AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın İstanbul Adayı Murat Kurum'dan açıklamalar

AK Parti'nin İstanbul Adayı Murat Kurum, tvnet'te Serhat İbrahimoğlu'nun sunduğu 'Net Bakış Özel' programında açıklamalarda bulundu.

AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın İstanbul Adayı Murat Kurum'dan açıklamalar

AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın İstanbul Adayı Murat Kurum, tvnet canlı yayınında açıklamalarda bulundu.

Murat Kurum'un açıklamalarından satır başları şöyle:

"6 Şubat'ta yüreğimizde büyük bir acı ile uyandık.

Bir taraftan acı ile karşı karşıyasınız ama bir yandan da müdahale etmek zorundasınız. Polis telsizi ile birlikte iletişim kurabilmek adına hızlı bir şekilde harekete geçtik. Ne söyleyeceğinizi bilemiyorsunuz. İçiniz dolu. Ama bir taraftan da kucağında çocuğuyla gelen bir baba bana 'Allah devletimize zeval vermesin' diyor.

Bu acıları yaşadık. Hem de dünyada eşi benzeri görülmeyen bir seferberlik başlattık. Arama kurtarma ekipmanlarımızı sevk ettik. 11 ilde eş zamanlı arama kurtarma çalışmalarımızı başlattık. Her gün bir ilde ilçeleriyle birlikte geziler yaptık.

Ne acı bir tesadüf. Geçtiğimiz gün helikopter kazasında şehit olan polisimizin kardeşi ile yardımları ulaştırdık.

"VERDİĞİMİZ SÖZLERİMİZİ HEP TUTTUK"

Hamdolsun 3 ayda dünyada eşi benzeri yoktur böyle bir çalışmanın. 180 bin konutun inşasını başlattık. Şimdi de teslim ediyoruz. O günkü hüznün yerini bugünkü anahtarını almış mutluluklarına şahit oluyoruz.

Depremzede kardeşlerimiz bir yıl sonra evlerine geçiyorlar. Biz onlara hep sözümüzü tuttuk. Elimizi afet bölgesinden çekmeyeceğiz. Gitmediğimiz köy, belde kalmadı.
Milletimize ne söz verdiysek hepsini tuttuk. Bu vesileyle bir kez daha depremlere hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsu"Kimseyi aç ve açıkta bırakmadık"

Biz depremle birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız. Gerek 99 depremi, gerek en son Pazarcık depreminde milyon dolarlık kayıplar oldu. Tüm dünya pandemi, enflasyon krizi süreci yaşarken 11 ili etkileyen bir afet oluyor. 11 il etkileniyor ve siz o 11 il için kenetleniyorsunuz, ayağa kalkıyorsunuz. Biz orada elimizden gelen her şeyi yaptık. Hamdolsun kimseyi aç ve açıkta bırakmadık.
Oradaki demografik yapıyı da koruyarak o bölgenin ihtiyacı neyse ona göre ihtiyacı gideriyoruz. İnşallah hep birlikte ayağa kaldıracağız.

"HALKIMIZIN CUMHURBAŞKANIMIZA GÜVENİ BOŞA ÇIKMADI"

Kriz doğru yönetilmiş ki milletimiz destek olmuş. Oradaki sürecin algısı doğru yönetilmiş ki insanlar bu vaatlere inanmış. O zamanlar muhalefet ne vadetmişti. Milletimiz sayın Cumhurbaşkanından yana irade ortaya koydu ve rekor derece oy aldık. Puanı halk verdi ve 28 Mayıs seçimlerinde sayın Cumhurbaşkanımızı yeniden başkan yaptılar. Bugün depremzede kardeşlerimize ağıza alınmayacak laflar ettiler ama onlar Cumhurbaşkanımıza güvendiler ve güvenleri boşa çıkmadı.

"İSTANBUL'DA BEŞ YILDA 650 BİN KONUTU DÖNÜŞTÜRECEĞİZ"

Naci Hocamızla uzun zamandır görüşüyoruz. Hem Türkiye'nin hem de dünyanın kabul ettiği bilim insanımız. Bu konuda sizinle çalışabilir miyiz dediğimizle 'tabi ki' dedi.

İstanbul'da depreme karşı ne yapabiliriz diye sorduğumuzda bize ışık tuttu.

İstanbul dönüşmeli. Biz İstanbul'u dönüştürmek zorundayız ve 31 Mart'ta İstanbullular bunun kararını verecek.

Bu dönüşümün içinde Büyükşehir Belediye olarak biz olacağız, ilçe belediyelerimiz olacak, uzman görüşleri olacak, Kandilli'deki Haluk Hocamızla da Naci Görür Hocamızla da çalışacağız.

Siyaset yapılacak bir durum yok. Parti ayrımı gözetemezsiniz.

Bu konuda dertli olan İstanbulluların hepsi aynı düşünüyor. Hazırladığımız projeler öyle maket değil inanın bunların hepsi yapılmış, gerçek projeler, sokakta insanların birleştirdiği o İstanbul medeniyetini yaşadığımız, huzurun, yeşilin bir anlayışı ortaya koyacağız ve bu maksatla beş yıl içerisinde 650 bin konutun dönüşümünü sağlayacağız.

Bunun her yıl 60 binini ve beş yılda 300 bin konutun da KİPTAŞ eliyle yapacağız. Yarısı Büyükşehirden diyeceğiz. Burada vatandaşlarımıza inşaat malzemelerinin yarsını Büyükşehir Belediyesi olarak biz karşılıyor olacağız ve 700 bin lira hibe desteği sağlayacağız. 700 bin lira uygun şartlarda kredi ve 100 bin lira da taşınma ve kira yardımı verip 300 binin de böyle dönüştürmek istiyoruz. Kalan 250 binle özel sektörümüzün, vatandaşımızın çok basit ve plan düzenlemeleri ihtiyacı olan yerler var. Bakırköy'de var, Üsküdar'da var.

Sempozyum yaparak dönüşüm olmaz. Dönüşüm yapacaksınız icraat yapacaksınız, milletinizle el ele vereceksiniz ortaya koyacaksınız.

100 bin de kiralık konut yapacağız. 100 bin kiralık konutla birlikte hem oluşan kira fiyatlarını aşağıya çekmeyi hem de bu mana da kentsel dönüşümdeki vatandaşlarımızı kiralık konutlara çekerek burada dönüşümü gerçekleştiriyor olacağız ve bu konutlar satılmayacak. 18 ayda tamamlanacak. 39 ilçemize hizmet verecek ve bu kapsam inşallah beş yılda biz 650 bin konutu dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu bizim için olmazsa olmazımız. İstanbul'u afetlere dirençli hale getireceğiz. Bu bizim boynumuzun borcu.

Bütünleşik bir afet yönetim planı ortaya koyacağız. İstanbul'umuzun dijital ikizini oluşturacağız.

Atatürk Havalimanı'na Afet Yönetim Merkezi kuracağız.

Bakanlıklarla, merkezi yönetimle, muhalefetle niye kavga edelim. Ne kadar uyumlu çalışırsan o kadar güçlü olursun.

İsterim ki İstanbul'un sorunlarıyla ilgili herkes ilgili olsun.

Milletimizin yararına olan her projeye biz destek olduk. Milletimiz istifade edecekse niye engel olalım.

(Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleri) Gündemi İstanbul dışına çekme amaçlı, saygı ifadelerinden uzak bir siyasetle bir yere varamazsınız. Hatay'ın oradaki suyunu kim getirdi. Konya Büyükşehir getirdi. Sen koca Büyükşehir Belediyesiysen niye 10 bin konut yapmadın, niye oradaki altyapıyı çözme iradesini ortaya koymadın.

Lafa geldi mi çok laf. Bunu söyleyecek yüzleri yok. Heybeleri boş. İstanbul'da verdiği vaatlerinin hiç birini tutmamış bir irade şimdi kalkmış insanları böyle söyleyerek samimiyetten uzak bir şekilde kutuplaştırıyor. Gündemi yine İstanbul dışına çıkartıyor. İstanbul'un meselesi değil, İstanbul'un metrosu, konutu, afeti değil, vatandaşın çilesi değil. Gündem ne? Ekrem Bey'in gündemi farklı gündemlere taşıma, burayı basamak görme meselesi. Bunu artık öğrendik. Bu senaryolar artık bitti.

Depreme karşı hiçbir adım atmayacaksınız, 115 bin konut sözü verip 5 bin konut yapacaksınız. Samimi gibi gelip şimdi de Hatay'dan bahsedeceksiniz. Sizin samimiyetinize kim inanır?

Elbette ki merkezi iradeyle yerel irade uyumlu olsun niye kavgalı olacak. Hatay depreminde Tekirdağ Belediyesi'nde yapılanları bilmiyor muyuz? Oradaki depremzedeleri kapı dışarı çıkaran bu anlayış o anlayış değil mi? 28 Mayıs seçimlerinde oy verdi diye bütün depremzede kardeşlerimizi aşağılayanları unuttuk mu? Unutmadık. 28 Mayıs'ta hatırlattılar, 31 Mart'ta da aynı şeyi söyleyecekler. Bunlar tamamen aynı siyasi senaryo üzerine kurulan ve reklam ajanslarının ürettiği, 'size burada ekmek yok gündemi İstanbul dışına çıkarın, İstanbul dışında gündemler oluşturarak belki bir yere gelirsiniz' çabasıdır ama bu çabalar boşa çıkacak.

TUZLA'DA TOKİ HAK SAHİPLERİ İLE NE KONUŞTU?

İstanbul'un kaynağını doğru kullanırsanız İstanbul'a da yeter Türkiye'ye de yeter. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Yarı zamanlı belediyecilik yapmayacağız. 31 Mart'ta İstanbulluların başkanı olmayacağım. İstanbulluların kardeşi olarak hareket edeceğim.

Bugüne kadar rezerv alan ilan edilmiş, mağdur olmuş hiçbir vatandaşımız yok.

Bizim açıkladığımız sosyal konutlardan konut almış vatandaşlarımız, 5 bin 750 tane hak sahibi vatandaşımız ve onların belli talepleri vardı. Bu talepler doğrultusunda hepsiyle bir araya geldik, saatlerce dinledim. Sağ olsun TOKİ Başkanlığımız, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız da yapılabilecek her şeyi yapmak için de bir çalışma başlattılar. Yapılabilecek indirimleri ve bu manada KDV'den dolayı, taksitlerle ilgili talepleri vardı. Ve bu taleplerin hepsini dinledik. Onlar adına bir şeyler yapmak adına mücadele ettim. Kısmen de sevindirdiğimi düşünüyorum. Onlara destek olmak için ordaydım. Gelinen süreçte inşaat malzemelerine gelen artışlar, KDV açıklandığı zaman yüzde 1'miş şimdi Maliye Bakanlığımızın düzenlemesiyle KDV yüzde 10'a çıktı. KDV de niye yüzde 1 değil de 10 diyorlar. Hemen dedik ki ilgili arkadaşlarla konuştuk sağ olsun.

"MEVCUT İBB SINIFTA KALDI"

Mevcut İBB sınıfta kaldı. 115 bin konut sözü verip tutmadılar. Söz verilenin yüzde 5'i bile yapılmadı. Deprem konusunda çalıştaydan öteye gidememiş bir irade söz konusu."

1 yılda 57 bin deprem Dışişleri Bakanlığı'ndan Şili için taziye mesajı Aliyev'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mesaj Sırrı Sakık: İmamoğlu'nun kaybetmesi bizim sorunumuz değil