Okullarda sosyal medya uygulamalarıyla ilgili tedbirler alınacak

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, çocukların pedagojik gelişimlerine zarar veren sosyal medya uygulamalarıyla ilgili tedbirler alınacağını söyledi.

Okullarda sosyal medya uygulamalarıyla ilgili tedbirler alınacak

Bazı sosyal medya uygulamalarının kolayca erişebiliyor olması, çocukların gelişimine zarar veriyor.

Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı harekete geçti.

Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi'nde düzenlenen İl Eğitim Yöneticileri İle Toplantı'ya katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yürüttükleri çalışmaları yerel paydaşları ve meslektaşlarını dikkate alarak gerçekleştirdiklerini söyledi.

Gittikleri her yerde idareci ve öğretmenlerle sohbet ettiklerini belirten Tekin, aldıkları notlara göre yapılması gereken düzenlemeleri planladıklarını anlattı.

SOSYAL MEDYA UYGULAMALARINA TEDBİR

Bakan Tekin, bu düzenlemelerden birinin de sosyal medyayla ilgili olduğunu söyledi.

Tekin, çocukların pedagojik gelişimlerine zarar veren sosyal medya uygulamalarıyla ilgili tedbirler almayı planladıklarını ifade etti.

Bakanlıkla ilgili son günlerde medyada çıkan haberlere değinen Tekin, şunları söyledi:

Okullarda öğrencilerimizin eğitim öğretim sürecinde bizim en büyük paydaşlarımızdan bir tanesi de ebeveynler. Ebeveynlerin eğitim öğretim sürecinin içerisinde olmasını arzu ediyoruz ama ebeveynlerimizin okul içlerine girip okul koridorlarında, sınıf kapılarında, öğretmenlerimizle diyalog kurmalarının pedagojik açıdan doğru olmadığını düşünüyoruz. Dünyada da uygulamalar bu yönde. Bu sebeple velilerimizin okula gelirken randevu takvimi içerisinde gelmelerini arzu etmiştik. Geçtiğimiz hafta içerisinde de bununla ilgili Elektronik Randevu Sistemi'ni oluşturduk. Medyada çok konuşuldu.

"ÇOCUKLARIMIZIN KARNELERİNDE, 'SOSYAL ETKİNLİK' BAŞLIĞI OLACAK"

Türkçe Söz Varlığı Projesi kapsamında atılan adımların da medyada konuşulan konular arasında yer aldığını dile getiren Tekin, şunları kaydetti:

Söz Varlığı Projemizle ilgili geçtiğimiz hafta içinde yine ortaöğretim kurumlarımızda attığımız adımlar gündeme geldi. Biz eğitim öğretim sürecinin çocuklarımızın sadece kitabi bilgiler edindiği bir süreç olarak görmüyoruz. Başından beri bunu defaten söyledim. 'Eğitim öğretim süreci sadece kitabi bilgiler değil. Kitabi bilgiler dışında çocuğumuzun, gencimizin içinde yaşadığı toplumun temel referans değerlerini bile öğrenen, bu ülkenin temel değerlerine sahip çıkan bireyler olarak yetişmesini arzu ediyoruz' demiştik. Bu kapsamda da hem yaz aylarındaki genelgemizde hem de sonrasında konuştuğumuz her ortamda şunu söyledik; 'Çocuklarımızın bu anlamda sosyal sorumluluk projeleri, sosyal etkinlikler içerisinde bulunmalarını arzu ediyoruz'. Geçtiğimiz hafta kamuoyuyla paylaştığımız konulardan bir tanesi de buydu. Artık çocuklarımızın karnelerinde, değerlendirme mekanizmaları içerisinde 'sosyal etkinlik' başlığı altında bir başlık daha olacak.

"BAKANLIĞIMIZ YAPAY ZEKA UYGULAMALARI, YAZILIMLARI ÜZERİNE ÇALIŞIYOR"

Bakanlık olarak adım atarken önemsedikleri prensiplerden birinin, eğitim öğretimin niteliğini artırmak olduğunu vurgulayan Bakan Tekin, "İkincisi, birlikte çalıştığımız öğretmen arkadaşlarımızın toplumsal saygınlığını artırmak. Üçüncüsü, eğitim öğretim kurumlarımızın, okullarımızın itibarını ve etkinliğini artırmak." diye konuştu.

Tekin, ana dil eğitimi konusunda ise şu ifadeleri kullandı:

Bizim yaz aylarında önemsediğimiz ve bu alanda tedbir aldığımız diğer konulardan bir tanesi; ana dil eğitimi, çocuklarımızın ana dil becerilerinin geliştirilmesi. Bu anlamda da çocuklarımızın ana dil becerilerinin geliştirilmesi için iki kritik kararı almıştık. Birisi ana dilde yani Türkçede ders geçme notunu 70'e yükseltmiştik. Bir de Kürtçe ve Türk Dili Edebiyatı derslerinde -aynı şekilde yabancı dil dersleri için de geçerli- çocuklarımızın başarı durumlarını ölçerken test sınavlarından ziyade dört temel becerinin; konuşma, okuma, yazma ve dinleme becerilerinin ölçülebileceği bir mekanizma geliştirmiştik. Öğretmen arkadaşlarımız özellikle bu kurumlarda altyapımızın, bir anda sistemin tüm girişleri kaldıramadığından şikayetçiydiler. Bu konuyla ilgili sürekli biz yenilikler içerisindeyiz. Geçtiğimiz hafta içerisinde medyada yer alan bizimle ilgili haberlerden bir tanesi de buydu. Türkçe okuma becerilerini geliştirmek üzere Bakanlığımız yapay zeka uygulamaları, yazılımları üzerine çalışıyorlar. Yakında paylaşılmış olacak.

"YEREL YÖNETİMLERLE EN YOĞUN MESAİSİ OLAN BAKANLIK KESİNLİKLE MEB"

Yusuf Tekin, kente kapsamlı bir çalışma ekibiyle geldiklerini, Adana özelinde acilen yapılması gerekenlerle ilgili adımları atacaklarını ifade etti.

Yerel yönetimlerle işbirliği konusuna değinen Tekin, şöyle konuştu:

Türkiye'de yerel yönetimlerle en yoğun mesaisi olan bakanlık, kesinlikle Milli Eğitim Bakanlığı. Biz, yerel yöneticiler ve yönetimlerle çok yakın çalışmamız, birlikte aynı masanın etrafında oturup çözüm üretmemiz gereken bir kurumuz. Uzun yıllar bütçesi, kaynağı aktarıldığı halde imar ve uygun arazi bulamadığımız için yatırım programına geçiremediğimiz, yatırım haline dönüştüremediğimiz okullar var.

"BELEDİYELERİMİZİ, BELEDİYE SEÇİMLERİNİ ÖNEMSİYORUZ"

Tekin, eğitim yatırımlarının gerçekleşmesinde, belediyelerin önemli olduğunu vurgulayarak "Belediyelerimizi, belediye seçimlerini önemsiyoruz. Açık ve net olarak şunu söyleyeyim; eğitim öğretimle ilgili süreçleri merkezlerine alan, çalışma alanlarının odağına yerleştiren yerel yöneticilerin seçilmesini temenni, arzu ediyoruz. Çünkü bu süreç, tek başına Milli Eğitim Bakanlığı'nın altından kalkabileceği bir süreç değil." değerlendirmesinde bulundu.

MSÜ tercihleri ne zaman başlıyor? Okullarda nisan tatili ne zaman, hangi gün başlıyor? YKS 2024 için son şans! YDS sonuçları ne zaman açıklanır?