2025 asgari ücreti 22 bin 104 TL! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik

2025 yılı asgari ücreti 22 bin 104 TL olarak belirlendi. Bu tutar işçiler başta olmak üzere pek çok kesimin tepkisini çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti Grup Toplantısı'nda bir müjde daha vermesi beklenirken Erdoğan beklentilerin tersine "Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık!" ifadelerini kullandı.

  • Asgari ücret zammı açıklandı ancak rakam işçiyi tatmin etmedi. Refah payı beklentileri yükseldi.
  • 2025 için geçerli olacak yüzde 30’luk zam oranıyla 22 bin 104 TL’ye ulaşan yeni asgari ücrete bir dokunuş daha gelir mi?
  • Milyonları ilgilendiren yanıt için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceği mesajlar yakından takip edildi.
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda asgari ücretle ilgili müjde vermedi. Hatta çalışanları enflasyona ezdirmediklerini ifade etti.
  • Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan kısımlar şunlar: 

ŞAM'IN KAHRAMANLARINI SELAMLIYORUM

"Şam'ın kahraman evlatlarını, zulme ve zalime boyun eğmeyen evlatlarını şahsım, partim ve ülkem adına saygıyla selamlıyorum, zaferleri hayırlı olsun diyorum. Bizleri bu günlere eriştiren, Suriye'nin özgürlüğüne kavuşturduğunu gösteren rabbimize hamt olsun. 

Balıkesir Karesi ilçesindeki mühimmat fabrikasındaki patlamada hayatını kaybeden 11 vatandaşımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ailelerine mevladan sabır diliyorum. Patlamanın hemen ardından bakanlarımızı gönderdik. Gerek kurumlarımız gerekse savcılarımız tahkikat başlatmıştır. Balıkesirli vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum.

Kazakistan'da Azerbaycan uçağının düştüğünü büyük üzüntü ile öğrendik. Her iki kardeş ülkeye de baş sağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

17 Ekim'de başlayan bütçe maratonu cumartesi tamamlandı. Türkiye Yüzyılı ikinci bütçesinin ülkemiz ve ekonomimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Sayın Bahçeli nezdinde MHP grubuna da teşekkür ediyorum. Muhalefetin bütçemize yönelik iftiralarına cevaplarımızı vermiştik.

CHP'YE: TIPIŞ TIPIŞ SGK BORÇLARINI ÖDEYECEKSİNİZ

Her hadise CHP'nin ülkeye dair hiçbir vizyonlarının olmadığını ortaya koyuyor. Şov yapmak, Meclis'i terörize etmek dışında hiçbir şey yapmadılar. Amaçları iktidara alternatif olmak değil şahsi iktidarlarını korumaktır. Ceplerini doldurmanın derdindeler. Kule deyince akıllarına ilk para kulesi, belediye deyince ilk yemek geliyor. SGK'ya en borçlu belediyenin 10'undan 7'sinin CHP'li olması tesadüf değil.

Bağırsanız da çağırsanız da ipe un serseniz de kaçış yok, SGK'ya olan borçlarınızı tıpış tıpış ödeyeceksiniz. Memurun, işçinin, öksüzün hakknı size konserlerde şarap turlarında yedirtmeyiz. Borç ödemeye gelince güvercine dönenler asgari ücrete gelince şahin kesiliyorlar çünkü sırtlarında küfe taşımıyorlar. Her tarafı tel tel dökülen muhalefet ile karşı karşıyayız.

ASGARİ ÜCRET: ÇALIŞANLARIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEME SÖZÜNE SADIK KALDIK

1 Ocak 2025 itibaren net asgari ücret miktarı 22 bin 104 lira olarak belirledik. Bu yüzde 30 artışa tekabül ediyor. Devletimizin işverene desteği ise 1000 TL oldu. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık. Yeni asgari ücretin çalışanlara ve işverenlere hayırlı olmasını diliyorum. Duydum ki CHP bugün Meclis'e de gelmeyecekmiş. Yolları açık olsun.

"ENFLASYON DÜŞÜYOR POPÜLİZM TUZAĞINA DÜŞMEYECEĞİZ"

Bütün veriler Türkiye ekonomisinin yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine emin adımlarla ilerlediğini gösteriyor. Enflasyon düşüyor, cari açığımız geriliyor, sanayide çarklar dönüyor, turizm rekora koşuyor. İnşallah 2025 bir önceki seneden daha iyi olacak. Biraz daha sabırla çok daha güzel neticeler göreceğiz. Para ve maliye politikalarını sarsmadan muhalefetin bizi sürüklemek istediği popülizm tuzağına düşmeden önümüzdeki süreci çok büyük bir titizlikle yürüteceğiz.

"PARTİMİZİ TEKRAR YÜZDE 50 BANDINA GETİRECEK ÇALIŞMALAR İÇİNDEYİZ"

Partimizi tekrar yüzde 50 bandına getirecek çalışmalar içindeyiz. 8. Olağan Kongre maratonumuz il kongrelerimizle birlikte devam ediyor. Cumhur İttifakı olarak güçlenerek devam eden dayanışmamız inşallah bundan sonra daha da perçinlenecek. Terörsüz Türkiye hedefimizi, devletimizin uhdesinde bulunan tüm araçları kullanarak, önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz. Kürtlerle olan ezeli ve ebedi kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenleri, aradan çekip alacağız. Cumhur İttifakı siyasi tarihimizin istikametini belirlemeyi sürdürecektir. Unutmayın tarih hayal kuranların ve hayalleri uğrunda ter dökenlerin mülküdür. İttifak ortakları olarak Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceğiz. Birileri örnek yoldaşlığı, sağladığı hayırlı sonuçları hazmetmekte zorlanıyor olsa da Cumhur İttifakı siyasi tarihimizin istikametini belirlemeyi sürdürecek.

Bizimle mücadele arkadaşı olmak isteyenlere bugün olduğu gibi kapımızı açık tutacağız. Kadrolarımızı yenileyecek, yeni isimlerle tahkim edeceğiz. Her birinizin bu mücadeleyi aynı heyecan ile sahipleneceğinize inanıyorum.

"AYLAN BEBEĞİN FOTOĞRAFINI NASIL UNUTABİLİRİZ"

Suriye'deki olaylar 15 Mart 2011'de bir çocuğun duvara yazdığı yazı nedeni ile tutuklanıp işkence görmesi ve şehit edilmesi ile başladı. Esed rejimi tavsiyelerimize rağmen protestoları kanlı şekilde bastırdı. Çatışmaları sonlandırma imkanı varsa halkına zulmetmeye devam etti. 13 yılı aşan katliamlarla Suriye büyük kaosa sürüklendi. Şehirler, köyler, tarihi eserler bombalandı. 1 milyon kardeşimiz ya rejim katliamları ya da terör örgütlerinin saldırıları ile şehit oldu. 12 milyondan fazla Suriyeli evini, vatanını terke etti. Yerlerinden edilenlerin 3,6 milyonu ülkemize sığındı. Canlarını kurtarmak, ailelerine güvenli hayat kurmak için yollara düşenlerden boğulanlar oldu. Denizin ortasında ölüme terk edilenler oldu. İnsanı insanlığından utandıran sayısız gaddarlığa şahitlik ettik. Aylan bebeğin hafızamıza ve kalbimize mıh gibi kazılan o masum fotoğrafını nasıl unutabiliriz. Ümran yavrumuzun korku dolu bakışlarını nasıl unutabiliriz. Varil bombalarının enkaza çevirdiği okullarda can veren çocukları nasıl unuturuz. Gaddarca öldürülen sabileri, kadınları, yaşlıları nasıl unuturuz. Eşinin gözü önünde iffeti çiğnenen kadınları nasıl unutabiliriz. İnsan müsveddesi Şebbiha zulmünü nasıl unuturuz. Yargısız infazları, işkenceleri nasıl unutabiliriz. Medeni dünyanın bunlara kayıtsızlığını nasıl unuturuz. DEAŞ ile mücadele bahanesi ile bölücü örgütün desteklenmesini nasıl unuturuz. Muhalefetin akıl ve vicdan tutulmasını nasıl unutabiliriz. 14-28 Mayıs seçimlerindeki ırkçı nefreti nasıl unutabiliriz. 

"SURİYE'DE MERHAMETİ MERKEZE ALAN POLİTİKA İZLEDİK"

Suriye'deki olaylar çıktığından beri merhameti merkeze alan politika izledik. Mazlumun yanında duracağız dedik ve bunu gerçekleştirdik. bizden aman dileyenleri geri çevirmeyeceğiz, bize sığınanları zalimlere teslim etmeyeceğiz dedik. Bu millete Boraltan Köprüsü faciası gibi bir utancı bir daha yaşatmayacağız dedik. Mazlumlara tüm imkanlarımız ile sahip çıkacağız dedik.

"KERBELA'DA YAŞANANLAR NE İSE SURİYE'DE YAŞANANLAR DA ODUR"

Kerbela'da yaşananlar ne ise bugün Suriye'de yaşananlar da odur. Benim dinim insanların mezhebine inancına bakmadan insana insan der ve insanı yaradılanların en kutsalı görür. Hiçbir mezhebe ön yargılı değiliz, hiçbirine farklı gözlerle bakmıyoruz dedik. O günden bugüne kadar rabbimize binlerce kez hamt olsun duruşumuzu bozmadık.

CHP'nin eski yönetimi, devrik başkanları Suriye'deki insanlık suçlarına vicdan penceresinden bakmadı. Sınır ötesi operasyonlarımıza gayriahlaki yerde durdular. Hatasını kabul etmek insan için büyük erdemdir. Hakkına girdiği mazlumlar ile helalleşmek insaniyet göstergesidir.

"SURİYE HALKI GELECEKLERİNİ KENDİ TAYİN EDECEĞİ YOLA GİRDİ"

Suriye halkının çilelerle bezeli mücadelesi 8 Aralık'ta zafere ulaşmıştır. Baas Rejimi yıkılmış, Esad korkağı Suriye'den kaçmıştır. Artık bu ülkenin önünde yeni bir sayfa açılmıştır. Türkiye daha fazla kan dökülmemesi için gerekli müdahalelerde bulunmuştur. Bu zafer muhteşem bir başarıdır. Suriye halkı ülkelerini bir katliam şebekesinden kurtardı. Suriye halkı geleceklerini kendilerinin tayin edeceği yola girdi, bundan bahtiyarlık duyuyoruz. Biz Halep'te, Şam'da, Humus'ta Özgür Suriye bayrağı ile ay yıldızlı bayrağımızı gördükçe şad oluyoruz. Suriyeli mazlumların umutla parıldayan gözlerine baktıkça şad oluyor, mutlu oluyoruz.

"YA SİLAH BIRAKACAKLAR YA DA SURİYE TOPRAKLARINA GÖMÜLECEKLER"

Bir kuru sözle dahi Suriye halkını tebrik edemeyenlere, Esad'in devrilmesinden rahatsız olanlara acıyarak bakıyoruz. BM raporlarına göre Esad zulmünün maliyeti 500 milyar dolara yaklaşıyor. Uluslararası toplumun desteği olmadan Suriye'nin bunun altından kalkması mümkün değil. Arap ülkelerinin liderlik etmesi gerekiyor. Türkiye olarak tüm kapasitemiz ile Suriye'nin yanında olacağız. MİT başkanımızı ve Dışişleri bakanımızı Suriye'ye gönderdik. Tüm kurumlarımız hazırlıklarını yoğun şekilde yapıyor. Yeni yönetimin lideri Şara, bu süreci iyi idare ettiğini ılımlı mesajları ile görüyoruz. Güvenlikten ticarete kadar Suriye'ye destek vereceğiz. Suriye'nin kendini toparlaması, devletin yeniden görevlerini yapabilmesi için yeni yönetime katkı vereceğiz. Toprak bütünlüğü için tavizsiz duruşumuzu sürdüreceğiz. Selden kütük kapmaya çalışanlar karşısında milletimizi bulacak. DEAŞ ve PKK başta olmak üzere terör örgütlerinin başını ezmekte kararlıyız. Bölücü caniler ya silahlarını bırakacak ya da silahları ile Suriye topraklarına gömülecek. Kürt kardeşlerimiz ile aramıza duvar örmek isteyen terör örgütünü ortadan kaldıracağız. Terör örgütlerinin nasıl bir hesabı varsa elbette bizim de bir hesabımız ar. Emperyalistlerin oyunlarını bozacağız. Kürdü ile Türkü ile biz aynı havayı soluyor, aynı gökyüzüne bakıyoruz. Hepimiz ortak medeniyetin çocuklarıyız. Geleceğimizi de ortaklaşa inşa edeceğiz. DEAŞ Suriye için de bizim için de yok edilmesi gereken tehdittir. Bunlarla göğüs göğse çarpışan tek ANTO müttefikidir. Kimse bunun üzerinden bize ders vermez. Başkaları için Suriye'nin huzuru ikinci sırada yer alabilir ama biz bu lükse sahip değiliz. Suriye ne kadar hızlı ayağa kalkarsa vatan hasreti çeken kardeşlerimizin dönüşü de o kadar hız kazanacaktır. Dönmek isteyenlere her türlü kolaylığı sağlayacağız. Dönmek isteyene yardımcı olacağız ama kimseyi zorla göndermeyeceğiz. Türkiye'nin ekonomik, akademik, bilimse ve ticari hayatına katkı yapan kardeşlerimizde kalmak isteyenlere kapımızı kapatmayacağız. Muhalefet bu süreci zehirlemeye çalışacaktır.

Sayın Özel'in dünkü açıklamaları son derece talihsizdir. 13 yıldır aynı hatasını Özel liderliğinde de sürdürüyor CHP. Esad'in kaçışının ertesi günü ırkçı atak geçirenlerden vicdanlı davranmalarını beklemek hayaldir."

Kaynak: haberet.com

PKK'nın sözde cephane sorumlusu öldürüldü Hüseyin Baş hakkında soruşturma Ticaret Bakanlığı'ndan fırsatçılara uyarı Oytun Erbaş: Daha çok şey alarak mutlu olmazsınız