2023 yılının son MGK toplantısı sona erdi: 'Terör' ve 'Gazze' vurgulu bildiri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan, yılının son MGK'sı sona erdi. MGK toplantısının ardından yazılı açıklama yapıldı.
Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında bu sene son kez toplandı.
2,5 saat süren MGK toplantısı sona erdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki MGK toplantısı sonrası 7 maddelik bildiri yayımlandı.
Açıklamada "İsrail'in Gazze'de işlediği ve tarihe kara bir leke olarak geçen insanlık dışı suçların neticeleri ile er ya da geç yüzleşmek zorunda kalacağı ifade edilmiştir." ifadeleri yer aldı.
İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre toplantıda;
"1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur.
2. Türkiye’ye yönelik tehditleri “kaynağında yok etme stratejisi” kapsamında, siviller ile dost ve müttefik unsurların emniyeti gözetilerek Suriye ve Irak’taki PKK/KCK-PYD/YPG hedeflerine düzenlenen harekâtlar neticesinde bölücü terör örgütünün geliştirmeye çalıştığı kabiliyetlerin ciddi şekilde tahrip edildiği belirtilmiştir. Teröristleri müdafaaya yönelik ve müttefiklik hukukunu temellerinden sarsan eylemlerin dikkatle not edildiği ve hiçbir gayretin ülkemizi hedef alan terör örgütlerinin akıbetini değiştiremeyeceği vurgulanmıştır.
3. İsrail’in Gazze’de işlediği ve tarihe kara bir leke olarak geçen insanlık dışı suçların neticeleri ile er ya da geç yüzleşmek zorunda kalacağı ifade edilmiş; masum sivilleri topyekûn yok etmeye yönelik saldırıların ve Gazze topraklarının işgalinin gecikmeksizin durdurulmasının, uluslararası toplumun müşterek mesuliyeti olduğunun ve Türkiye’nin bu hususta her türlü girişimde bulunmaya devam edeceğinin altı çizilmiştir. İsrail yönetimi ile katliamı destekleyen aktörlere; bu menfur eylemlere bir an evvel son verilmemesi hâlinde etkileri nesiller boyu sürecek ve bölge dışına sirayet edebilecek bir şiddet sarmalını tetikleyebilecekleri ve kalıcı barışın ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması ile mümkün olabileceği hatırlatılmıştır."