Bakan Fidan'dan İsrail'e rest: Gazze'ye engelsiz şekilde insani erişim sağlayana kadar...
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 13 yıl aradan sonra ilk kez katıldığı Arap Ligi Dışişleri Bakanları Konseyi’nin açılış oturumunda, İsrail'e rest çekti. Fidan, "Türkiye, İsrail'e ticaret kısıtlamaları getirmiştir. İsrail ateşkesi kabul edip Gazze’ye engelsiz şekilde insani erişim sağlayana kadar İsrail’le ticareti başlatmayacağız." dedi.
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır'ın başkenti Kahire'de, Arap Ligi 162. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda konuştu.
- Bakan Fidan İsrail'in, Kudüs'ün kimliğini değiştirme ve Harem-i Şerif'teki tarihi statükoyu ihlal etme yönündeki çabalarının pervasız olduğunu belirterek, "İslam dünyası, Harem-i Şerif'in İslami kimliğini korumak için ne gerekiyorsa yapacaktır. Yüzlerce radikal İsraillinin polis koruması altında Harem-i Şerif'e saldırması küstah bir provokasyondur." dedi.
"ORTAK EYLEMİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
- Bakan Fidan, bakanların bu tür provokasyonlara dahil olmasının, İsrail hükümetinin ahlaki çöküşünün derecesini gösterdiğini vurgulayarak, "Herkes şunu bilmeli: İslam dünyası, Harem-i Şerif'in İslami kimliğini korumak için elinden geleni yapacaktır. Aynı ruhla, uluslararası topluma İsrail'in eylemlerini durdurması için baskı yapmak üzere ortak eylemimizi sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
- Gazze konusuna ilişkin, Türkiye'nin Güney Afrika tarafından başlatılan Uluslararası Adalet Divanındaki davaya müdahale beyanını sunduğunu hatırlatan Fidan, Gazze'de dökülen kanın, İsrail'in önceki saldırılarının cezasız kalmasının doğrudan sonucu olduğuna dikkati çekti.
- Dışişleri Bakanı Fidan, şunları kaydetti: "Bu sefer farklı olmak zorunda. Sorumlular uluslararası mahkemelerde hesap vermeli. Bir şeyin açıklığa kavuşturulması gerekiyor: Netanyahu'ya destek vermeye devam edenler, devam eden soykırımın da suç ortakları oluyorlar. Onlar da hesap verecekler."
"FİLİSTİN’DE SOYKIRIMI ENGELLEMEDE BAŞARISIZ KALMIŞTIR"
- Bugün tarihi bir sorumluluk anında bir araya gelindiğini söyleyen Bakan Fidan, “Uluslararası sistem, Filistin’de soykırımı engellemede başarısız kalmıştır. Zaman, onurumuzu savunmak için birlik ve dayanışma zamanıdır. Filistinlilerin, Arapların ve Müslümanların hayatlarının diğerlerinden daha az önemli olduğunu asla kabul edemeyiz. Gazze'deki kuşatma altındaki halkın benzeri görülmemiş şekilde topluca cezalandırılması artık giderek Batı Şeria'ya yayılıyor. İsrail, mevcut koşullardan yararlanıyor ve bölünmeleri istismar ediyor. Arap ülkeleri olsun, Müslüman ülkeler olsun, Filistinli gruplar olsun, saflarımızı sıkılaştırmalıyız. Ancak o zaman bu barbar savaş makinesini durdurabiliriz” dedi.
“GAZZE'YE ENGELSİZ İNSANİ ERİŞİM SAĞLANANA KDAR TİCARETİ BAŞLATMAYACAĞIZ”
- Türkiye’nin İsrail'e ticaret kısıtlamaları getirdiğini kaydeden Bakan Fidan, “İsrail ateşkesi kabul edip Gazze'ye engelsiz insani erişim sağlayana kadar ticareti yeniden başlatmayacağız. Ayrıca Güney Afrika tarafından başlatılan Uluslararası Adalet Divanı'ndaki davaya müdahale beyanımızı sunduk. Bugün dökülen kan, İsrail’in önceki saldırılarının cezasız kalmasının doğrudan sonucudur. Bu sefer farklı olmak zorunda. Sorumlular, uluslararası mahkemelerde hesap vermeli. Bir hususun açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Netanyahu'ya destek vermeye devam edenler, devam eden soykırımın da suç ortakları oluyorlar. Onlar da hesap verecekler. Hepimiz, İsrail-Filistin ihtilafına adil bir çözüm bulunmadan kalıcı barışın tesis edilemeyeceğinin farkındayız.
"HAREM-İ ŞERİF MESAJI
- 1967 sınırları temelinde, başkenti Kudüs olan iki devletli çözüm hayata geçirilmeden İsrail’in de güvenliğini sağlaması söz konusu olamaz. Bu ancak yanılsamadan ibaret kalacaktır. Uluslararası hukuk yüksek sesle ve net bir şekilde hüküm vermiştir: İsrail'in işgali yasadışıdır. Onlarca yıllık işgal, baskı ve şiddet sona ermelidir. İsrail, sahada yasadışı fiili durumlar oluşturarak cezasız kalamaz. Bu konuda son zamanlardaki bir diğer örnek, İsrail'in Kudüs'ün kimliğini değiştirme ve Harem-i Şerif’teki tarihi statükoyu ihlal etme yönündeki pervasız çabalarıdır. Yüzlerce radikal İsraillinin polis koruması altında Harem-i Şerif'e saldırması küstah bir provokasyondur. Bakanların bu tür provokasyonlara dahil olması, İsrail hükümetinin ahlaki çöküşünün derecesini göstermektedir. Herkes şunu bilmeli: Müslüman dünyası, Harem-i Şerif'in İslami kimliğini korumak için elinden geleni yapacaktır. Aynı ruhla, uluslararası topluma İsrail'in eylemlerini durdurması için baskı yapmak üzere ortak eylemimizi sürdüreceğiz”
Kaynak: İHA