Cumhurbaşkanı Erdoğan: Krizin nedeni iki yüksek yargı organının görüş farklılığından ibarettir
Son Dakika: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay kararı sonrası Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yaşananları, "Gerilimin nedeni iki yüksek yargı organının görüş farklılığından ibarettir" sözleriyle değerlendirerek yargı organlarının iş yüküne dikkati çekti. Muhalefetin 'darbe' tanımlamasına da tepki gösteren Erdoğan, "İçtihat farkını darbe olarak nitelemek başka utanmazlıktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay kararı sonrası Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yaşanan krizi ve sonrasındaki gelişmeleri gündeme getirdi.
Yargı organlarının 130 bin dosya yükü olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gerilimin nedeni iki yüksek yargı organının görüş farklılığından ibarettir" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından önce çıkanlar şöyle:
"CHP'NİN SÖYLEYECEK HİÇBİR SÖZÜ YOKTUR"
- Göreve geldiğimizde Türkiye'yi dört ana kolda güçlendireceğimizin sözünü vermiştik. Bunlardan biri de adalet ve hukuktu. Yüksek yargı organlarımız dahil adalet teşkilatımızı modern binalarımızla kavuşturduk. Yargının bağımsızlığı ile tarafsızlığını güvenceye alarak hukuktaki önemli açıklardan birini kapattık. En büyük direnci fetövari yapılanma ile CHP'den gördük.
- Yargıyı militanlaştıranlar yargının tarafsız hale gelmesini istemediler. Her adımı sabote etmeye çalıştılar. Bu olmayınca mahkeme kapılarında nöbet tuttular. Başörtüsü düzenlemesi başta olmak üzere hangi adım varsa CHP hepsine karşı çıktı.
- Türkiye'nin ayağına pranga vuran darbe anayasasının değişmemesi için her yolu denediler. Bireysel başvuru anayasa değişikliğine hayır dediler. Anayasa Mahkemesi'ne da başvurdular. Bugün söyleyecek hiçbir sözü yoktur CHP'nin.
"GÖRÜŞ FARKINA DARBE DEMEK UTANMAZLIKTIR""
- İki yüksek yargı arasındaki içtihat farkını darbe olarak nitelemek başka utanmazlıktır. Darbe olsa en büyük destekçisi CHP olacaktır. 60'tan beri anayasaya karşı girişimin baş aktörü CHP'dir. CHP daima vesayetçilerin safında yer aldı.
- Gezi kalkışmasından 15 Temmuz ihanetine kadar demokrasimizi yok etmeyi hedefleyen tüm saldırılarda CHP silueti vardı. Bugün darbe olsa CHP yanlarında konumlanırdı. Tüm bunlar ortadayken CHP ortaklarının sözlerinin kıymeti yoktur.
"130 BİN DOSYA YÜKÜ VAR, ALTINDAN KALKMASI MÜMKÜN DEĞİL"
- İki yüksek yargı organının görüş farklılığından ibarettir. Bizim dönemimizde kazandırılan bireysel başvurudaki sorun zaten ifade ediliyordu. Bu konudaki şikayetler dile getiriliyordu. 130 bin dosya yükünün altından kalkması mümkün değildir.
- Tabii bir de bu hakikatle ilgili kararlarla ilgili eleştirilerin artmasın eklemek gerekiyor.
"BU TARTIŞMADA BİZE HÜKÜM VERMEK DEĞİL HAKEM OLMAK DÜŞER"
- Serzenişleri göz ardı edemeyiz ama devlet başkanı sıfatı ile bu tartışmada hüküm vermek değil hakem olmak düşer. Devlet organlarının düzenli çalışmasını sağlama görevi bizdedir.
- Bu sorumluluğumuzu hakkı ile yerine getireceğiz. Yargıdaki içtihat farklarının giderilmesi için gayret göstereceğiz. Yasal değişikliklerin yapılması yeni Anayasa'dan geçmektedir. Bunun çözüm yeri de Meclis'tir.
- Meclis ülke meselelerine çözüm üretme mercidir. Hele ki oturma eylemi yeri değildir. Oturmak için yer arıyorsan parka git. Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarımızla bir çözüm yolu bulacağımıza inanıyorum.
Kaynak: haberet.com