Bahçeli görüş ayrılığı gündemine noktayı koydu: "Cumhurbaşkanımızla aramızdaki bağ sarsılmaz"
Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında, İsrail ile ticaret sayfasının tamamen kapatıldığını söyledi. Gündemdeki 'Cumhur İttifakı dağılacak mı?' sorusuna sert bir şekilde cevap veren MHP Lideri, "Cumhurbaşkanımızla aramızdaki sarsılmazdır. Bu bağı sorgulamak gayesiyle maske üstüne maske takanlar iyice azıtmaktadır." dedi. 'Eşit bir Türkiye' sözlerini yineleyen Bahçeli, "PKK Kürtleri temsil edemez." ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
"Halkı dinliyoruz, somut gerçeği olan ihtiyaçlarına çözüm yolları oluşturuyoruz. Vatandaşlarımızla sıkı diyaloglar kuruyor gönüller arası sıkı mekik dokuyoruz. 45 ilimizi kapsayan saha ve siyasi çalışmalarımızın gayet başarılı şekilde gerçekleştirildiğini memnuniyetle ifade ediyorum. Artık bir hilal uğruna güneşler batmasın, bilakis hep yaşasın var olsun. Bir ve birlikte hilale doğru el ele verirsek zincirden kurtulmuş hiçbir şeytan duramayacak, herhangi bir kötülükte yapamayacaktır.
Bilinsin ki MHP saha çalışmalarına, milletle kucaklaşmaya şevkle devam edecektir. Üslendikleri görevleri hakkını veren teşkilatlarımızın her kademesindeki dava arkadaşlarımı özellikle kutluyorum.
"TÜRKİYE'NİN ÇEVRESİ SANCILI BİR BÖLGEDİR"
Dünya genelinde karmaşık ve sürekli değişkenlik gösteren ikili siyasi, ekonomik diplomasi ağını inkar etmek boşa kürek çekmektir. Türkiye'nin çevresini aynı zamanda çatışmaların ağır bastığı sancılı bir bölgedir. Çok aktörlü çok katmanlı istikrarsızlık ortamını ülkemize ulaşmasını engellemek tarihi bir mesele değil asli bir mesele olmalıdır.
Farklı bahanelerle patlak veren çatışmanın kalıcı ve köklü çözümlerle buluşmadığı ortadır. Dünyadaki adaletsiz ve güç dağılımı çatışmaların sonlanmasına direnç olup küresel barışı tehdit edecek boyutlardadır.
"İSRAİL BİR SOYKIRIM AYGITIDIR"
Gazze'deki soykırıma her gün yenileri eklenmektedir. Katliamları hız kesemeden çıta yükseltmesi insanlık utancı değilse sorarım sizlere nedir? Zalimlerin hesap vermesi gerekirken hala bir arpa boyunun yol alınamaması skandal değil midir? İsrail, bir cinayet ve soykırım aygıtıdır. BM geçen haftaki komitesinde Filistin halkının kendi hakkını korumasına 6 ülkenin ret oyuna karşı 170 ülkenin onayıyla kabul edilmiştir.
Filistin'in sadece devletlerin kabul olabileceği Roma statüsü, bir devlet olarak görüldüğünün nişanesidir. İsrail'in durdurulması ve suçluların yargılanması insanlık namusudur. Adalet elbet tecelli edecektir.
"İSRAİL İLE TİCARET SAYFASI KAPATILMIŞTIR"
Zalimlerin hesap vermesi gerekiyorken, hala bir arpa boyu mesafenin alınmaması ürkütücü bir skandal değil midir? İsrail'e soykırım suçlarından hesap sorulması bir adalet konusu ve demokrasi namusudur. İsrail'e yaptırım uygulanmalı, önleyici tedbirler hayata geçirilmelidir.
Türkiye'nin İsrail ile ticareti sürdürdüğünü öne sürüyorlar. Halbuki 2 Mayıs 2024 tarihinden geçerli olmak üzere bu durum kapanmıştır. Yapılan açıklamalar sabittir, kuşkuya gerek yoktur. Bu tip bir muhalafet anlayışının demokratik niteliğinden bahsetmek bizatihi demokrasiye hakarettir. Hiçbir gümrük beyannamesinin olmadığı da açık seçik ortadadır. Ülkemizi karalama çabası olsa olsa Türkiye'ye husumettir. İsrail uşaklığını benimsemeleri alçaklıkla izahat edilemeyecek çürümedir.
"TÜRKİYE İBLİSLE YOLDAŞLIK EDENLERE SEYİRCİ KALAMAZ"
Küresel ve bölgesel barış ve istikrara destek verilecekse, iki devletli çözüm mutlak sürekli gerçekleşmeli. 1967 sınırları dahilinde siyasi ve toprak bütünlüğü sağlanmış bağımsız Filistin Devleti tanınmasından başka bir yöntem kalmamıştır. Türk milleti mazlumların sesine kulaklarını tıkayamaz. Türkiye, iblise yoldaşlık eden bu devrin katillerine asla seyirci kalamaz. Tarafsız kaldık ki masumların tarafıyız.
"PREVEZE'DE DENİZİN DİBİNE GÖNDERDİKLERİMİZDEN FARKI YOK"
AB'nin görüş beyanı tek taraflı kararların alt yapısını oluşturma çabaları mesnetsizdir. Karşımızda toplanan ülkelerde Preveze'de denizin dibine gönderdiğimiz Haçlılardan ne farkı var? AB, GKRY ile Yunan tezlerine alet oluyor. Suyumuza dokunanın dumanını attıracağımızı unutmamalıdırlar. Tarihten ders almayanlar, diplomatik kuşatmanın Türk milletine sökmeyeceğini, Barbaros Hayrettin Paşa'nın Akdeniz'de dolaştığını unutmasınlar.
"ADİL VE YAŞANABİLİR BİR DÜNYANIN KURUCUSU TÜRKİYE OLACAKTIR"
18-19 Kasım tarihlerinde Brezilya'da toplanan G-20 Zirvesi'nde adaletsizliğe, ahlaki kayıplara, ön yargılara dayalı bir dünya tasarımı için el ovuşturmak çok vahim bir çelişki olmayacak mıdır? Dünyada 900 milyona yakın insan içme suyuna erişemiyor. 2 milyara yakın insan içme suyunun hasretinin çekiyor. Buna karşılık obez insanların sayısı 885 milyonun sayısını aşıyor. Her yıl 5 yaş altı ortalama 5 milyon çocuk hayatını kaybediyor.
Bu yürek yaralayan veriler dışında adil bir dünya nasıl kurulacak. Bize göre adil ve yaşanabilir dünyanın kurucu gücü Türkiye olacaktır. Tantanayı bırakıp insan merkezli eşit paylaşımı esas alan, açlıktan ölümlerin yaşanmadığı, egemenlik haklarına saygı duyulduğu bir medeni dünyaya huzur içinde ulaşmanın acil çarelerini üretmeliyiz. Eşit ve adaletli bir düzen ancak böyle olabilir.
İZMİR'DE YAŞANAN ELEKTRİKLİ SOBA FACİASI HAKKINDA
İzmir'in Selçuk ilçesinde elektrikli sobanın devrilmesi neticesinde 5 evladımız hayatını kaybetti. Yapılan açıklamalardan eşi cezaevinde bulunan annenin hurda toplamaya gittiği anlaşılmaktadır. Sadece ekonomik olarak dikkate almak bizi doğru sonuca vardırmayacaktır. Mesele sadece az ve çok vermekle sınırlı görülmemelidir. Manevi moral desteklere eş zamanlı olmak kaydıyla devletin dokunuşlarıyla sağlık, dengeli birer fert olmaları mümkündür. Çocukların korunması devletin görevidir. İlke şartlara hapsedilmiş çocuklarımıza tanık olmak, onları kaybetmek hepimiz adına hüsrandır. Bu yaygın sorunlara neşter vurmadan atılan adımlar sadece pansuman niteliğinde kalacaktır.
"CUMHURBAŞKANIMIZLA ARAMIZDAKİ BAĞ SARSILMAZDIR"
Cumhurbaşkanımızla aramızdaki sarsılmaz, derin ve karşılıksız bağı, sorgulamakla gayesiyle maske üstüne maske takanlar iyice azıtmaktadır. Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyetidir. Türk milletinin özüdür. Türk ve Türkiye Yüzyılının yegane müdafisidir. Başkaları gibi soluğumuz kısa ve kesik değildir. Siyasetimiz rehin altında hiç değildir.
Son günlerde tartışmaların odağında yer alan Cumhurbaşkanımızın haberinin olup olmadığını araştıran zevata diyeceğim: Mevzu bahis vatan, millet bayrak ise Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve şahsım arasında hiçbir ayrılığın olmayacağını duymayan gözlere hatırlatmak dava ve vicdan görevimdir. Önce vatan nedir onu önermelerini teklif ediyorum.
Türkiye artık feleğin çemberini kırmalıdır. Makus tarih değişmelidir. Elbette gerçekleşebileceği hedefimiz de budur. Konu Türk milleti olduğunda hedeflerimizin hiçbir sınırı olamaz.
Tutamayacağımız sözü dilimize, ulaşamayacağımız hedefleri önümüze koymadık, koymaya da niyetimiz yoktur. Bizim içimiz kin değil muhabbettir.
Biz bu ülke vatan uğruna rahmetle ve ümmetle andığımız 3 bin şehit verdik. Şafağı ağarmayan nice karanlıkları yendik. Millet kendi eserine sevdasından deliye dönmüş MHP'ye ve Cumhur İttifakına duasıyla desteğiyle sahip çıkacaktır. Kimse boşuna hayal kurmasın. MHP ve Cumhur İttifakı içinde milletin olmadığı hiçbir hedefi kabul etmez, kabul etmeyecektir.
"PKK KÜRTLERİ TEMSİL EDEMEZ"
Herkes eşittir, 'Türkiye' demeye azimle devam edeceğiz. Buradan bütün Kürt kardeşlerime sesleniyorum. PKK Kürtleri temsil edemez. Bir adım için yola çıkanları engellemeye çalışanlar vardır. Dün terörist başının uşağı olanlar şimdi ABD'nin uşağı olmuşladır. Gelin bir olalım, hep beraber Türkiye olalım.
"MSB'NİN KARARINA SAYGI DUYUYORUM"
MSB, çok hassas bir bakanlık. TSK'nın her konuda yetişmesini sağlayan kurumdur. Değerlendirmeleri dışında bir şey bilmeden sadece sorgulama yolu ile Türkiye'yi karıştırmaya çalışanlara heves etmemeliyiz. MSB'nin kararına saygı duyuyorum."