Yeni vergi paketi geliyor! Gelirini düşük gösteren, başkasının banka hesabını kullanan yandı
Hazine ve Maliye Bakanlığı, kayıt dışılıkla mücadele faaliyetlerini yasal düzenlemelerle güçlendirmek amacıyla vergi paketi hazırladı. Pakette vergiden kaçınmaya karşı ‘asgari vergi’; zarar ettiğini belirten, gelirini düşük gösteren veya istisnalardan yararlananlara karşı artık ciro ve gelir tablosu üzerinden asgari bir vergi yer alacak. Konuyla ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da amaçlarının vergide adaleti artırmak olduğunu söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, kayıt dışılıkla mücadele faaliyetlerini yasal düzenlemelerle güçlendirmek ve gönüllü uyumu artırmak amacıyla vergi paketi hazırladı.
Bakanlıktan edinilen bilgiye göre, kayıt dışılıkla mücadele çalışmaları vergi incelemeleri ve saha denetimleriyle aralıksız sürdürülüyor.
Bakanlık, şimdi de bu mücadeleye vergi mevzuatında yapılmasını önerdiği değişiklikle yasal destek verilmesini amaçlıyor. Bu kapsamda bir vergi paketi hazırlayan Bakanlık, yasal düzenlemelerle kayıt dışılıkla mücadelede gönüllü uyumu artırmayı öngörüyor.
GÜNLÜK HASILAT TESPİTLERİ, YILLIK HASILATIN HESABINDA DİKKATE ALINACAK
Pakete göre, özellikle hizmet işletmelerinde yapılan günlük hasılat tespitlerinden hareketle yıllık hasılat kontrol edilecek.
Serbest meslek erbabı ile ticaret erbabının ayda 3, yılda da 12'den az olmamak üzere yapılacak yoklamalarla günlük hasılatları belirlenecek. Mükellef tarafından beyan edilen hasılat ile yoklamalarda belirlenen hasılat arasında belli bir oranda fark bulunması halinde, mükellef izaha davet edilecek. İzahın yeterli görülmemesi halinde yapılan tespitler, yıllık hasılatın hesaplanmasında dikkate alınacak.
GELİR VE KURUMLAR VERGİSİNDE TEVKİFAT KAPSAMI GENİŞLETİLECEK
Gelir ve kurumlar vergisinde ticari kazançlarda yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde ödenen hakedişler ve istisnai bazı diğer ödemeler hariç, ticari nitelikte ödemelerde tevkifat yapılmıyor.
Paketle KDV’de olduğu gibi kayıt dışılığın yaygın görüldüğü sektörlerde gelir ve kurumlar vergisine mahsuben tevkifat yapılabilmesi için Cumhurbaşkanı'na yetki verilecek.
Özellikle hizmet sektöründe ve elektronik ticaret platformları aracılığıyla faaliyette bulunan işletmelerde yapılan ödemelerden tevkifat yapılması öngörülüyor.
USULSÜZLÜK VE ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARI ARTIRILIYOR
Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları her yıl yeniden değerleme oranında artıyor ancak uzun yıllardır bu tutarlar güncellenmediği için caydırıcılığı azalıyor.
Paketle, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında artış öngörülürken fatura verilmemesi ve alınmaması durumlarında uygulanan özel usulsüzlük cezaları, aynı fiilin tekrarında artırımlı uygulanacak.
Vergi Usul Kanunu kapsamındaki belgeler yerine kanun kapsamında olmayan bilgi fişi gibi belgelerin düzenlenmesi halinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 2 kat uygulanacak.
KAYIT DIŞI ÇALIŞANLARA ARTIRIMLI VERGİ ZİYAI CEZASI
Vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan verginin 1 katı, kendiliğinden verilen beyannamelerde verginin yüzde 50'si, kaçakçılık fiillerinin varlığı halinde verginin 3 katı kadar kesiliyor. Kayıt dışı faaliyetlerde vergi ziyaı cezasının 1,5 kat olarak artırımlı uygulanması öngörülüyor.
Paketin yasalaşması halinde, kayıt dışı çalışanlara verginin 1 katı olarak kesilecek cezalar 1,5 kat, verginin 3 katı olarak kesilecek cezalar ise 4,5 kat olarak uygulanacak.
Başkasının banka hesaplarını kullananlara ve hesaplarını kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülüyor.
Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin para transferlerinin, başkasına ait banka hesaplarına yapılması durumunda, banka hesabını kullanan ve kullandıran adına ayrı ayrı, işleme konu tutarın yüzde 10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilecek. Asgari 25 bin lira olarak uygulanacak cezanın üst limiti de 20 milyon lira olacak.
Paketle, POS cihazını başka mükelleflere kullandıran ve başkasına ait POS cihazını kullananlara her bir tespit için ağırlaştırılmış özel usulsüzlük cezası kesilmesi öneriliyor. Her bir tespit için bilanço esasında defter tutanlara 75 bin lira, işletme hesabında defter tutanlara 37 bin 500 lira, diğer mükelleflere 19 bin 500 lira ceza kesilecek.
Satıcının, alıcıya belge düzenlemediğinin alıcı tarafından idareye bildirilmesi durumunda, alıcı adına ceza kesilmeyecek, satıcıya ise verilecek özel usulsüzlük cezası üç kat uygulanacak.
Paketle, 7 bin lirayı aşan ödemelerin banka ve finans kurumları aracılığıyla yapılması zorunluluğuna uyulmasını teşvik etmek amacıyla banka ve finans kurumlarını kullanmadan ödemeyi yapan mükellefin durumu idareye bildirmesi halinde ödemeyi yapan adına ceza kesilmemesine yönelik düzenleme de yer alıyor.
ELDEN KİRA ÖDEMELERİNE CEZA
Meskenlerini kiraya verenlerin bu bedeli elden alması önlenecek. Bu amaçla elden kira ödemelerinde kiracılara da özel usulsüzlük cezası kesilecek. Ancak kiracı ödemeyi elden yaptığını idareye bildirirse kiracıya ceza kesilmeyecek. İş yeri kiralamalarında da aynı kural geçerli olacak.
Hazırlıkları yürütülen paketle Vergi Usul Kanunu'nda yer alan bazı kaçakçılık suçları için öngörülen hapis cezalarının alt sınırının 5 yıla çıkarılması için de çalışma yapılıyor. Aynı konudaki etkin pişmanlığa ilişkin hükümlerin de kaldırılması planlanıyor.
Ayrıca, Bakanlığın getirdiği bilgi verme yükümlülüğüne uymayan elektronik ticaret platformlarına kesilen cezalar ile ödeme kaydedici cihaz ve POS cihazlarına düzenlemelere aykırı davrananlara kesilecek özel usulsüzlük cezaları da artırılacak.
CEVDET YILMAZ'DAN VERGİ DÜZENLEMESİ AÇIKLAMASI
Konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da açıklama yaptı. Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Geçen yıl Orta Vadeli Program (OVP) hazırlık sürecinde; çalışan ve işveren kesim temsilcileri ile yaptığımız istişarelerde, üzerinde uzlaşılan önerilerden biri, vergi adaletini güçlendirecek şekilde doğrudan vergilerin payının artırılması olmuştu.
2023 Eylül ayında ilan ettiğimiz OVP'de bu politikayı resmi dokümanımıza dahil ettik ve kamuoyu ile paylaştık.
Bir süredir hazırlıkları yapılan, etki analizleri tamamlandıktan sonra Meclis'imizin takdirine sunulacak olan vergi düzenleme taslakları, esas itibarıyla bu politikayı yansıtmaktadır.
Teknik çalışmalarda doğal olarak çeşitli alternatifler değerlendirilmektedir. Çalışmalar tamamlanıp resmi bir teklif niteliği kazanmadan yapılacak yorumlar, spekülasyondan öteye geçmeyecektir. Bu çerçevede, kaynağı şeffaf olmayan haberlere ve yetkili kişi ve kurumlar dışında yapılan paylaşımlara itibar edilmemelidir.
Etki değerlendirmede temel çerçevemiz; vergide adaleti artırırken enflasyonist yan etki oluşturmamak, gelir dağılımını gözetmek, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı korumaktır.
Harcama ve gelir tedbirleriyle mali dengelerde sağlanacak iyileşme, Haziran ayı ile başlayacak dezenflasyon dönemini destekleyecek, yıllık bazda trilyon Türk Lirası düzeyinde seyreden deprem harcamaları başta olmak üzere, kamu harcamalarını sağlıklı kaynaklarla finanse etme imkanı sunacaktır. Böylece, kamunun borçlanma ihtiyacı ve faiz giderleri de azaltılmış olacaktır.
Bütçe açığının milli gelire oranı geçen yıl ortalarında 2023 yılı için yüzde 10 civarında tahmin edilirken, aldığımız tedbirler ile gerçekleşme yüzde 5,2 olmuştu. Geçici nitelikte olan deprem harcamaları hariç bütçe açığı oranı ise yüzde 1,6 olarak gerçekleşmişti. 2024 yılı başında milli gelire oranla yüzde 6,4 olarak öngördüğümüz bütçe açığının, yıl sonunda geçen yılki orana yakın düzeylerde gerçekleşmesini bekliyoruz. 2025 yılında ise deprem harcamalarının azaldığı döneme girilecek, bütçe açığımız çok daha düşük seviyelere gerileyecektir.
Bir yandan bütçe açığını azaltırken, diğer yandan dış dengemizi iyileştiriyoruz.
12 aylık mal ihracatımız 260 milyar doları aşarken, yıl sonunda 60 milyar dolara ulaşmasını hedeflediğimiz turizm geliri başta olmak üzere hizmet ihracatımız artmaya devam ediyor. Geçen yıl milli gelire oranla yüzde 4 olan cari açık için 2024 beklentimiz yüzde 2-2,5 seviyelerinde. Dış finansa erişim imkanı ve döviz kurunda istikrar artarken, döviz ihtiyacımız azalıyor.
Nisan ayında yüzde 8,5'a inen işsizlik oranımız, Aralık 2012 sonrası en düşük seviyede. 2024 ilk çeyrekte yüzde 5,7 olan büyümede, programımız ile uyumlu olarak tüketimin katkısı azalırken, dış talebin pozitif katkı verdiği daha dengeli bir yapı oluşmaktadır.
Dinamik planlama yaklaşımıyla bu yılın Eylül ayında güncelleyeceğimiz OVP'de temel politika çerçevemiz ve yaklaşımımız korunacak, rakamsal değerler ve tahminler ise dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmeler ışığında yeniden şekillendirilecektir. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da teknik çalışmaların yanı sıra, katılımcı bir anlayışla ilgili tüm tarafların görüş ve önerileri değerlendirilecektir.
HEDEF TEK HANELİ ENFLASYON
Büyüme, ihracat ve istihdam artışı sürdürülürken, bütçe açığının ve cari açığın düştüğü, rezervlerin ve risk göstergelerinin iyileştiği sağlam bir zeminde; Haziran ayından başlamak üzere aylık ve yıllık enflasyon oranlarında belirgin düşüş göreceğiz. Temmuz-Eylül döneminde baz etkisinin de katkısıyla enflasyon oranında düşüşün hızlanmasını ve yıl sonunda oranın Merkez Bankası tahminlerine yaklaşmasını bekliyoruz. 2025 yılında yüzde 20'nin altında, 2026'da ise tek haneli enflasyon için kararlı ve koordineli bir şekilde programımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz. Para politikalarının yanı sıra, maliye politikaları ve yapısal reformlarla hedeflerimize ulaşacağız.
20 MADDE İLK YARIDA TAMAMLANDI
OVP'de ilan ettiğimiz yedi öncelikli başlık altında 81 reform tedbirini ilgili kurumlarımızla birlikte yakından takip ediyoruz. Söz konusu düzenlemelerin 20 tanesi ilk çeyrek itibarıyla tamamlanmıştır.
Enflasyon oranını düşürdüğümüz ortamda, istikrar içinde ve kapsayıcı büyüme yaklaşımı ile temel amacımız; yeşil ve dijital dönüşümü esas alan kalkınma stratejisi ile yatırımları desteklemek, verimliliği artıran yapısal reformları sürdürmek, teknolojik atılımlar ile rekabet gücümüzü yükselterek ihracatımızı geliştirmek, oluşacak kalıcı refah artışını ise geniş sosyal kesimlere yansıtmaktır.
İzlediğimiz politikaların oluşturacağı 'mali alanı' öncelikli olarak nitelikli yatırımlar ile reel ekonomiyi güçlendirmek ve kalıcı sosyal refahı artırmak üzere değerlendireceğiz.
Hiçbir vizyon, plan ve program ortaya koymadan, altı boş ve aldatıcı popülist söylemler ile hareket edenlerin çözüm adresi olmadığını, ülkemizin tarihi tecrübesinden ve dünya örneklerinden gayet iyi biliyoruz. Programımızın olumlu etkilerinin daha belirgin şekilde ortaya çıkması bu söylemleri de zayıflatacaktır.
Gerçekçi ve güvenilir bir politikalar setinden bahsetmenin asgari şartı, 'ne yapacağınız' kadar 'nasıl yapacağınızı' da ortaya koymaktır. Ülkemizde genel siyaset tarzının bu yönde gelişmesi samimi temennimizdir. Yapıcı her eleştiriye ve öneriye açık olduğumuzun da bilinmesini isteriz.
Dünyada ekonomik aktivitenin tarihsel ortalamaların altında seyrettiği, bölgemizde jeopolitik birçok olumsuzluğun yaşandığı, tarihimizin en büyük afetinin yaralarının sarıldığı bir dönemden geçiyoruz. Bu şartlara rağmen sağlayacağımız başarı, ülkemizi uluslararası arenada farklı bir lige taşıyacaktır.
Ülkemiz için altın değerinde olan seçimsiz dört yıllık süre, siyasi ve sosyal sahiplenme ile birleştiğinde, tarihi bir fırsat penceresi oluşturmaktadır.
Tüm çabamız, Sayın Cumhurbaşkanımızın tecrübeli ve dirayetli liderliğinde, siyasi istikrar ve güven ortamında, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak, Türkiye Yüzyılı'nda ülkemiz ve milletimiz için daha müreffeh ve güçlü yarınlar inşa etmektir.