Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılmasına tepki
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada İsveç'te Kuran'ı Kerim yakılması ile ilgili "Böyle bir kepazeliğin yapılmasına izin verenler NATO'ya başvuru sürecinde bizden destek beklemesinler." dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası açıklama yaptı.
Gündeme dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan İsveç'te yaşanan skandal eylemlere yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çirkin eylem en başta Müslümanlar olmak üzere herkese yapılmış bir hakarettir. Bu alçak saldırının Türkiye Büyükelçiliği önünde gerçekleşmesi de bu saldırıyı bizim için hem dini hem milli bir meseledir.
Bu sapkınlığa göz yumanlar hiç şüphesiz sonuçlarını da hesap etmişlerdir. Polislerin koruması altında bu adiliği, namussuzluğu yapacaksınız. Böyle bir kepazeliğin yapılmasına izin verenler NATO'ya başvuru sürecinde bizden destek beklemesinler." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle;
"Şu anda üzerinde hassasiyetle durmam gereken konu; İsveç'in NATO üyeliği başvurusuyla başlayan ve bir esfeli safilinin mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim mushafını yakmasına kadar varan hadiselerdir. İslam dini, peygamber efendimizin vasıtasıyla ilk müjdelendiği günden beri Ebu Cehil'in sembolü olan pekçok saldırının, alçaklığın hedefi olmuştur. İslam'la müşerref olarak Kur'an-ı Kerim'in aydınlığa kavuşmak bir nasip işidir.
"HİÇBİR BİREY MÜSLÜMANLARIN KUTSALLARINI AŞAĞILAMAK ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP DEĞİL"
İnsan hak ve özgürlüklerin çok basit tanımı vardır. Bireyin hak ve özgürlüklerin sınırı diğer insanların hak ve özgürlüklerin başladığı yere kadardır. Hiçbir birey ne Müslümanların ne diğer inanç sahibi insanların kutsallarını aşağılamak özgürlüğüne sahip değildir. Nefret ve ayrımcılık suçundan ağır yaptırımlara tabi bu ülke bizce de yerinde yaklaşımdır. İsveç'teki çirkin eylem en başta Müslümanlar olmak üzere insan hak ve özgürlüklerine saygı duyan herkese yapılmış bir hakarettir. Bu alçak saldırının Türkiye büyükelçiliğinin önünde gerçekleşmesi bizim açımızdan milli mesele haline dönüştürüyor. Bu zihniyet uzunca süredir eli kanlı terör örgütlerine kucak açmayı da demokrasi kılıfıyla meşrulaştırmaya çalışıyor.
"NATO'YA BAŞVURU KONUSUNDA BİZDEN DESTEK BEKLEMESİNLER"
Milyarlarca Müslümanın inancıyla birlikte 85 milyon Türk vatandaşın manevi şahsiyetine saldıran bu zihniyetin asırlardır bir arpa boyu yol alınmadığının şahidir. Bu sapkınlığı teşvik edenler, göz yumanlar hiç şüphesiz sonuçlarını da hesap etmişlerdir. Senin güvenlik güçlerin, polisinin koruması altında bu ihaneti, namussuzluğu, alçaklığı, adiliği yapacak, onların korumasıyla biz Müslümanlara ne yaptık diyecekler. Böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO'ya başvuru konusunda artık bizde herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır. Terör örgütlerinde caddelerinizde, sokaklarınızda cirit attıracaksınız ondan sonra bizden NATO'ya girmesi için destek bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey. Madem bu kadar seviyorsunuz, koruyorsunuz, öyleyse ülkelerinin savunmalarını emanet etmeleri tavsiyesinde bulunuyorum.
Biz bir şeyi söyleyince dürüst söyleriz, birileri bize namussuzluk yaptığında haddini bildiririz. İsveç yönetimi hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız önce Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Bu saygıyı göstermiyorsanız kusura bakmayın bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz."