Abdullah Öcalan'dan tarihi çağrı: Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, beklenen silah bırakma çağrısını yaptı. DEM Parti heyetinin gerçekleştirdiği 3'üncü görüşmenin ardından okunan çağrıda Öcalan, "Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir" dedi.

- Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan haftalardır beklenen çağrıyı bugün yaptı. DEM Parti heyetinin kendisini ziyaretinde varılan karar, bugün saat 17.00'de İstanbul'daki Elit World (Taksim) Otel'de kamuoyuyla paylaşıldı.

- Öcalan, tarihe geçecek çağrısında PKK'nın kendini feshetmesi gerektiğini söyleyerek "Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum" dedi.
"BARIŞ UMUDUNU YEŞERTECEĞİZ"
- Çağrı okunmadan önce ilk olarak söz alan İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Barış filizini barış umudunu yeşertmeye gittik. Can suyunu bütün bir ülke kardeşlik ruhu içerisinde hep beraber verme iradesiyle gittik. Bu umudu yeşerteceğiz. Varlığımız, bu uğuru yeşertmenin uğurunda geçti. Bundan sonra da öyle olacak. Bugünlerin çok yakın olduğunu biliyoruz" dedi.
- Çağrı ilk olarak Ahmet Türk tarafından Kürtçe okundu. Türkçe metni ise Pervin Buldan kamuoyuyla paylaştı.
"PKK ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞTIR"
- İşte Öcalan'ın 3 sayfalık çağrısı:
"Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı
PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.
Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990'larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK'nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.
"TARİHSEL İLİŞKİYİ, KARDEŞLİK RUHU İÇİNDE YENİDEN DÜZENLEMEK ESASTIR"
Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir.
Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir.
"PKK'NIN GÜÇ BULMASI, SİYASET KANALLARININ KAPALI OLMASINDAN KAYNAKLANMIŞTIR"
Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK'nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır.
Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.
Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür.
"DEMOKRATİK UZLAŞMA TEMEL YÖNTEMDİR"
Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir.
Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.
"SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM"
Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.
"PKK KENDİNİ FESHETMELİDİR"
Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.
Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim."
İLK FOTOĞRAF
- Öte yandan kritik açıklamadan dakikalar önce İmralı Adası'na giden DEM Parti heyeti, Abdullah Öcalan'la görüşmelerinden fotoğraf paylaştı.
TARİHİ GEÇMİŞ
- 30 bin kişinin ölümünden sorumlu olmakla suçlanan Abdullah Öcalan 2 Şubat 1999 tarihinde, Yunan Ulusal İstihbarat Teşkilatı mensupları ile Kenya, Nairobi'de bulunan Yunan Konsolosluğu'na özel bir uçakla getirilmişti.
- Öcalan 15 Şubat 1999'da, üst düzey Yunan yetkililerin baskısı sonucu konsolosluktan çıkartılmış, ve götürüldüğü Nairobi Havalimanı'na operasyon düzenleyen Türk güvenlik güçlerince yakalanıp, Türkiye'ye getirilmişti.
- Türkiye, Öcalan'ın yakalandığını 16 Şubat 1999'da Başbakan Bülent Ecevit’in yaptığı, “Abdullah Öcalan Türkiye’dedir” açıklamasıyla öğrendi.
- 28 Nisan 1999'da, Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesine göre vatana ihanet suçu gereğince hakkında idam cezası istendi.
- "Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçuyla 29 Haziran 1999'da idama mahkum edildi.
- Avrupa Birliği'ne uyum yasaları gereğince cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi. O günden bu yana İmralı Cezaevi'nde hapis yatmakta.
Kaynak: haberet.com