Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında toplanan AK Parti MYK sonrası Ömer Çelik'ten açıklama
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik MYK toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, "Teröristan adacığına müsaade etmeyiz. Hedefimiz iç ve dış güvenliğini sağlamak." dedi.
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplandı.
Parti genel merkezindeki toplantı, saat 17.50'de başladı.
Toplantıda yerel seçim çalışmalarının ele alınacağı bildirildi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik MYK toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu.
Ömer Çelik'in açıklamaları şöyle;
"Sınırlarımızın etrafında bir teröristan kurmak isteyenlere müsaade etmeyeceğiz. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı gibi harekatlar yapılmasaydı sınırlarımızın yakınlarında teröristan devletçiklerinin, adacıklarının kurulmaya çalışıldığını biliyoruz. Bunlara şimdiye kadar müsaade etmedik, bundan sonra da müsaade etmeyeceğiz.
Ekonomi programı meyvesini veriyor. İyileşmeler makro ekonomik rakamlara yansıyor. Enflasyonla ilgili olumlu gelişmeleri göreceğiz.
Seçim sürecindeyiz ama bir kere daha ifade etmemiz gerekir ki; ne seçim ne de başka bir gündem hiçbir şekilde deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın yaralarını sarma konusundaki irademizin önüne geçemez.
"VATANDAŞLARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ"
Dünya liderlerinden sayın cumhurbaşkanımızı arayanlar var. Vatandaşlarımızın bugün buraya gelerek gerek mesaj yoluyla, sosyal medya ve telefon üzerinden bize ulaşarak ilettikleri tebrikleri sayın Cumhurbaşkanımıza ilettik. Vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Antalya'daki sel felaketi ve Erzincan İliç'teki kayıplarımızla ilgili büyük üzüntüler yaşadık. Bugün Elazığ'da olay oldu, Allah'a şükür ki, oradaki vatandaşlarımız sağ olarak kurtarıldı.
"SINIRLARIMIZIN YAKININDA TERÖRİSTAN KURULMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"
Seçim sürecinde bu çalışmalar devam ederken ülkemizin güvenliği korunması bakımından terörle mücadele kararlılıkla sürmeye devam ediyor. Sınırlarımızın yakınında teröristan kurmak isteyenlere hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğimizi bu kararlılığımız göstermiştir. Harekatlar yapılmasaydı bölgenin haritasını değiştirmek isteyen karanlık hayalleri biliyoruz. Bunların arkasındaki odakları da biliyoruz. Bunlara müsaade etmedik, bundan sonrasında da müsaade etmeyeceğiz.
"ARKADAŞLARIMIZ IRAK'I ÜST ÜSTE ZİYARET ETTİLER"
Bu aynı zamanda komşularımızın da güvenliğinin sağlanması bakımından son derece önemlidir. Komşularımız yeterli kapasite ortaya koyabiliyorsa zaten sorun olmayacaktır. Bu kapasite ortaya konulmuyorsa Türkiye Cumhuriyeti BM'nin kendisine verdiği yetkiyi kullanacaktır. Arkadaşlarımız Irak'ı üst üste ziyaret ettiler. Terör örgütlerine karşı ortak mücadele bakımından hem de Irak'ta Kalkınma Yolu Projesi'nin sağlığı açasından terörle mücadelenin ne kadar önemli olduğunu ifade etmiş oldular.
"5 İLDE HAK SAHİPLERİNE 31 BİNİ AŞKIN KONUT VE KÖY EVİ TESLİM EDİLDİ"
Güney sınırında teröre müsaade etmeyeceğimizi, birtakım odakların faaliyetini net bir şekilde gördüğümüzü ve hepsiyle topyekün mücadele ettiğimizi belirtmek isterim. Ne seçim ne başka gündem hiçbir şekilde deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın yaralarını sarma iradesinin önüne geçemez. Cumhurbaşkanımız deprem bölgesini ziyaret etti. Her şart altında deprem bölgesindeki vatandaşlarımızla beraber olduğumuzun ifadesidir. Cumhurbaşkanımızın ziyaret ettiği 5 ilde hak sahiplerine 31 bini aşkın konut ve köy evi teslim edildi.
"OLUMLU GELİŞMELERİ GÖRMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi iradesi ve desteği ile Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'in koordinasyonunda program devam ediyor. Cari açık, enflasyonda düşüş, işsizlikte azalış gibi oranlar görülmeye başlandı. Örneğin kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 35.9'a çıktı, genç işsizlik oranı yüzde 15.3'e geriledi. Enflasyon ve diğer alanlarla ilgili olarak olumlu gelişmeleri görmeye devam edeceğiz. Bundan sonra vatandaşlarımızın olumlu etkileri daha çok göreceği, bu programın daha güçlü neticeler vereceğini değerlendiriyoruz.
"6 ÇOCUKTAN 1 TANESİ GAZZE'DE ŞİDDETLİ BİR KITLIKLA KARŞI KARŞIYA"
Gazze'de Netanyahu hükümetinin soykırım faaliyetleri maalesef devam etmektedir. Batı Şeria'da saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı giderek artıyor. Hiçbir çağrı, hiçbir girişim bu soykırım faaliyetinden Netanyahu hükümetini geri döndürmedi. Açık kaynakların söylediği; öylesine büyük bir gıda problemi var ki, insanlar hayvan yemi yemek durumunda kalıyor. BM raporlarına göre 6 çocuktan 1 tanesi Gazze'de şiddetli bir kıtlıkla karşı karşıya. İsrail'in güvenliği çerçevesinde faaliyet yürüttüğünü söyleyen İsrail güvenlik güçlerinin sistematik bir katliam çerçevesinde hareket ettiği defalarca görüldü.
"ABD TARAFINDAN VETO EDİLMESİ UTANÇ VERİCİ"
Güney Afrika'yı bu eylemlerinden dolayı eleştirenlerin aslında bu soykırım suçuna ortak olduklarını, soykırım faaliyetlerini desteklediklerini ifade etmek isterim. İsrail bu safhalardan defalarca geçmiştir her seferinde uluslararası hukukun kurallarını ihlal ederek, faaliyetlere devam etmiştir. Gazze'de ortaya çıkan tablo uluslararası sistemin topyekün işlevsizleşmesi, işe yaramaz hale gelmesi gelmiş dayanmıştır. Gazze'de soykırıma destek veren bir noktaya ve konuma gelmiştir. Burada soykırımı yapan Netanyahu hükümetin ahlaken ve siyaseten iflasının, nefret eyleminin sembolü haline gelmesinde uluslararası mekanizmaların etkisizleşmesi gibi tabloyla karşı karşıyadır. ABD tarafından veto edilmesi ise Amerika açısından utanç verici kara leke olarak tarihine geçecek adımdır. BM Güvenlik Konseyi içindeki bilek güreşi, 10 dakikada bir çocuğun öldüğü soykırımın devam etmesine yol açmaktadır.
"İSRAİL'İN GAZZE İLE İLGİLİ PLANLARI COĞRAFİ BÜTÜNLÜĞÜ TAMAMEN YOK EDECEK"
Bugün İspanya ve Belçika'nın ortaya koyduğu tutum doğru olan tutumdur. Bunun AB açısından da kabul görmesi lazımdır. Avrupa halklarının isyanı, soylu eylem yapmalarının neticesinde daha çok ses çıkmaya başladı. Esas problem Filistin devletinin kurulması için ateşkesin ortaya çıkması ve sürecin başlaması lazım. Başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip Filistin devletinden bahsediyoruz. İsrail'in Gazze ile ilgili planları coğrafi bütünlüğü tamamen yok edecek, her türlü devlet niteliğinden yoksun kağıt üstünde devlet durumuna Filistin'i getirecek durumdadır. Coğrafi bütünlüğüne sahip Filistin devletinin ortaya çıkmasının uzaklaştığı her durum bu bölgede güvenlik risklerinin artmasına ve İsrail'in katliamı daha da şiddetlendirmesine yol açacaktır.
"BUNDAN SONRA GAZZE GÜNDEMİMİZDE OLMAYA DEVAM EDECEKTİR"
Cumhurbaşkanımızın bütün ziyaretlerinin amacı Gazze konusundaki ortak duruşu daha da güçlendirmektir. Gerek Cezayir, gerek Mısır tarafından yapılan açıklamalar son derece müsbettir. Cumhurbaşkanımızın diplomasi atağının, Gazze için yapılan en güçlü diplomatik girişim olduğunu ifade etmek isterim. Bundan sonra da Gazze gündemimizde olmaya devam edecektir.
"BARIŞÇIL DİPLOMASİYİ GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Karabağ savaşı sonrası ortaya çıkan tabloyu hassasiyetle takip ediyoruz. Bu süreci sabote etmeye çalışan yeni girişimleri görüyoruz. Ermenistan'da bu saldırganlıklardan vazgeçme, refahı çerçevesinde normalleşmeyi yürütme konusunda irade çıktığını görüyoruz. Bunu bazı Batılı ülkelerin ve diasporanın sabote etmek istediğini net bir şekilde görüyoruz. Buradaki barışçıl diplomasiyi güçlü bir şekilde desteklemeye devam edeceğiz.
"TÜRKİYE YENİ ASTRONOTLARI DA UZAYA GÖNDERECEKTİR"
Türkiye teknoloji alanındaki ilerlemesini aynen devam ettirmektedir. Cumhurbaşkanlığımız liderliğinde milli savunma hamlesi güçlü bir şekilde devam ediyor. Türkiye yeni astronotları da uzaya gönderecektir. Türk mühendisi ve işçisinin emeğiyle bu ürünlerin çeşitli ülkelerde güvenliği sağlayan İHA ve SİHA'larımız gibi tüm dünyaya barış mesajı vermeye devam edeceğini ifade etmek isterim.
Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki milli teknoloji hamlesi, yoluna güçlü bir şekilde devam ediyor. Alper Gezeravcı'nın uluslararası uzay istasyonunda görev yapmasından sonra Türkiye yeni astronotlar da uzaya gönderecek.
"MUHALEFETİN DÜŞTÜĞÜ TABLOYU HATIRLATMAK GEREKİR"
Sayın Cumhurbaşkanımızın seçim mesaisi devam edecektir. Burada Cumhur İttifakı ortaya koyduğu ilkeler ve prensipler çerçevesinde sandığa 1 aylık zaman kalmışken, kendi ilkeleri çerçevesinde açık bir iletişimle yoluna devam etmektedir. Karşımızdaki muhalefetin 14-28 Mayıs sürecinden yerel seçime kadar içine düştüğü tabloyu net bir şekilde hatırlatmak gerekir. 6'lı Masa olarak karşımıza çıkmıştı. Hepsi Cumhurbaşkanı yardımcısıydı. Bunların ortaya koymaya çalıştığı sistemin ihtiyaçları karşılayacak, yönetilme ihtiyacını karşılayacak sistem olmadığını ifade etmiştik. Sonrasında ortaya çıkan gelişmeler bizim ifadelerimizin çok ötesinde bir vahametin olduğunu gösterdi. Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkan sayın Kılıçdaroğlu'nun kendi partisinden, müttefiklerinden bile götürdüğü net şekilde görüldü. Milletin önüne çıkıp poz verenlerin şu anda birbirlerine belki de Türk siyasi tarihinde en ağır söylemle mukabele ettiklerini görüyoruz. 6'lı 7'li destek veren genel başkanların vatandaşlarımıza özür borcu vardır. Şimdi gördük ki gizli protokoller çıktı ortaya. Her birinin bugün yerel seçim için oy istemeden önce o süreçte ortaya koydukları tutumla ilgili olarak milletten özür dilemesi gerekir. Bütün bunlar olmamış gibisinden 'Ben iyiydim onlar kötüydü' diyerek oy istemek siyaset açısından geçer not almaz. CHP'de neredeyse siyasi aklın rafa kaldırıldığı, onun yerine yapay zeka ile karar verilmeye çalışıldığı, hizip savaşların devam ettiği bir tablo var."