rüzgarı hakkında flaş sözler: Gerekirse genel başkan da dahil
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hüsrana uğrayan CHP'de gözler değişim hamlesine çevrildi. Milyonlarca seçmen Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifa edip etmemesi konusunda ayrışıyor. En çok adı geçen isim ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu. Gazeteci Fatih Altaylı, Ekrem İmamoğlu ile yaptığı görüşmenin detaylarını köşesinde aktardı. Altaylı, "Hiçbir şey olmamış gibi davranamayız" diyen İmamoğlu'na, "Genel Başkan değişimi de dahil mi?" sorusunu sordu. CHP'li İmamoğlu "Gerekiyorsa o da dahil..." dedi.
Gazeteci Fatih Altaylı, CHP'nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İstanbul Fatih'te buluştu. İmamoğlu aralarındaki görüşmeyi köşesinden aktarırken, CHP Genel Başkanlığı için bir adım atıp atmayacağını sordu.
CHP'li seçmenin partinin lideri olarak görmek istediği İmamoğlu, kimseyle bu tarzda bir görüşmesinin olmadığını da sözlerine ekledi.
İşte Altaylı'nın köşesinde yer alan Ekrem İmamoğlu yazısı;
CHP'deki tartışmaların odağına oturunca, geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu aradım. Kısa sayılabilecek bir telefon konuşması yaptık, orada söylediklerini de kısaca sizlere aktardım.
Ancak tartışmalar büyüyüp, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile görüşmesinden sonra doğrudan söylenmemiş ama kulis bilgisi olarak paylaşılan pek çok iddia ortaya atılınca, İmamoğlu’nu bir kez daha arayıp bir randevu istedim.
O da sağ olsun görüşmeyi kabul etti ve bunun da gizli kapaklı bir iş yapılıyormuş gibi algılanmaması için, halka açık bir yerde olmasını kararlaştırdık.
İMAMOĞLU'NUN DEĞİŞİMDEN KASTI NE?
Önce ilk izlenimimi aktarayım. Seçim süreci İmamoğlu’nu çokça değiştirmiş. Anlatmaktan çok dinleyen birine dönüşmüş. Heyecanı sürüyor ama egosunu törpülemiş.
“Fatih Bey, seçim bittiği günden beri konuştuğum ilk ve tek gazeteci sizsiniz. Kimse ile görüşmedim. Görüşme gereği de duymadım” dedi. Anlatacaklarının bazı bölümlerinin off the record olmasını istedi.
Sohbete başlayınca Ekrem İmamoğlu’na öncelikle “değişimden” kastının ne olduğunu sordum.
“Ne gerekiyorsa o. Bugüne kadar denediğimiz yöntemlerle, başarı elde edemediysek eğer, yöntemleri değiştirmemiz gerekiyor. Bunu da partinin ortak aklı ile tespit etmemiz gerekiyor” dedi. “Ama bunu yapmak için önce durumu anlamamız, kabul etmemiz gerek” diye ekledi.
“Seçimi kaybettik. Yüzde 48 elbette kötü bir oran değil ama kazanmaya yetmeyen bir oran ve biz seçimi kaybettikten sonra, üstelik de seçim kampanyası süresince bu seçimi kazanmanın Türkiye’nin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunu vurguladıktan sonra seçimi kaybetmemize rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranamayız.”
“CHP hiçbir şey olmamış gibi mi davranıyor!” diye sordum.
“Öyle davranmak isteyenler var. Seçmenin moralinin ne kadar bozuk ne kadar üzgün ve en önemlisi ne kadar umutsuz olduğunu görmek lazım. Bu hayal kırıklığını tamir etmek bizim görevimiz.”
“PEKİ BUNUN YOLU LİDERİ DEĞİŞTİRMEK Mİ?”
İmamoğlu’nun yanıtı ilginç.
“Benim ağzımdan böyle bir çıkmadı. Ben sadece diyorum ki, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. 13 Mayıs’taymışız gibi yola devam edemeyiz. Öncelikle oturup konuşmamız, ne yapmamız gerektiğini tespit etmemiz lazım. İl yönetimleri, belediye başkanları, kazanan ve kaybeden vekillerimiz bir araya gelmeli ve bir durum tespiti yapmalıyız. Değişimi burada konuşmalıyız.”
“GENEL BAŞKAN İLE GÖRÜŞTÜNÜZ. BUNLARI ONA DA ANLATTINIZ MI?”
“Elbette anlattım. Fazlasını anlattım. Sahada gördüklerimi anlattım. Bunu yapmazsak yerel seçimlerin de riske gireceğini söyledim.”
“Ne dedi? Söylediğim hiçbir şeye hayır demedi. Olmaz demedi. Haksızsın demedi. Hep onayladı.”
“PEKİ, BU DEĞİŞİM NEYİ KAPSAMALI SİZCE?”
“Neyi gerektiriyorsa onu, ne gerekiyorsa onu.”
“GENEL BAŞKAN DEĞİŞİMİ DE DAHİL Mİ BUNA?”
“Gerekiyorsa o da dahil…”
“YEREL SEÇİMLER ÖNCESİ PARTİYİ PARTİ İÇİ MÜCADELEYE SOKMAK İYİ OLMAZ DİYENLER VAR.”
“Değişimin yarın bitmesi gerekmiyor ama bir an önce başlaması gerekiyor. Bu süreç içinde bir takvim belirlenir ve bu takvime göre her şey CHP’ye yakışır şekilde ilerler. Genel Başkan da onurlu bir şekilde süreci o yönetir. Ve sonunda birine el verir.”
“O BİRİ SİZ MİSİNİZ? GENEL BAŞKAN’A BÖYLE BİR ŞEY SÖYLEDİĞİNİZ YAZILDI, SÖYLENDİ.”
“Böyle bir şey ne dedim ne de derim. Ben ‘hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Oturup konuşmalı, değişimi başlatmalıyız, bunu başlatan da genel başkan olmalı’ diyorum.”
“PARTİLİLERLE, PARTİ YÖNETİCİLERİ, DİĞER MİLLETVEKİLLERİ İLE KONUŞUYOR MUSUNUZ BUNLARI?”
“Emin olun, ben kimseyi aramıyorum. Ama beni arayanlarla elbette konuşuyorum. Ama kimseyi aramıyorum.”
“AMA BİR BELEDİYE BAŞKANI, BİRAZ DA SERT BİR ÜSLUPLA GENEL BAŞKANA BAYRAK AÇTI VE HEP SİZİ ÖNE ÇIKARIYOR.”
“Bu durumdan memnun olduğumu da söyleyemeyeceğim.”
“DEĞİŞİMDEN UMUTLU MUSUNUZ? KEMAL BEY PARTİ YÖNETİMİNİ DEĞİŞTİRDİ, DANIŞMANLARINI YOLLADI.”
“Söylediğim gibi Sayın Genel Başkan ile yaptığım son görüşme çok olumlu geçti. Bir değişimin önünü açacağını zannediyorum. Bu mesele İmamoğlu’nun ya da başka birinin şahsi meselesi değil. Bu bir toplumsal mesele. Biz gidişattan memnun olmayan geniş bir halk kitlesine yeniden umut vermek zorundayız. Bu hayal kırıklığını yerel seçimlere kadar tamir etmemiz şart."