Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kendi pisliklerini kapatmak için gençlerin arkasına sığınan korkakla, gençleri sokak terörüne teslim edemeyiz!"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu'nda Üniversiteli Gençlerle İftar Programı'nda konuştu. Erdoğan, "Bu gençlik sokakları ateşe veren, yakıp yıkan, ağzı ve ahlakı bozuk değil, edep timsali olan bir gençliktir" dedi.

Beştepe Millet Sergi Salonu'nda üniversiteli gençlerle iftar programı gerçekleştirildi.
Programa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Ramazan-ı Şerifi'nizi tebrik ediyorum. Rabbim tuttuğumuz oruçları, kıldığımız namazları kabul buyursun. Kadir gecenizi ve Ramazan bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum. Kalbi bu ülke için atan, ümidini bu millete bağlayan her bir evladımızın gözlerinden öpüyorum. Rabbim böylesi gençlerin yokluğunu hiçbir zaman yaşatmasın.
"AĞZI VE AHLAKI BOZUK DEĞİLDİR"
Merhum üstadımız ne diyor, 'siyasette idarede edebiyatta, fikirde sahte kahramanlarla gerçekleri ayırmasını bil.' Sahte ile hakikiyi ayırt edecek ferasete haiz, her şart altında kendisi olmayı başaran özgüven sahibi bir gençliktir. Kim var denildiğinde sağına ve soluna bakmadan benim olmadığım yerde kimse yoktur şuuruyla yaşayan cesur bir genç bir gençlik hayalimizimdir. Bu gençlik, sokakları ateşe veren, yakıp yıkan, ağzı ve ahlakı bozuk değildir. Bu gençliğin serpilmesi, güçlenmesi için büyük bir gayretle çalışıyoruz. Anaokuldan üniversiteye kadar bu ülkenin evlatlarının bilgiyle donatılması, kim olduğunu unutmaması ve özgüven sahibi olması için uğraşıyoruz.
Bilhassa yüksek öğrenim kurumlarımızı ve üniversite öğrencilerimiz daha geniş imkanlarla buluşturmak için yurt burs ve kredi hizmetlerimizi geliştiriyoruz.
"İMKANLARIMIZI GELİŞTİRİYORUZ"
Bu gençliğin güçlenmesi için son 23 yıldır büyük bir gayretle çalışıyoruz. Bilhassa yüksek öğrenim kurumlarımızı daha geniş imkanlarla buluşturmak için burs, yurt ve kredi imkânlarımızı geliştiriyoruz. Her alanda üniversitelerimizi ve çağın imkanlarıyla buluşturma noktasında elimizden gelen ne varsa yapıyoruz.
2002'de yüksek öğretime ayrılan bütçe yalnız 2,5 milyar liraydı. Bugün ise tam 488 milyar lirayı buldu. Üniversitelerimizin sayısını son 23 yılda 76'dan 208'e yükselttik. Göreve geldiğimizde yurt sayısı 190, yatak kapasitesine 182 bindi. Bugün 992 bin yatak kapasitesine sahip 862 yurtla üniversite öğrencilerimize yüksek standartlı barınma hizmeti sağlıyoruz. KKTC'de de aynı şekilde 5 yurdumuz var. 2002'de lisans öğrencilerine 45 yüksek lisans öğrencilerine 90 doktora öğrencilerine 135 lira seviyesinde kredi ve burs veriliyordu. Şimdi ise lisansta 3 bin, yüksek lisansta 6 bin, doktorada ise 9 bin TL civarında burs ve kredi veriyoruz.
"YATIRIMLARIMIZI DAHA DA ARTIRACAĞIZ"
Gençlik merkezlerimizin sayısı 9'du. Bugün tam 533 gençlik merkezimiz var. Spor salonlarımızla yarı ve tam olimpik havuzlarımızla 81 ilimizin tamamındaki gençlerimize hizmet veriyoruz. Gençlerimize ve öğrencilerimize yönelik yatırımlarımızı daha da artıracağız. Bizler artık sizin zamanınızın misafirleriyiz. Türkiye'nin geleceği sizlersiniz. Bu milletin umudu sizlersiniz. Her biriniz hem bizim, hem ailenizin, hem de 85 milyonun istikbalisiniz. Türkiye Yüzyılı'nın güven ve huzur veren ikliminde sizler yaşayacaksınız. Şahsımın ve dava arkadaşımın dar dünyadaki yegane amaçlarından biri siz gençlere güçlü ve müreffeh Türkiye bırakmaktır.
Ne yaptıysak bunun için yaptık. Nice oyunu bunun için bozduk. Ülkemizin ayağına vurulan prangaları bunun için parçaladık. Demokrasimizin standartlarını bunun için yükselttik. Vesayet gölgesini bunun için kaldırdık. Terör öğütleriyle kararlı mücadeleyi bunun için verdik. Terörsüz Türkiye hedefimize bunun için ulaşmaya gayret ediyoruz. Gençlerimizi birbirlerine düşman ettiler. Kardeşi kardeşe kırdırmak için çok sinsi oyunlar oyandılar. Sokağı adres gösterdiler. Kavgayı körükledir. Gerilimi tırmandırdılar, öfkeyi büyüttüler. Farklılıkları kaşıdılar. Sadece gençlerimizin değil milletimizin de geleceğini karattılar. Sırf çıkarlarını korumak paralarına para, siyasi ikballerine ikbal katmak uğruna bu ülkenin fidan gibi gençlerini bozuk para gibi harcamaktan çekinmediler.
Sevgili genç kardeşlerim, 85 milyon olarak bizler büyük bir aileyiz. Siyasi görüşümüz, kökenimiz, mezhebimiz ne olursa olsun hepimiz kardeşiz, komuşuyuz, birbirimizin kader ortağıyız. Adımız farklı olsa da soyadımız tektir, o da Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bizim bir olmaktan, hep beraber Türkiye olmaktan başka seçeneğimiz yok. Nefreti ve husumeti değil ezeli ve ebedi kardeşliğimizi büyütmemiz gereken çok hassas günlerden geçiyoruz.
Provokasyonlara gelmeyeceğiz. Kendi pisliklerini kapatmak için gençlerin arkasına saklanan korkakların, ucuz siyasetine kanmayacağız. Hakkını yedikleri yüzbinlerce gencin yüzüne bakamayaca sahtekarların alçak senaryoların figüranı olmayacağız. Hukusuzluğun hesabını yine hukuk içinde soracağız. Demokrasimize yönelen saldırıları meşru zeminde kalarak bertaraf edeceğiz. Biz bu ülkeyi sokakta kurmadık. Her karış toprağında bir aslan evladının yattığı bu vatanı sokak terörüne teslim edemeyiz. Sizlerden uyanık olmanızı özellikle rica ediyorum. Sizleri kendi çirkefliklerini çekmeye çalışan müptezellere karşı çok ama çok dikkatli olmanızı istiyorum.
Gözü kendi çıkarlarından, şaibeyle geldikleri koltuklarından başka, hiçbir şey görmeyen kifayetsizleri, kendi siyasi kariyerlerinden başka hiçbir şeyi umursamayan muhterisleri ademe mahkum etmenizi bekliyorum. Burada şu gerçeğin, son günlerde sorumsuzca davrananların iyi dinlemesini istiyorum, insan hak ve özgürlüklerinin en etkin kullanıldığı ülkerlerden biriyiz. Bu vandallıkların, bu hakaretlerin binde biri batı ülkelerinde yapılsa görün bakın başına ne gelir.
"GÜN YÜZÜ GÖRMEZLER"
Polise, yargı mensuplarına, ülke yöneticilerine alçakça saldırıda bulunanların anında defterini dürer, bir daha da gün yüzü göremezler. Birileri demokrasi derken hırsızların sahtekarların marjinal yapıların sandığın arkasına saklanarak belediyeleri ve kamu kaynaklarını sömürmeyi kast ediyorsa, bizim böyle bir demokrasi anlayışımız yoktur. Özgürlük derken sokakları, tarihi camilerimizin avlulularını, ecdadın mezar taşlarını yakıp yıkmayı ibadethanelerimizde alkol almayı kast ediyorlarsa biz hiçbir şartta orada olmayız. Bu ülkenin polisine taşla, asitle, molotof kokteyli ve baltayla saldırırım, kimse bana karışamaz diyorsa biz bunu hak ve özgürlükler dairesinde ele alamayız.
"GİRDİKLERİ YOL ÇIKMAZ SOKAKTIR"
Kimsenin milletin iradesine pusu kurmasına müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyiz. Herkesi sınırlarını bilmeye, hak aramakla hakaret ve vandallık çizgisine geçmemeyi davet ediyorum. Milletimiz siyasi destek için huzuruna gelenlere omuz verip yüceltmeyi bildiği gibi yolunu kaybedenleri tepe üstü yere sermeyi de gayet iyi bilir. Sokaklarda terör estirenlerin bu ülkeyi yangın yerine çevirmek isteyenlerin varacağı hiçbir menzil yoktur. Girdikleri yol çıkmaz sokaktır. Gençlerimizi siyaseti rant aracına çeviren yolsuzlar ve hırsızlar tarafından kullanılmasına izin vermeyeceğimizi burada tekrar hatırlatıyorum."