Hazine ve Maliye Bakanı koltuğuna kim gelecek? Ekonomistlerden dikkat çeken analizler! Döviz rezervleri...
Seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla piyasalarda dün pozitif bir havaya girdi ancak ekonomistler esas fiyatlamanın yeni ekonomi yönetiminin belirlenmesinin ardından başlayacağına vurgu yapıyor. Bugünlerde en çok konuşulan konular da döviz kurları ve enflasyon... ‘Yeni Hazine ve Maliye Bakanı kim olacak?’ sorusunun yanıtı merak edilirken uzmanlar Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin altını çiziyor. Peki kısa vadede ve uzun vadede nasıl bir politika izlenecek? İşte ayrıntılar...
Türkiye 28 Mayıs'ta Recep Tayyip Erdoğan'ı 3. kez cumhurbaşkanı seçti. Ekonomi, Erdoğan'ın seçim gecesi yaptığı konuşma ile hükümetin öncelikli meseleleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Mevcut kabineden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy dışındaki tüm isimlerin milletvekili seçilmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yola tamamen yeni yüzlerle devam etmesi bekleniyor.
GÜNDEME GELEN İSİM: MEHMET ŞİMŞEK
Anayasa’ya göre, milletvekilleri bakan olamıyor, kabineye atanacak isimler parlamento dışından seçiliyor. Eğer milletvekili seçilen bir isim bakan olacaksa vekillikten istifa etmesi gerekiyor. Seçimden önce ekonomi yönetiminde görev alması muhtemel bakanlar tartışılırken Mehmet Şimşek ismi gündeme gelmişti.
Piyasalarda Türk Lirası varlıklarda seçim sonuçlarının fiyatlaması farklı oldu. Ekonomistler piyasaların yeni ekonomi yönetimini beklediğinin altını çizerken, bir süre daha yüksek risk primi, yüksek döviz kurları ve dengelenme arayışında borsa fiyatlaması görüleceğini belirtti.
İKİ SEÇİM ARASINDA DÖVİZ KURUNDA NELER OLDU?
Ekonomi Gazetesi’nden Şebnem Turhan’ın haberine göre, bu yıl dolar, TL karşısında yüzde 7,44 yükseldi ve bir yıllık yükseliş ise yüzde 23,95 oldu. Bu ay TL karşısında yüzde 3,37 artan dolar, seçimlerin ilk turu öncesinden bugüne ise yüzde 2,5 yükseldi.
MERKEZ BANKASI’NIN REZEVLERİ
Merkez Bankası ise TL’deki değer kaybını kontrol altında tutabilmek için yoğun rezerv satışı gerçekleştirdi. Bu nedenle 19 Mayıs haftasında 2002’den bu yana ilk kez net uluslararası rezervler eksiye döndü. Merkez Bankası’nın net uluslararası rezervler -151.3 milyon dolara geriledi. 12 Mayıs haftasında net uluslararası rezervler 2.33 milyar dolar seviyesindeydi. Bu bir haftada yaklaşık 2.5 milyar dolarlık net uluslararası rezerv kaybının yaşandı. Merkez Bankası net uluslararası rezervleri seçimlerin ilk turundan önceki haftada da 4.45 milyar dolar ile keskin bir düşüş kaydetmişti. Net uluslararası rezervler yılın başından beri geçen 20 haftanın 14'ünde geriledi. Yıl başından bu yana net rezervlerdeki toplam düşüş 27.7 milyar doları buldu. Merkez Bankası'nın swap hariç net rezervi geçen hafta -60.3 milyar dolara geriledi.
Türkiye’nin 5 yıllık iflas risk primi de seçim sürecinde dalgalı hareket etti. Seçimlerin ilk turu öncesinde 500 baz puanın altına gerileyen CDS’ler ikinci tur öncesinde ise 720 baz puana kadar çıkarak 7 ayın zirvesini görmüştü. Sonraki günlerde hafif gerileyen ve 700 baz puanın altına inen CDS dün ise yatay hareket etti ve 664 baz puan seviyelerinde kaldı.
BORSA İSTANBUL’A SEÇİM ETKİSİ
Borsa İstanbul ise bu yıl kayıpla açtı ve seçimlere kadar da yön çok değişmedi. Ancak ilk tur öncesinde bankacılık ve holding endeksleri öncülüğünde yabancının da kısmi alımıyla yükselen Borsa İstanbul BİST100 endeksi ikinci tura kadar ise oldukça volatil seyretti. Dün ise seçim belirsizliğinin en azından yerel seçimlere kadar ortadan kalkmasıyla güne güçlü alımlarla başlandı. BİST100 endeksi yüzde 5’e yakın getiri sağlarken pozitif hava tüm endekslere yayıldı. Borsada yabancı payı ise yüzde 27,62 ile tarihi en düşük seviyesinde bulunuyor.
EKONOMİ POLİTİKALARINDA DEĞİŞİKLİK BEKLENTİSİ
Piyasalarda fiyatlamalar bu şekilde gerçekleşirken uzmanların en dikkat ettiği konuların başında negatif rezervler geliyor. En büyük endişe kaynağını oluşturan net uluslararası rezervlerin negatif olması ekonomistler tarafından politikalarda değişiklik beklentisine yol açtı.
HAZİNE VE MALİYE BAKANI KİM OLACAK?
Şu an mevcut ekonomik politikaların süreceği ya da ortodoks politikalara dönüleceği yönünde bir yorum yapmanın mümkün olmadığını dile getiren uzmanlar Merkez Bankası döviz rezervleri, mevduat/kredi faizleri ve Türkiye’nin risk primindeki seyir nedeniyle bazı politikaların gözden geçirilmesini bekliyor. Bu yönde ilk sinyalin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanacak isim ile görüleceğini vurgulayan uzmanlar, kısa vadede ortodoks politikalara hızla geri dönülmesi olasılığını düşük gördüklerini, bu nedenle ilk olarak piyasalarda yeni bir dengelenme arayışı olacağını kaydetti. Uzmanlara göre dengeleme kendini ilk olarak daha yüksek kur seviyeleri olarak gösterecek ancak gerileyen enerji fi yatları ile azalan cari açık ve yaz ayları ile artacak turizm gelirleri bu yükselişin yine sınırlı ve kontrollü olmasını sağlayacak.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçimin ardından pazar akşamı yaptığı açıklamalar da bu konuda atılacak adımlar ve olası ekonomi yönetimi hakkında ipuçları verdi.
HERKESİ ŞAŞIRTACAK EKONOMİK HAMLE
Konuşmasında güven ve istikrar vurgusu yapan Erdoğan, şunları söyledi:
Artık tüm vaktimizi ve enerjimizi çalışmaya, eser üretmeye, hizmet vermeye tahsis edeceğiz.
Enflasyonun yol açtığı fiyat artışlarından kaynaklanan sıkıntıları gidermek, refah kayıplarını telafi etmek, önümüzdeki günlerin en acil konu başlığıdır.
Güven ve istikrar kavramı çok önemli, bununla yola devam edeceğiz. Güçlü bir ekonomi yönetimini bu iki kavram üzerine kuracağız. Uluslararası itibara sahip bir finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz.
Sanayiden enerjiye her alanda giderek artan üretim gücümüzün sağladığı imkanları, herkesi şaşırtacak yeni bir ekonomik atılımın lokomotifi haline getireceğiz.
Sanayimizi bilhassa savunma sanayimizin marka değerini artıracağız.
Bizi dünya gıda sektörünün en önemli aktörlerinden biri haline getiren tarım ve hayvancılıkta girdi fiyatlarını düşüren, üretici gelirlerini artıran, tüketici erişimini kolaylaştıran bir sistemi hayata geçireceğiz.
Hizmetler sektörümüzün ana gelir kaynağı turizmde yakaladığımız ivmeyi sürdüreceğiz.
Sosyal yardım ve destek sistemimizi, milletimizin tek bir ferdinin bile kendisini sahipsiz hissetmeyeceği, dışlanmışlık duygusuna kapılmayacağı seviyeye getirene kadar geliştireceğiz. Kısacası önümüzdeki dönemin her anını Türkiye Yüzyılı’na yakışır eser ve hizmetlerle değerlendireceğiz.
"POLİTİKALARIN DEĞİŞECEĞİNE DAİR EMARE GÖRÜLMÜYOR"
Ekonomist Orkun Gödek, “Hepimiz için mevcut makro başlıkların yanında kısa vadeli işlemlerin ana odak noktaları kurulacak olan yeni ekonomi takımı, muhtemel atamalar ve bu sürecin getirebileceği çokça tartışılan politika değişiklikleri olasılığı olacak” derken Ekonomist Doç. Dr. Atılım Murat ise şunları kaydetti:
“Piyasada henüz yeni bir haber akışı yok sadece spekülasyonlar var. Seçim öncesi cuma günü kamu kurumlarının alımları yoğundu, hem Varlık Fonu hem Ziraat Yatırım alım yaptı. Cuma günkü hareket merak etmeyin biz buradayız mesajıydı. Çünkü baştan beri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanmasının mevcut politikalar devam edecek diye borsa için negatif algılandığı belirtiliyordu. Ancak alımlarla endeksin çökmesine izin vermeyiz mesajı verildi. Dün de yine yerli alımı görsek de bu kurumlar piyasada alımdaydılar. Ayrıca piyasanın döviz kuruyla ilgili beklentisi yukarı yönlü olduğu için döviz geliri yüksek olan şirketlerin hisselerine de alımlar geliyor. Bu da endekse ciddi artış sağladı. Politikaların değişeceğine dair ise herhangi bir emare yok. Piyasa önce bakanlık koltuğuna kimin atanacağını görmek isteyecektir.”