29 Ekim Özel Programı! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 29 Ekim Özel Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İç cepheyi sağlam tuttukça, ne terör örgütleri ne de onları besleyip semirterek üzerimize salan şer güçleri emellerine ulaşamayacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 29 Ekim Özel Programı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları;
"Biz milletçe birliğimize ve beraberliğimize sahip çıkarak iç cepheyi sağlam tuttukça ne terör örgütleri ne de onları besleyip semirterek üzerimize salan şer güçleri emellerine ulaşamayacaktır.
Bugün sahip olduğumuz imkanların ve azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. Yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz.
Bu millet tarihin her döneminde maruz kaldığı tüm saldırıların üstesinden gelmeyi başararak küllerinden yeniden doğmayı başarmış asil bir millettir.
Kendi çıkarları dışında hiçbir insani değeri önemsemeyen küresel teröristlerin anlamadıkları bir hakikat var. Bu hakikat, Türkiye Cumhuriyeti'nin bizim binlerce yıllık devletler silsilemizin son temsilcisi olduğudur.
Onlar sanıyorlar ki bu milletin devleti sadece 101 yıllık geçmişe sahiptir. Halbuki Cumhuriyetimiz 101 yıl önce yeni bir devlet olarak değil, yeniden başlangıcın sembolü bir rejim olarak kurulmuştur.
Geçtiğimiz yüzyılın başlarında yaşanan acı hadiselerin hiçbirinin sebebi milletimiz değildir. Emperyalistlerin vaatlerine, yalanlarına, tahriklerine kapılan bin yıllık komşularımız kendi hırslarının ve hatalarının bedelini ödemiştir.
"EKONOMİK SORUNLARI HIZLA ÇÖZMEMİZ ŞART"
Ülke ve millet olarak önümüzdeki siyasi, sosyal, ekonomik sorunları hızla çözmemiz şarttır. Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konulan yaklaşımların bu geniş arka plan ışığında önyargısız olarak değerlendirilmesinin daha faydalı olacağının kanaatindeyiz.
Cumhuriyetimizi kurarak çıktığımız bu yeni yol zaman içerisinde mazlum milletlerin bağımsızlıklarını kazanmalarına giden kapıları açmıştır. Hiçbir zorluk bizi yolumuzdan alıkoyamayacaktır.
Ordumuz başta olmak üzere devletimizin omurgasını oluşturan kurumlarımızın kuruluş yıllarının yüzlerce hatta binlerce yıl ötesine uzanması bu hakikatin en açık ifadesidir. Kuruluşundan itibaren Cumhuriyetimizin elbette kimi eksikleri olmuştur, kimi zaafları olmuştur, hatta kimi hatalı tercihleri de olmuştur.
Ama bunların hiçbiri tevarüs ettiğimiz köklü tarihi, zengin medeniyeti, tüm dünyaya örnek teşkil eden insani değerleri gölgelemeye yetmez. Tam tersi, bu millet, tarihin her döneminde maruz kaldığı tüm saldırıların üstesinden gelmeyi başararak küllerinden yeniden doğmayı başarmış asil bir millettir.
"DAHA GÜÇLÜ BİR BAŞLANGICIN AREFESİNDEYİZ"
Bugün küllerimizin değil, sahip olduğumuz imkanların ve azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. Bir başka ifadeyle, yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arefesindeyiz. Allah'ın izniyle yokluklar içinde yürüttüğümüz milli mücadeleyi nasıl zaferle taçlandırdıysak, bu mücadeleyi de başarıya ulaştıracağız. Aziz milletim, değerli misafirler, her milletin devlet mefhumuna bakışı farklıdır. Ancak Türk milleti kadar kaderini devletiyle beraber görmüş başka bir millet yoktur.
Orhun kitabelerinde, "Ey Türk Milleti! Üste gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir" diye ifade ediliyor. İstiklal Marşımızda da "Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal" seslenişiyle bu hakikat tekrar vücut buluyor.
Türkistan'dan Avrupa'ya, Güney Asya'dan Kuzey Afrika'ya kadar uzanan geniş coğrafyada kurduğumuz her devletimizin varoluş kodları bu anlayışla yoğrulmuştur. Bizim için Asya Hun devletinden Göktürklere, Uygurlardan Karahanlılara, Selçuklulardan Osmanlılara uzanan şanla şerefle dolu koskoca bir tarihin istisnasız tamamı birdir, bütündür ve milletimize aittir.
Milletçe ve devletçe dünyada ve bölgemizde oynan oyunlar karşısında kaçmayacak, ger adım atmayacak, karanlık senaryolara teslim olmayacak, sinsi oyunlara yenilmeyeceğiz."