Mücbir sebep nedir, hangi durumlarda ilan edilir?

Mücbir sebep ne demek merak ediliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı "Deprem bölgesinde bulunan mükelleflerimiz için 31 Temmuz 2023 tarihine kadar mücbir sebep hali ilan edilmiştir." demişti. Peki, mücbir sebep hangi durumlarda ilan edilir? Mücbir sebep halleri nelerdir?

Mücbir sebep nedir, hangi durumlarda ilan edilir?

Mücbir sebep ve mücbir sebep halleri, deprem bölgesi için 31 Temmuz'a kadar ilan edilmesiyle araştırılmaya başlandı. Hukukun temel kavramlarından birisi olan mücbir sebep, hukukun hemen hemen bütün dallarında uygulaması görülmektedir. Peki, mücbir sebep nedir, hangi durumlarda ilan edilir. Mücbir sebep halleri nelerdir? İşte mücbir sebebe dair merak edilenler...

MÜCBİR SEBEP NEDİR?

Mücbir sebep, hukukta görevin, taahhüdün ve sorumluluğun yerine getirilmesine engel teşkil edebilecek nitelikte bulunan ölüm, iflas, hastalık, tutukluluk, afet ve buna benzer hallerdir.

Ancak bir olayın mücbir sebep olarak kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartların mevcut olması gerekmektedir:

Mücbir sebepler dış kaynaklı olmalıdır, tarafların kendilerinden kaynaklı sebepler mücbir sebep olamaz,

Dış kaynaklı bir olayın mücbir sebep olması için, kaçınılmaz olması gerekmektedir. Eğer borçlunun gerekli önlemleri almak suretiyle söz konusu mücbir sebepten kaçınmasının mümkün olduğu anlaşılabiliyorsa, bu durumda mücbir sebebin varlığından söz edilemez.

Mücbir sebep, öngörülemez bir olay olmalıdır.

MÜCBİR SEBEP HANGİ DURUMLARDA İLAN EDİLİR?

Mücbir sebepler kanunun lafzından ve yorumundan, uygulamadan ve/veya sözleşmeden kaynaklı olabilmektedir. Başlıca mücbir sebep halleri:

  1. Deprem ve sel gibi doğal afetler,
  2. Savaş ve seferberlik hali,
  3. Salgın,
  4. Ekonomik kriz,
  5. Hastalık ve
  6. Mevzuat değişiklikleri şeklinde sayılabilir.

Mücbir Sebepler Nasıl Belirlenir?

Mücbir sebepler kanun hükmü ve bu hükümlerin yorumlanıp somut olaya uyarlanmasından, uygulama kuralları ve emsal nitelikli mahkeme kararlarından ve sözleşmeden doğabilir. Özellikle tacirler açısından "basiretli tacir" ilkesi gereği, sözleşmelerde bulunan mücbir sebep hükümlerinin oldukça öngörülü düzenlenmesi gerekmektedir.

Mücbir sebepler Türk Borçlar Kanunumuzda 136. ve 137. maddelerde "İfa İmkansızlığı" adı altında düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunumuzun 138. maddesinde ise aşırı ifa güçlüğü düzenlenmiş olup, aşırı ifa güçlüğü halinin niteliği itibariyle bir çeşit mücbir sebep olduğu söylenemeyecek olsa dahi, sözleşmenin uyarlanması gibi imkanlara kapı aralaması söz konusu olmaktadır.

a) Tam İfa İmkansızlığı

Tam ifa imkansızlığı, Türk Borçlar Kanunumuzun 136. maddesinde düzenlenmiştir. Madde hükmü: Borcun ifasının, borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle tamamen imkansız hale gelmesi halinde mücbir sebebin sonuçlarını ve tarafların izlemesi gereken yolu ortaya koymaktadır.

b) Kısmi İfa İmkansızlığı

Kısmi ifa imkansızlığı da, Türk Borçlar Kanunumuzun 137. maddesinde düzenlenmiştir ve borcun yalnızca bir kısmının yerine getirilmesinin imkansız hale gelmesi durumunda tarafların izlemesi gereken yol haritasını çıkarmaktadır.

c) Aşırı İfa Güçlüğü

Aşırı ifa güçlüğü, Türk Borçlar Kanunumuzun 138. maddesinde düzenlenmiştir ifa imkansızlığı halleri ile sürekli olarak birbirine karıştırılmaktadır. Aşırı ifa güçlüğünde edimin ifası imkansız hale gelmemiş olup, yalnızca yerine getirilmesi aşırı oranda güçleşmiştir. Bu durumda borçlu, edimin ifasından kurtulmaz, ancak değişen durumlara uygun olarak sözleşmesel ilişkinin uyarlanması yoluna gidilir.

BDDK'Dan deprem bölgesiyle ilgili karar! Kargo şirketleri bireysel yardımları deprem bölgesine ücretsiz ulaştıracak Ağır iş makineleri için çağrı! Deprem bağış transferlerinden ücret alınmayacak