Turistler hayatını kaybetti: Kaybolan denizaltının enkazı Titanik yakınlarında bulunmuştu
İçinde milyarderlerin olduğu deniz altını bulunmasına dair umutlar tükendi. ABD Sahil Güvenliği, kaybolan denizaltı Titan'ın enkazının Titanik yakınlarında bulunduğunu duyurmuştu. Kayıp denizaltındakilerin tamamı hayatını kaybettiği öğrenildi.
Titan isimli denizaltında umutlar tükendi. Saat 14.08 itibariyle gemideki oksijen bitti. Yolcuların kendi imkanları ile dışarı çıkmalarının mümkün olmadığı belirtilirken OceanGate'in patronunun itirafları ağızları açık bıraktı.
Titanik enkazını görmek için 5 milyarderle yola çıkan ve Atlas Okyanusu'nda kaybolan "Titan" isimli denizaltıdaki yolcuların oksijeninin bittiği belirtilse de arama-kurtarma faaliyetleri sürüyor.
ABD Sahil Güvenlik yetkililerince yapılan hesaplamalara göre, "Titan yolcularının oksijenlerinin bugün yerel saatle öğlen bitebileceğinin öngörüldüğü" açıklamalara karşın ABD, Birleşik Krallık, Kanada ve Fransa'dan arama-kurtarma ekiplerinin denizaltıya ulaşma çabaları sürüyor.
SPACEX DETAYI
Geminin, Elon Musk'ın şirketi SpaceX'e ait Starlink uydu internet sistemini kullandığı belirtildi.
DIŞARIDAN YARDIM OLMADAN ÇIKMALARI MÜMKÜN DEĞİL
Uzunluğu 6,4 metre civarında denizaltı, alan darlığı ve sınırlı gıda stokunun yanında yetersiz teknolojik ekipman nedeniyle uzmanlarca "ilkel" olarak tanımlanıyor ve uzun süre su altında kalmak için uygun olmadığı ifade ediliyor. Denizaltının, diğer bazı deniz araçlarında da kullanılan video oyunu kontrolörüyle yönetildiği bildirildi.
Yolcuların, denizaltının kendi kendine yüzeye çıkması durumunda bile dışarıdan 17 cıvatayla kapatıldığı için yardım gelene kadar çıkmalarının mümkün olmadığı aktarıldı.
ABD Sahil Güvenliğinden yapılan açıklamada, Kanada askeri arama uçağının, suyun altından denizaltıya ait olabileceğini düşündükleri birtakım sesler tespit ettiği; söz konusu seslerin 30 dakika aralıklarla duyulduğu ifade edilmişti. Ancak bu seslerin, denizaltıya ait olup olmadığı kesinleşmemişti.
"SUSAMIŞ, AÇ VE ÇOK HALSİZLER"
Eski bir denizaltı kaptanı David Marquet, CNN'e yaptığı açıklamada, yolcuların muhtemelen susamış, aç ve çok halsiz olduklarını ifade etti.
Marquet, "Aracı çevreleyen su donma noktasında ve bu, geminin içini buz gibi yapıyor. Denizaltı parçalarının içi buz tutmuş durumda. Yolcular bir araya toplanmış şekilde vücut ısılarını korumaya çalışıyor. Oksijenleri azalıyor ve karbondioksit soluyorlar." diye konuştu.
DENİZALTININ "PROBLEMLERİ" VARDI
Discovery Channel'ın "Expedition Unknown" programının sunucusu Josh Gates, 2021'de çekim ekibiyle Titan'da test dalışı yapmıştı.
CNN'e dün yaptığı açıklamada, dalışın "zorlu" olduğunu belirten Gates, dalış esnasında denizaltının birçok problemi olduğunu anladıklarını ve Titan'da bölüm çekmemeye karar verdiklerini söyledi.
DAHA ÖNCE UYARILMIŞ
Şirketin eski denizcilik operasyonları direktörü David Lochridge'in, geliştirilmekte olan denizaltının daha fazla test edilmesi gerektiğini belirttiği ve denizaltı "aşırı derinliğe" ulaştığında yolcuların tehlikeye girebileceğini belirten bir rapor yazdığı ortaya çıkmıştı.
OceanGate, Lochridge'i gizlilik anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak 2018'de işten çıkarmıştı. OceanGate, 2018'de Deniz Teknolojisi Topluluğundan başka bir uyarı daha almıştı. Uyarıda, şirketin, yolcuları korumak için dalıştan önce denizaltı prototipini uzman bir üçüncü tarafça denetlenen testlere tabi tutmasının kritik önem taşıdığı ifade edilmişti. OceanGate patronu Stockton Rush, Titan'ı inşa etmek için kuralları çiğnemekten bahsetmişti.
Daily Mail'de yer alan habere göre; Titan'ın önüne monte edilen 7 inç kalınlığındaki akrilik pencerelerden bahsederken derinlere indikçe pencerenin su basıncıyla sıkıştığını ve arıza olacaksa uyarı verdiğini anlatmıştı.
Uzmanlar Titan'ın olası kaderinden birinin bu yapısal arıza olabileceğini ifade etti.
Bazıları derin deniz gemisinin o kadar derine dalmak için gerekli güvenlik standartlarını karşılamadığına dair raporların olmasından korkarken Rush'ın ise bazı kuralları çiğnediğini itiraf ettiği belirtiliyor.
Kayıp Titanic denizaltısında trajik detay şaşırttı.
Pazar günü Titanic'in enkazına yapılan dalış sırasında kaybolan denizaltıyı kullanan OceanGate'in CEO'su Stockton Rush'ın eşi Wendy Rush, arşiv kayıtlarına göre 1912 yılında Titanic battığında ölen 2 birinci sınıf yolcunun yakını.
Asıl adı Wendy Hollings Weil olan Wendy Rush, 1986 yılında Stockton Rush ile evlendi. Linkedin sayfasında son iki yıl içinde Titanic enkazına yapılan 3 OceanGate seferine katıldığı; şirketin iletişim direktörü olarak görev yaptığı ve şirketin vakfının uzun süredir yönetim kurulu üyesi olduğu yazıyor.
New York Times'ın haberine göre Wendy Rush, Titanic seferinde gemide bulunan perakendeci Isidor Straus ve eşi Ida'nın büyük büyük torunu. Wendy Rush, Straus'ların kızlarından biri olan ve 1905 yılında Dr. Richard Weil ile evlenen Minnie'nin soyundan geliyor. 1845'te doğan Isidor Straus, dünyaca ünlü Macy's mağazasının ortakları arasında yer alıyordu.
Rush'ın Titanic'teki ataları ise trajik aşk hikayeleriyle biliniyor.
Dönemin gazete haberlerine göre faciadan kurtulanlar, Isidor Straus'un, kadınlar ve çocuklar hala batan gemiden kaçmayı beklerken bir filikada oturmayı reddettiğini gördüklerini anlatmış. 40 yıllık eşi Ida Straus da bunun kocasını terk etmeyeceğini açıklamış ve gemi batarken ikisi Titanic'in güvertesinde kol kola görülmüş.
Straus'ların hikayesinin kurgulanmış versiyonu, 1997 yapımı James Cameron'ın filminde ölümsüzleştirilmişti.
Filmde sular kulübelerinin etrafında yükselirken yatakta kucaklaşan yaşlı bir çiftin dokunaklı görüntüsünün Straus'ları temsil ettiği ifade edilmişti.
New York Times arşivlerine göre, Isidor Straus'un cesedinin Titanik battıktan yaklaşık iki hafta sonra denizde bulunduğunu, Ida Straus'un kalıntılarına ise hiçbir zaman ulaşılamadı.
SÜRE BİTTİ
Saat 14.08 itibariyle gemideki oksijen bitti.
18 Haziran sabahı yola çıkan gemide mürettabatın yalnızca 96 saatlik oksijen kaynağı vardı. Ancak uzmanlar hava kaynağının bir dizi faktöre bağlı olduğunun da altını çizdi.
Zamana karşı yarışan kurtarma ekipleri, üst üste ikinci kez su altında tespit ettikleri seslerle umutlandıklarını dile getirdi. Seslerin kaynağının henüz belirlenemediği söyleyen yetkililer, yüksek ihtimalle kayıp gemiden gelmiş olabileceğini belirtti.
Dünyanın yakından takip ettiği olayda en çok merak edilen konulardan biri de deniz altının ne kadar güvenilir olduğu... Meğer şirket 5 yıl önce uyarılmış. İşte detaylar...
Tüm dünyanın bildiği gemi kazalarından biri olan ve 1912 yılında yüzlerce insanın hayatını kaybettiği Titanik'in enkazını görmek için yapılan turisttik turda içindekileri sağ bulma umudu tükendi.
Yolcu başına 250 bin dolar alan OceanGate Expeditions isimli şirket hafta sonu Titanik’in enkazına dalış yapan araç ile iletişimin koptuğunu ve Titan isimli su altı aracında bulunan yolcu ve mürettebatın kaybolduğunu açıkladı.
Pazar gününden beri yoğun bir arama-kurtarma çalışması devam ederken ekipler halen Titan’ın konumunu net bir şekilde bulamadı.
Titan Beşlisi olarak da bilinen yolcuların kimlikleri de önceki günlerde açıklandı. İngiliz milyarder Hamish Harding, Oceangate’in CEO’su Stockton Rush, Fransız denizci ve kaşif PH Nargeolet ve Pakistanlı iş insanı Shahzada Dawood ve oğlu Süleyman’ın yer aldığı araç ile 12.500 feetlik iniş sırasında bağlantı koptu.
Fakat yetkililer, kurtarma çalışmaları devam ederken perşembe günü araç içerisindeki oksijenin biteceğini açıklamıştı. ABD Sahil Güvenlik Ekipleri oksijenin ne zaman biteceğini de net bir şekilde duyurdu.
Resmi açıklamaya göre Titan içerisindeki oksijenin Türkiye saati ile 14.08’de biteceği belirtildi. Bu açıklama moralleri bozsa da ABD’li yetkililer arama-kurtarma çalışmalarının son hızla devam ettiğinin de altını çizdi. Açıklamada, “Bir noktada zor bir karar vermek zorunda kalabiliriz fakat sonuna kadar umudumuzu korumaya çalışacağız” denildi.
BİRÇOK ÜLKEDEN EKİPLER KATILDI
Arama-kurtarma çalışmalarına ABD, İngiltere, Fransa ve Kanada’dan ekiplerin katıldığı belirtilirken oksijenin bitmesinin beklendiği saate kadar zamanla yarış devam ediyor.
Uzmanlar, Titan’ın içindeki yolcuların oksijen tüketimlerini minimuma indirmeye çalışacağı ve bu süreyi uzatmak için uğraşacakları öngörülürken ABD Sahil Güvenlik biriminin başında yer alan kaptan Jamie Frederick, “Umudumuzu yitirmiyoruz, iyimser olup arama-kurtarma çalışmalarına devam ediyoruz” dedi.
VICTOR 6000 Mİ KURTARACAK?
Atlantik Okyanusu’nda çalışmalar son hızla devam ederken, Fransız kurtarma gemisi L’Atalante’nin taşıdığı Victor 6000 isimli robotun da çalışmalara katıldığı açıklandı.
Uzaktan kumandayla çalışan ve parlak sarı renkli Victor 6000’in “Su altı operasyonlar için amiral gemisi” olduğu belirtildi. Suyun altında 6.000 metre (yaklaşık 20 bin feet) derinliğe dalabilen robotun Titan isimli aracı bulmasının mümkün olduğu aktarıldı.
Victor 6000’in robot kolları olduğu ve bunu kullanabildiği belirtilirken, Titan’ı bulması durumunda ise bu aracı tek başına çıkaramayacağı duyuruldu. Victor 6000’in arama-kurtarma çalışmasındaki diğer araç ve ekiplerle ortaklaşa çalışacağı belirtildi.
Victor 6000’in üstün video ve görüntüleme sistemi sayesinde bölgenin detaylıca incelendiği aktarılırken robotu 25 kişilik bir ekibin yönettiği de duyuruldu.
TİTAN DENİZALTISINDA SON DURUM NE?
Titan'daki oksijen seviyesinin yalnızca 30 saat daha yetebilecek düzeye indiği, oksijen, su ve gıdanın yarın TSİ 12:00 civarında tükenmesi bekleniyor.
ABD basınına göre arama-kurtarma ekipleri, Titan'ın kaybolduğu bölgeden Salı günü 4 saat boyunca, 30 dakikalık aralıklarla "vurma sesleri" duyulduğunu aktardıktan sonra çalışmalar bu bölgede yoğunlaştı.
Ancak seslerin kaynağı henüz bulunamadı.
BBC'nin konuştuğu derin deniz uzmanları, verileri görmeden bu seslerin kaynağını belirlemenin zor olduğunu söylüyor.
Ancak kısa, keskin ve nispeten yüksek frekanslı seslerin denizaltının ucuna sert bir nesnenin çarpmasıyla meydana gelmiş olabileceği düşünülüyor.
Avustralya Denizaltı Enstitüsü'nden Frank Owen, mevcut bilgilere dayanarak seslerin Titan'ın içinden geldiğinden emin olduğunu söylüyor.
Owen, "30 dakikalık aralıklarla gelen sesin kaynağının insan dışında bir şey olması pek mümkün değil" diyor.
Owen, sesleri çıkarmanın denizaltında bulunan 77 yaşındaki Fransız kaşif ve araştırmacı Paul-Henry Nargeolet'in fikri olabileceğini söylüyor:
"Arama-kurtarma ekiplerinin dikkatini çekme protokolünü biliyordur. Saat başında ve yarım saat aralıklarla üç dakika boyunca deli gibi vurursunuz."
BBC'ye konuşan, deniz aracında bulunan 58 yaşındaki iş insanı Hamish Harding'in arkadaşı ve kaşif Chris Brown ise vurma seslerinin Harding'in aklına gelmiş olabileceğini iddia ediyor:
"Sürekli bir ses çıkarırsanız algılanmayabilir, ancak sesi her 30 dakikada bir çıkarırsanız bu insanların varlığına işaret eder."
Salı günü tespit edilen seslerin ardından Titan'da bulunan iki kişinin üyesi olduğu bilim topluluğu Kaşifler Kulübü Başkanı, "Sahadan elde edilen verilere dayanarak, bölgede olası yaşam belirtilerinin tespit edildiğine dair umut var" açıklamasını yaptı.
2014'te kaybolan Malezya Havayolları MH370 uçağı ve 2000'de Rus denizaltısı Kursk vakalarında da su altında sesler duyulmuş ancak kaynakları tespit edilememişti.
Titanik'in enkazı 3800 metre derinlikte bulunuyor.
Kurtarma çalışmaları kapsamında aynı derinliğine sonar şamandıralar atıldı.
Owen, seslerin daha derinden bu şamandıralara ulaşma ihtimali olsa da aynı okyanus katmanından gelme olasılığının daha yüksek olduğunu söylüyor.
Owen'a göre sesler gerçekten denizaltından geliyorsa, kurtarma ekipleri onu hızlıca bulabilmeli.
TITAN’IN ÖZELLİKLERİ NE?
Son derece küçük bir denizaltı olan Titan 670 cm. uzunluğunda, 280 cm. genişliğinde ve 250 cm yüksekliğinde.
Bu kadar küçük olması nedeniyle yolcuları yerde oturmak zorunda kalıyor.
Bu tip deniz araçları, denizaltıların aksine, sınırlı güçle hareket edebiliyor. Bir destek gemisinden denize bırakılıyor ve geri güverteye çekiliyor.
Titan bir oyun konsolu kumandasıyla kontrol ediliyor.
Aracın önünde, dışarıyı izleyebilmek için büyük bir pencere bulunuyor.
Titan’da yolcuları 96 saat hayatta tutabilecek miktarda hava, su ve gıda bulunuyor. Bu yüzden aracın Perşembe akşamına kadar su yüzüne çıkabilmesi hayati önem taşıyor.
Geçen yıl BBC için Titan üzerine bir belgesel hazırlayan Simon Platts, denizaltıya bağlanan ağırlıkların suda çözünebilir olduğunu, böylece teknik bir arıza nedeniyle ağırlıklardan kurtulamasa bile zaman için bunların suda çözünmesiyle denizaltının hafifleyip yüzeye çıkabileceğini söylüyor.
Titan’ın kapısı dışardan kapatılıyor. Bu yüzde yüzeye çıkmış olsalar bile kapağını açıp dışarı sinyal göndermeleri mümkün değil.
Araç su altında sonar teknolojisine benzer ses dalgalarıyla haberleşiyor.
Aracın ısıtmalı duvarları, son derece soğuk olan binlerce kilometre derinlikte yolcularına ısınma imkanı sağlıyor.
Titan’da bir tuvalet de bulunuyor. Tuvaleti kullanan yolcular bir perde çekiyor, denizaltı kaptanı da o sırada müzik açıyor.
Araç yaklaşık iki yıldır kullanımda.
Dünyada insanları böylesine derin denizlere indirebilen yalnızca birkaç araç bulunuyor.
TITAN NE KADAR GÜVENİLİR?
Titan aracının herhangi bir sertifikası bulunmuyor.
Denizaltılar genellikle ABD Denizcilik Bürosu (ABS) gibi kurumlarca sertifikalandırılıyor.
Fakat Titan’ın sahibi olan Oceangate, bu tür kurumların son gerece geleneksel yapılara sahip olduğunu, yeni bir denizaltı sınıfı tanımlayıp buna dair sertifikasyon yapılmasının yıllar aldığını, bu yüzden kendilerinin henüz bir sertifikaya sahip olmadığını belirtiyor.
Buna örnek olarak Space X, Blue Origin ve Virgin Atlantic gibi uzay alanında yenilikçi şirketleri gösteren Oceangate, bu şirketlerin öncelikle yeni buluşlar yaptığını, ardından yetiştirdikleri kişilerin bağımsız kuruluşlarda bunları sertifikalandırdığını söylüyor.
BBC’nin ABD’deki ortağı CBS geçen yıl bir muhabirini Titan’la Titanik’e indirmişti.
MUHABİRİN TİTAN DENEYİMİ
Muhabir David Pogue, şirketin Titan’a binecek yolculara bunun “hiçbir kurum tarafından onaylanmamış deneysel bir araç olduğunu, yolcuların sakatlanma, engellilik, duygusal travma veya ölümle karşı karşıya kalabileceğini” söylediğini aktarmıştı.
Pogue denizaltının içindeki bazı bileşenlerin baştan savma yapılmış gibi gözüktüğünü söylemişti.
Ocengate CEO’su Stockton Rush ise buna yanıt olarak aracın güvenliği konusunda NASA ve Boeing ile çalıştıklarını belirtmişti.
SÖZLEŞMENİN İLK SAFYASINDA 3 KERE ÖLÜMDEN BAHSEDİLİYOR
BBC’ye konuşan ve bu araçla daha önce üç kere su altına inmiş Mike Reiss da, yolcuların imzaladığı sözleşmenin yalnızca ilk sayfasında üç defa ölümden bahsedildiğini söylüyor.
Reiss, neredeyse her sefer yüzeyle iletişimin koptuğunu fakat bir süre sonra tekrar kurulduğunu aktarıyor.
Geçen yıl BBC’nin Titan hakkındaki belgeselini yöneten Simon Platts, “Bir şeylerin düzenli olarak yanlış gittiği izlenimini edinmiştim” diyor ve ekliyor:
“Fakat hiçbir şey bu kadar yanlış gidebilirmiş gibi gözükmüyordu.”
TİTAN HAKKINDA BEŞ YIL ÖNCE UYARIDA BULUNULDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Titanik batığını ziyaret için dalış yapan kayıp Titan denizaltısını işleten OceanGate şirketinin eski bir çalışanının, 2018'de gemiyle ilgili potansiyel güvenlik sorunları konusunda uyarıda bulunduğu ortaya çıktı.
ABD mahkeme belgeleri, şirketin Deniz Operasyonları Direktörü David Lochridge'in bir teftiş raporunda endişelerini dile getirdiğini gösteriyor.
Belgelere göre raporda, teknenin test edilme şekli de dahil olmak üzere "ciddi güvenlik endişeleri yaratan çok sayıda sorun tespit edilmişti".
Lochridge, "denizaltı aşırı derinliklere ulaştığında Titan yolcuları için potansiyel tehlikeyi" vurgulamıştı.
Belgelere göre Lochridge uyarılarının dikkate alınmadığını ve OceanGate patronlarını toplantıya çağırdığını ancak kovulduğunu söyledi.
Şirket gizli bilgileri ifşa ettiği için kendisine dava açmış, o da haksız yere işten çıkarıldığı gerekçesiyle karşı dava açmıştı. Dava daha sonra anlaşmayla sonuçlandı ancak anlaşmanın ayrıntıları bilinmiyor.
BBC Lochridge'e ulaşmaya çalıştı ancak kendisi yorum yapmıyor.
Ayrıca, Deniz Teknolojisi Derneği (MTS) tarafından Mart 2018'de OceanGate'e gönderilen ve New York Times tarafından ele geçirilen bir mektupta "OceanGate tarafından benimsenen mevcut 'deneysel' yaklaşım... olumsuz sonuçlara (ufak bir felakete kadar) yol açabilir" ifadesi yer aldı.
OceanGate sözcüsü, Lochridge ve MTS tarafından dile getirilen güvenlik sorunları hakkında yorum yapmadı.
Şirket tarafından "deneysel" olarak tanımlanan Titan denizaltı, derin deniz aracı için alışılmadık bir malzemeden inşa edildi.
Deniz aracının gövdesi karbon fiberden, uç plakaları titanyumdan yapılan aracın bir ucunda küçük bir pencere bulunuyor.
Portsmouth Üniversitesi'nde deniz biyolojisi alanında öğretim görevlisi olan Dr. Nicolai Roterdam, "Tipik olarak, derin deniz araçlarının insanları barındıran kısmı yaklaşık 2 metre çapında titanyum bir küre şeklindedir" dedi.
Derin sulardaki büyük basınca dayanması için güçlü malzemeler gerekiyor.
Karbon fiber, titanyumdan ve çelikten daha ucuz ve son derece güçlü, ancak Titan gibi derin deniz gemileri için geniş çaplı bir şekilde test edilmedi.
OceanGate'in CEO'su Rush Stockton geçen yıl Oceanographic'e verdiği bir röportajda, "Karbon fiber, yatlarda ve havacılıkta başarıyla kullanılıyor, ancak mürettebatlı denizaltılarda kullanılmadı" demişti.
Mahkeme belgelerinde şirketin eski çalışanı Lochridge, gövdenin uygun şekilde test edilmediğini iddia etti, bu testlerde gövde aşırı basınç altında tutulur ve olası sorunlar için analiz edilir.
Denizaltının daha küçük ölçekli bir modeli üzerinde yapılan denemelerde, basınç testi altında karbonda kusurlar olduğunun ortaya çıktığını iddia etti.
Lochridge ayrıca Titan'ın cam görüş alanı konusunu da gündeme getirdi. Malzemeyi üreten şirketin sadece 1.300 metreye kadar kullanımını onaylayacağını iddia etti.
OceanGate'ten Aralık 2018'de yapılan bir açıklamada Titan'ın, "OceanGate'in yenilikçi mühendisliğini ve Titan'ın karbon fiber ve titanyum gövdesinin yapımını tamamen doğrulayan" 4000 metrelik bir dalışı tamamladığı belirtildi.
2020 yılında GeekWire'a verdiği bir röportajda Rush, Titan'ın gövdesinin "döngüsel yorgunluk belirtileri gösterdiğini" ortaya koyan testler yapıldığını söyledi.
Mayıs 2021'de yapılan bir mahkeme başvurusunda şirket, Titan'ın Bahamalar açıklarındaki derin sularda ve bir basınç odasında Titanik enkazının bulunduğu eşdeğer derinlik de dahil olmak üzere 50'den fazla test dalışına tabi tutulduğunu söyledi.
TITAN'IN ŞEKLİ DE ALIŞILMIŞIN DIŞINDA
Bir derin dalış denizaltısının gövdesi genellikle küreseldir, yani her noktada eşit miktarda basınç alır, ancak Titan'ın gövdesinin silindire benzer şekilde olması basıncın eşit olarak dağılmadığı anlamına gelir.
Dr. Roterman, "Titan, araştırmalarda kullanılanlara kıyasla oldukça farklı bir derin deniz dalgıç aracı" dedi.
"Ancak kompozit malzemelerle yapılan bu tasarımın yapısal bir zayıflık teşkil edip etmediğine mühendisler karar verecektir" diye ekledi.
DENİZALTI NEDEN SERTİFİKA ALMADI?
Lochridge, mahkeme belgelerinde OceanGate'i denizaltıyı denetletmeye ve sertifikalandırmaya çağırdığını da söyledi.
Denizaltılar denizcilik kuruluşları tarafından - örneğin Amerikan Denizcilik Bürosu (ABS) veya DNV (Norveç merkezli küresel bir akreditasyon kuruluşu) veya Lloyds of London tarafından - sertifikalandırılabilir veya "sınıflandırılabilir".
Bu esasen aracın stabilite, mukavemet, güvenlik ve performans gibi hususlarda belirli standartları karşılaması anlamına gelir.
Süreç, tasarım ve yapının gözden geçirilmesini, test ve denemelerin değerlendirilerek sertifikalandırılmasını içerir. Denizaltı hizmete girdikten sonra da bu kriterleri hâlâ karşıladığından emin olmak için periyodik olarak kontrol edilmesi gerekir.
Ancak denizaltıların sertifikalandırılması zorunlu değil.
Titan bu süreçlerden geçmedi. Şirket 2019'da bu konuda bir blog yazdı.
Titan'ın tasarlanma şeklinin kabul edilen sistemin dışında kaldığını, ancak bunun "OceanGate'in geçerli olan standartları karşıladığı anlamına gelmediğini" söyledi.
Sınıflandırma kurumlarının "inovasyonu yavaşlattığı... her inovasyonun gerçek dünyada test edilmeden önce dışarıdan bir kurum tarafından incelenmesinin hızlı inovasyonun önüne geçtiği" de belirtildi.
2022'de Titan'a binen bir CBS muhabiri, insanların binmeden önce imzaladıkları feragatnamede "fiziksel yaralanma, duygusal travma veya ölümle sonuçlanabilecek herhangi bir düzenleyici kurum tarafından onaylanmamış veya sertifikalandırılmamış deneysel bir dalgıç gemi" ifadesinin yer aldığını aktardı.
4000 metrenin üzerinde dalış yapan her denizaltı tek sefer yapan bir araçtır - seri üretilen bir şey değildir - ve bu derinliklerde hayatta kalmak için yenilik ve yeni tasarım gerektirir.
Ancak bu, bunun sınıflandırma sisteminin dışında kaldığı anlamına gelmez.
Örneğin Limiting Factor adlı denizaltıyı ele alalım. Triton denizaltıları tarafından tasarlanan bu gemi defalarca okyanusun en derin yerlerine gitmiş ve 11 km derinlikteki Mariana Çukuru'nun dibine kadar birçok dalış gerçekleştirmişti.
KAYBOLAN DENİZALTININ ENKAZI TİTANİK YAKINLARINDA BULUNDU
ABD Sahil Güvenliği, kaybolan denizaltı Titan'ın enkazının Titanik yakınlarında bulunduğunu duyurdu.
Öte yandan kayıp denizaltı ile ilgili resmi açıklama yapılacağı duyuruldu.
HAYATLARINI KAYBETTİLER
Kayıp denizaltındakileri turistlerin tamamının hayatını kaybettiği öğrenildi.