Prof. Dr. Daron Acemoğlu: Türkiye'de olsam Nobel alamazdım
Ekonomi alanında Nobel ödülü alan ilk Türk isim olan Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye'ye geldi. Aldığı Nobel ödülü sonrası ilk açıklamasını yapan Acemoğlu, Türkiye ekonomisine yönelik kritik değerlendirmelerde bulunurken, Trump’ın seçilmesinin etkilerini de yorumladı. Acemoğlu'nun, "Türkiye'de olsam Nobel alamazdım" sözleri gündem oldu.
Nobel ödüllü bilim insanı, MIT Öğretim Üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Brand Week kapsamında konuşma yapmak için Türkiye’ye geldi. Medyanın yoğun ilgisiyle karşılaşan Acemoğlu, Fatih Altaylı’ya da konuştu.
"TÜRKİYE'DE ÇALIŞIYOR OLSAYDIM NOBEL ALAMAZDIM"
Prof. Dr. Daron Acemoğlu, yöneltilen, "Türkiye'de çalışıyor olsaydınız Nobel alabilir miydiniz?" sorusuna, Türkiye'deki akademik özgürlüklerin sınırlı olduğunu belirterek "Alamazdım" yanıtını verdi. Türk üniversitelerinde akademik özgürlüğün kısıtlanmasının bilimsel başarıları engellediğini vurgulayan Acemoğlu, "Türk üniversiteleri özgür değil, bilim insanına ne yapması gerektiğini söylerseniz o bilim insanı Nobel falan alamaz." ifadelerini kullandı.
ABD SEÇİMLERİ VE TRUMP YORUMU
ABD başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın galip gelmesini değerlendiren Acemoğlu, seçimin sonucunu, ekonomik kaynakların eşitsiz dağılımına bağladı. Demokratik sistemlerin bu tür zorluklarla başa çıkabilme potansiyelinin daha yüksek olduğunu belirtti.
TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİNİN GÜCÜ VE DEMOKRASİYE ETKİSİ
Acemoğlu’nun daha önce makalelerinde de değindiği teknoloji şirketlerinin büyümesine yönelik yorumu da “dünyayı tehdit eden en önemli tehlike ise aşırı derecede güçlü hale gelmiş” olmaları olurken, “Apple, Meta, Alphabet, Microsoft ve hatta Nvidia gibi şirketlerin mali büyüklükleri ve ellerindeki data büyüklüğü nedeniyle artık insanlık için bir tehdit boyutuna ulaştıklarını, demokrasiyi tehdit eder hale geldiklerini ve özgür iradeyi ortadan kaldırabilecek güce ulaştıklarını düşünüyor.”
15-20 YILLIK FIRSAT PENCERESİ
Türkiye’nin önündeki 15-20 yıllık fırsat penceresine dikkat çeken Acemoğlu, bu sürenin iyi değerlendirilmesi durumunda Türkiye'nin önemli bir gelişme kaydedebileceğini, aksi takdirde ekonomik sınıf düşüşü yaşanabileceğini söyledi.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN SORUNLARI VE YOL HARİTASI
Altaylı'nın, “Karşımda Nobelli bir ekonomist oturunca tabii ki en önemli soruyu sormam kaçınılmaz. Türk ekonomisinin en önemli sorunu ne?” sorusuna ise Acemoğlu şu sözlerle cevap verdi:
“Bir, yargı. Güvenilir, saygı duyulur bir yargı düzeni kurulması şart. Bu olmadan olmaz. Buna paralel olarak eğitim sistemini elden geçirmek gerek. Rekabete açık, özgür düşünmeye programlanmış, yapay zekayı doğru kullanmayı bilen, yeniliklere açık ve yeniden söyleyeyim özgür düşünceli bir eğitim sistemi oluşturmadan Türk ekonomisinin kalıcı biçimde düzelmesi mümkün değildir. Hep kurumlara vurgu yapıyorum. Bu kurumların başında yargı kurumları ve eğitim kurumları gelir. Bu iki kurumu sağlıklı olmayan ülkeler ekonomilerini kalıcı biçimde düzeltemezler.”